ENDİŞE DUYANLARA BAK HELE
Beklendiği gibi dünya MIZIK-ACILAR birliğinden (ABD, AB ve BM’den) yağmur gibi peş peşe açıklamalar gelmeye başladı.
ABD, “Boğaziçi Üniversitesi’ndeki gösterilerden endişe duyduğunu” açıklıyor.
Bayram değil seyran değil enişte misali, bir anda saldırıya geçiliyor. Bu açıklamalar ne bir devlet geleneğine, ne bir devlet adabına uyuyor, ne de bir müttefik devlet olma özellikleriyle bağdaşıyor.
Neden?
ABD’de yeni bir seçim olmuş ve eski başkan gitmiş, yerine yenisi gelmiş, o da kendi yönetimini oluşturmuştur. Daha ne Başkan-Cumhurbaşkanı seviyesinde, ne de bakanlar arasında bir görüşme yapılmadan, ABD tarafından damdan düşer gibi bir açıklama yapılmıştır. Üstelik bu açıklama, Türkiye’nin içişlerine müdahale etmeye kalkışmaktan başka bir şey değildir. Dışişleri ve yetkililerimiz de gerekli cevabı vererek hadlerini bildirmişlerdir.
Aslına bakarsak, bu tür açıklamaların geleceği, Biden’ın seçim öncesi yaptığı bir konuşmada, “Türkiye’de muhalefete destek vermeliyiz” sözleriyle belliydi. Yani, Cumhur İttifakı gitsin de nasıl giderse gitsin anlamındaydı. Türkiye olarak yetkililerimiz perşembenin geleceğini çarşambadan anlamışlardı. Onun için de bu yapılan açıklama Türkiye için çok da sürpriz olmadı desek yerindedir.
BUNLARI YAPAN KİM?
Dinime lâf söyleyen Müslüman olsa gam yemeyeceğim de...
Daha aylar önce, 46 yaşındaki George Floyd isimli siyahi Amerikan vatandaşının, polisler tarafından sadece ve sadece tutuklamak isterken boğazına dizleri ile çökerek nefesini kesip öldürmeleri,
Kongre baskını sırasında, eski bir asker olan Ashli Babbitt’in ve beraberinde dört göstericinin daha öldürülmesi,
ABD'nin yeni başkanının yemin töreninde, şehrin geniş kesimleri yaya ve araç trafiğine kapatılması, Gizli Servis tarafından, güvenlik planlamasının ele alınması, on binlerce polise ek olarak 15 bin Ulusal Muhafızının görevlendirilmesi, (üstelik, Amerika’da Ulusal Muhafızlar kolay kolay sokağa inmez)
Ypg/pkk’ya yıllardır 100 binlerce tır silah ve mühimmat gönderilmesi, yani teröre ve terörizme açıktan destek verilmesi,
Sanki, bize karşı “endişe” duyan bu ülkede olmuyor. Siz, aynaya baksanız kim olduğunuzu göreceksiniz de, aynaya körelmiş gözlerle bakıyorsunuz. Ama şunu bilin ki bütün dünya sizin ne mal olduğunuzu biliyor, bu dünyada olmasa da öbür dünyada mazlumların ahı çıkacaktır, inşallah.
AB ÜLKELERİNE GELİNCE
Düşüncesizce ve saygıyı aşan bir açıklama yapan Fransa, aylardır sarı yeleklilerin eylemlerinde polislerinin, kendi vatandaşına yaptığı aşağılık muamele, işkence ve eziyetleri görmezden gelebiliyor. Üstelik yeni bir yasa çıkararak resim, video dahi çekilmesine sabır gösteremiyor. Müslümanlara ve İslam’a saldırıları nerdeyse yasal hale getirecek girişimlerde bulunuyor.
Hollanda’da her akşam televizyonlarda insanlık suçu işleyen polislerin vatandaşlarını nasıl yerlerde sürüklediklerini seyrediyoruz. Ters kelepçe, düz kelepçe fark etmiyor ellerine geçirdikleri vatandaşlarını analarından doğduğuna pişman ediyorlar.
Demokratik gösteri yapmak isteyen diğer AB ülkeleri ise bu yazdıklarımdan farklı davranmıyorlar.
UNUTULMASIN
Türkiye’ye lâf söyleyen, zor durumlara düşürmek isteyenler;
Çabalarınız nafile, çünkü Türkiye eski Türkiye değil, köprülerin altından çok suların geçtiğini unutuyorsunuz.
Onlar hâlâ Türkiye’yi;
15 Temmuz darbe girişiminde bulunanlara destek verdikleri,
Gezi Kalkışmasındaki teröristlerin yanında oldukları,
Geçtiğimiz yıllarda ekonomimiz ve kur politikaları üzerinde entrikalar çevirdikleri,
Yıllarca Türkiye’ye, dünyada da bir çok ülkeye uyguladıkları ambargoların uygulanabileceği,
bir Türkiye zannediyorlar.
DEVLET dimdik ayakta !
Geçti Bor’un pazarı... Siz, eğer at koşturacaksanız başka çayırlara defolun. Hazır gitmişken oralarda otlanın, aç gözünüzü ve karnınızı oralarda doyurun.
Ülkemiz Büyük Türkiye emeline ulaşmak için dolu dizgin yol alıyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.