Nobel ve insanlığın huzuru
Yıllar önce kitapçıda, Peter Handke'nin romanı "Kalecinin Penaltı Anındaki Endişesi" kitabını görmüş, sayfalarını fazla karıştırmadan satın alıp okumuştum. Kitap eski bir kalecinin başından geçenleri anlatıyordu ve ben eski bir kaleciydim.
Kitabı okuduktan sonra çağdaş Batılı yazarların aklının karışık olduğu gerçeğine hükmettiğimi hatırlıyorum.
Peter Handke'ye Nobel Edebiyat Ödülü verildiği haberini Bilge Lider Devlet Bahçeli'nin Türkgün gazetesine yaptığı özel mülakatta okumuş ve bu ödüllendirme ile medeni dünyanın geldiği nokta arasında kurulan eleştirel bağı önceki yazımda işlemiştim.
Nobel ödülleri, özellikle sosyal bilimlerde tartışmalı hale gelmiştir. Ama bu defaki ödüllendirme, fecaat seviyesindedir.
Bu küfürbaz, sözde edebiyatçı Peter Handke, insanlık düşmanı Sırp kasabı Miloseviç'i tutuklu olduğu cezaevinde ziyaret etmiş, ölünceye kadar hayranı olmayı sürdürmüş; cenazesinde "Miloseviç'e yakın olmaktan mutluluk duyduğunu" belirtmiştir.
Belli ki, dünyanın edebiyat kanonu haline gelen Nobel Ödüllerinin ölçüsü, insanlık değerleri değildir. Bosna'da Müslümanların katledilmesine, binlerce insanın soykırım metoduyla öldürülmesine rıza gösteren, bunu destekleyen, dolaylı olarak suç ortaklığı yapan birine ödül verilmesi medeniyetin aynası olarak kabul edilen Avrupa'nın şirazesinden koptuğunu gözler önüne sermeye yeterlidir.
Bu seçim, dünyanın polit bürosunu işgal eden imtiyazlı ve güçlü kuruluşların zihni plandaki sefaletini simgelemektedir.
Edebiyat sefalet içindeyken, insanlık umut içinde olamaz. Çünkü edebiyat sadece kelimelerin inşa ettiği bir sanat iklimi değil aynı zamanda insanlığa dair umudun da bahçesidir.
Dünyada kargaşa, çöküntü ve çatışma sürerken huzur arayan milyarlarca insan var.
Huzur yeniden inşa edilmelidir.
Bunu Bilge Lider'in söylediği gibi dünya, aydınları vasıtasıyla yapmalıdır.
MHP, bu yolda ilk adımı atarak "İnsanlığın Huzuru Projesi" konusunda çalışmalara başlamış. Ar-Ge'den Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı İzzet Ulvi Yönter ile konuştum; çok yönlü, değerli isimlerin yer aldığı bir komisyon marifetiyle milli devletler kavramı esas alınarak bir dünya perspektifi oluşturulacak. Komisyonun başkanı, iktisat tarihçisi ve iktisat teorileri uzmanı, "Osmanlı İktisat Düşüncesinin Çağdaşlaşması" eseriyle tanınan Ahmet Güner Sayar'ı, "Bir İktisatçı'nın Entelektüel Portresi: Sabri F.Ülgener" kitabıyla da biliyoruz.
Yıllar önce kütüphaneme dahil etmekle mutlu olduğum Sabri Ülgener kitaplarının önsözünü kaleme alan Ahmet Güner Sayar, hocası Ülgener'i anlatırken milletlerin zihinsel gerçekliği ile iktisat arasındaki ilişkiyi oldukça vukufiyetli bir şekilde dile getirişiyle dikkatimi çekmişti.
İnsanlık huzur ararken, zihniyet dünyasındaki parçalanma göz ardı edilemez. Nobel Ödülü'nün vahşete zihnî suç ortaklığı yapan sözde edebiyatçıya verilmesi bu parçalanmanın aleni hale geldiğinin ilanıdır.
MHP, Türk milleti için her türlü fedakârlığı göze alırken, milletinin selametini huzurlu dünyanın selametiyle bir arada düşünerek aslında ortaya insanlık projesi koymuş oluyor.
Bilge Lider, "insanlara hürriyet, milletlere istiklal" anlayışına "dünyaya huzur" ilavesi de yapmış olarak insanlığın umut dilini konuşuyor.
'İnsanlığın Huzuru Projesi'ni heyecanla bekliyoruz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.