DİYELİM Kİ ...

Günlerdir, aylardır ülke gündemini meşgul eden, millet ittifakı bileşenlerinin kimlerden oluştuğu, hdpkknın bu bileşenler içinde mi, değil mi yoksa dışarıdan mı destek vereceği tartışılıp duruyor.

Halbuki ülkenin gerçekte tartışılması gereken o kadar çok konusu var ki anlatmakla, saymakla bitmez.

Terör olaylarından iç ve dış politikaya, pandemi dönemini yaşadığımız bu günlerdeki sıkıntılardan ekonomiye, kuraklıktan sel ve yangın felaketlerine kadar çözülmesi gereken ve ülke yönetimiyle birlikte hareket edilmesi gereken konular dağ gibi dururken; varsa yoksa millet ittifakının problemleri ülkeyi geriyor da geriyor.

BUNLAR BİLEREK Mİ YAPILIYOR BİLEMEM AMA Reklamın iyisi kötüsü olmaz, millet ittifakı da milyarlarca lira para verseydi bu kadar bol reklam yaptıramazlardı. Hiç bir şey yapmadan hemen hemen her akşam televizyonlarda, gazetelerde, sanal alemde bunlar konuşuluyor, bunlar tartışılıyor. Belki ben bile şu anda istemesem de onların reklamını yapmış oluyorum.

Delinin biri kuyuya bir taş atıyor...

Hurra!

Üstüne vazife olmayan birçok kişi bu taşı çıkartmaya çalışıyor. İpe sapa gelmez iddialar, sözler, konular, benzetmeler;

Ağzından çıkanı kulağı duymayan ve şahsiyet sıkıntısı çekenler tarafından hemen hemen her gün, bazen haftada iki üç defa aslı astarı olmayan saldırıları gerçekleştiriyorlar

Hele bir YALAN İDDİALARI ve KAMPANYALARI var ki evlere şenlik. Ak Parti, MHP ve Cumhur İttifakı cevap vermeye yetişemiyor.

Millet ittifakı olarak sizin, insan ve insanlığa, hayvanlara, doğaya, ülkeye, dünyaya karşı hiçbir projeniz, yatırımınız, yapacağınız bir programınız yok mu? Yatıyorsunuz MHP, kalkıyorsunuz Ak Parti, rüyalarınızda Cumhur İttifakına nasıl saldırı içerisinde oluruz planları. Ya da bugün hangi yalanı pompalayalım da gündemde kalalım gibi bir düşünce içerisinde bocalayıp duruyorsunuz.

Bütün bunlara rağmen;

Diyelim ki,

Önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği genel seçimlerden başarılı çıktınız, bu bile şu anda zor görünüyor ama,

Diyelim ki başarılı oldunuz.

Taraflı tarafsız tüm kamuoyu araştırmaları elli artı biri geçemediğinizi gösteriyor.

Diyelim ki geçtiniz.

Daha ne olduğunu bile tespit edemediğiniz ”güçlendirilmiş mi, iyileştirilmiş mi yoksa ultra süper parlamenter sistemine nasıl geçeceksiniz?”

Diyelim ki geçtiniz.

Terör olaylarından mavi vatan, Libya, Mısır, Afganistan, Yunanistan Azerbaycan, ABD, Fransa, AB, IMF, Ekonomi, İşsizlik (muhtarlara yardımcı kadrosu açmakla bu işler çözümlenemez), pandemi, yatırımların devamı, olası afetler, Anayasa (hâlâ bir taslak dahi oluşturamadınız), Hdpkk ile bağlantılarınız...

Konularında bir tane olsun ortak görüş sunamıyorsunuz.

Hepsi çok önemli konular olmasının yanında, son yıllarda uzun yol alınan terör konusu ve Anayasa konusu hakkında gıkınız çıkmıyor.

Türk Dünyasının ve MHP’nin Bilge Lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin 12.10.2021 tarihli son Meclis Grup Toplantısında yaptığı konuşmada, Kılıçdaroğlu’na beş soru sormuş ve şöyle demiştir,

“1- Anayasa’dan Atatürk’ü çıkarmayı düşünüyor musunuz?

2- Anayasa’ya hakim olan Türk ismini tasfiye etmeyi planlıyor musunuz?

3- Türk vatandaşlığı kavramı yerine “Anayasal yurtseverlik”, Türkiye yerine “Ülke”, Türkiye devleti yerine “Cumhuriyet”, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı yerine, “Türkiye Cumhuriyeti insanı” kavramlarının getirilmesini amaçlıyor musunuz?

4- Demokratik muhalefet diyerek TİP’i, HDP’yi yanınızda ve yörenizde görüyor bunlara kucak açıyor musunuz?

5- Terörist Demirtaş’ı hâlâ savunuyor, ona elçiler yolluyor musunuz?

Sayın Kılıçdaroğlu, bu sorularım gayet basittir. Ya evet diyeceksin, ya da hayır. Boş kağıt vermen halinde bütün sorulara evet dediğin anlaşılacaktır. Yüreğin yetiyorsa, çiğ süt içip karın ağrısı çekmiyorsan konuş ve sorularıma cevap ver.” diyerek,

“CHP Genel Başkanına soruyorum, kıvırmadan cevap vermesini, kaçak güreşmemesini bekliyorum.” diye seslenmiştir.

Ben, Kılıçdaroğlu’nun bu sorulara cevap verebileceğini düşünmüyorum. Verse bile “dostlarına” danışıp onlar nasıl cevap vermesi gerektiğini söyledikten sonra cevap verebileceğini düşünüyorum.

Millet ittifakı bileşenlerinin “iyi polis, kötü polisi” çok güzel becerdiklerini görüyorum. Birinin ak dediğine diğeri kara diyebiliyor, hatta aynı partide olmalarına rağmen aynı oyunu çok güzel sergilediklerini izliyoruz. Bu oynanan oyunlar gündemi meşgul ediyor ve günlerce sanal alemde, gazetelerde, TV’lerde tartışılmasına sebep oluyor ki bence zaten amaçlanan da bu diye düşünüyorum.

Çünkü muhalefetin, ne belediyelerinde ne de kendi partilerinde ülke hayrına yapılan, gündemde kalacak en ufak bir icraatlarını göremiyor ve şahit olamıyoruz.

Allah ülkemizi ve milletimizi tüm şirretlerden ve şer odaklarından korusun.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Metin ŞEKER Arşivi
SON YAZILAR