OLAYLARA BÜTÜN OLARAK BAKMAK
Dünyanın, büyük bir hızla yeniden yapılanmaya gittiği gizlenemez bir gerçek. Bu gerçeklik içerisinde Türkiye olarak, bizim durduğumuz yer ve bizim üzerimizden durulan yeri çok iyi tespit etmemiz gerekiyor.
Bilindiği gibi ABD’de bir seçim oldu, seçimin ardından 6 Ocak günü bir iç karışıklık meydana geldi, parlamento binası basıldı, 5 kişinin ölümüyle beraber birçok tutuklamalar oldu. “Demokrasinin beşiği” denilen bir ülkede seçim sonuçları bugün bile tartışılır durumda.
Tartışmalı bu seçim sonucunda Biden ABD’nin yeni Başkanı olarak yemin etti ve görevine başladı. Gündemi yakından takip edenler Biden’ın daha göreve başlamadan birçok atamayı gerçekleştirdiğini biliyorlar. Göreve geldikten sonra ilk icraatlarından birisi ve çok dikkat çekeni de CIA Başkanını değiştirmesi olmuştur.
Seçim kazanan ve iktidara gelen her yönetim, kendisiyle uyumlu çalışacak insanları ataması kadar doğal bir şey olamaz.
Nedense, yeni atanan bu istihbarat başkanı dünyadaki bir çok ülkenin dikkatini çekmiştir.
Bilindiği gibi ABD, bazı güçlerin güdümünde ve en az yüz yıl ilerisini düşünerek programlar yapan ve bu programın uygulanmasına yönelik idealleri gerçekleştirmek üzerine kurgulanmış bir ülkedir.
Bugün dünyanın geneline bakıldığında, Ortadoğu’dan, Avrupa, Asya ve Afrika’ sına kadar yeniden hareketlenmeler, ayaklanmalar, darbeler, iktidar değişiklikleri başlamıştır.
Yüzyıllar boyunca dünya coğrafyasındaki konumumuz itibariyle ülkemiz üzerinde gizli planların olduğunu ve planları uygulamak için can atan, ağızlarının suyu akan bir çok ülkenin olduğunu da biliyoruz.
Televizyon, gazete, dergi ve sanal alemde yapılan kısır çekişmeleri gördükçe inanın içim kan ağlıyor. Hele bir de emekli askerin ekonomiyi, ekonomistin muharebe taktikleri, bir eğitimcinin sağlık gibi konular üzerinde ahkâm kestiklerini gördükçe ülkemizin ne kadar zorda olduğunu görüyor ve üzülüyorum.
Siyasilere gelince, onlar ya koltuk sevdasında ya bir paye peşinde ya da iktidar hırsı gözlerini bürümüş bir haldeler. En ufak bir vatan, bayrak, millet, toprak derdi olmayan, İslâm üzerinde oynanan oyunları görmeden hayatlarına devam ediyorlar.
Halbuki dünya konjonktürü değişiyor, yeniden yapılandırılan bu dünya düzeninde biz neredeyiz ve nerede yer almalıyız bunların görülmesi gerekiyor.
Yıllardan bu yana, MHP’nin Bilge Lideri Sayın Devlet Bahçeli BEKÂ, BEKÂ, BEKÂ diye bugünleri önceden gören bir siyaset yapmanın peşinde olmuştur. Kan kusmuş kızılcık şerbeti içmiş gibi davranmıştır.
Dünyadaki gelişen olayları hiçbir zaman lokal ve yerel boyutta düşünmemiş hep bütünsel bir çerçeveden bakmış ve analizlerini ona göre yapmıştır.
Ortadoğu’nun yeniden şekillenmesinden, Güneydoğumuzda çukur olaylarına, Mavi Vatan'dan Kafkasya'ya, pkk ile mücadeleden güneyimizde kurulmak istenen kanton yapılara, Musul, Kerkük, Türkmenistan'dan Doğu Türkistan'a kadar, tüm vatanımızı, milletimizi ilgilendiren konularda hep ön planda olmuş, ülkemiz çıkarları doğrultusunda olmayan konularda iktidarları uyarmış, ülkemizin çıkarları doğrultusunda olan konularda yanlarında yer alarak elini taşın altına koymuştur.
MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli 20.02.2021 tarihli bir twitinde “Biz oyunu görüyoruz. Cumhur İttifakı'nın tarihi varlığının çok güçlü şekilde devamına inanıyoruz. Zalimlere karşı biriz, emperyalizme karşı tek yüreğiz. Biz Türkiye'yiz, Türk milletiyiz. Okyanus ötesinden ülkemize istikamet çizdirmeyiz, müdahale ettirmeyiz” diyerek, hem içimizdeki şer ittifaklarına hem de ülkemize dışarıdan gelebilecek tüm saldırılara karşı sarsılmaz kararlılığını ortaya koymuştur.
ABD’nin bu yeni döneminde, dünyaya vermek istediği yeni düzende ülkemiz için de hayırlı bir şey düşünmeyeceği gerçeğini görmemiz gerekiyor. Bunu da Biden daha seçilmeden söylediği “Türkiye’de muhalefeti güçlendirerek iktidarı değiştirmeliyiz” sözleriyle tescillediğini sağır sultan bile öğrendi.
Hele ABD, Rusya ve Avrupa’nın hiç bitmeyen ihtiras savaşlarında, ülkemizin coğrafik konumu itibariyle ne kadar büyük bir öneme sahip olduğunu görmek ve bu doğrultuda düşünmek zorunda olmalıyız. Çünkü dış düşmanların düşman olduğunu zaten biliyoruz ama içimizde Türkiye Cumhuriyeti kimliği taşıyıp bir türlü TÜRK OLMAYI, TÜRK’ÜN ÇIKARLARI DOĞRULTUSUNDA HAREKET EDEMEYENLERİ GÖRMEK ZORUNDAYIZ.
Birliğe beraberliğe en çok ihtiyaç duyulduğu bir dönemdeyiz. Onun için de, içimizdeki ABD, Rusya ve Avrupa yanlılarını iyi tanımalıyız. Aksi takdirde kargaşanın bitmediği ülkeler gibi biz de CIA’nın oyuncağı haline gelmemiz kaçınılmaz bir hâl alır ki, tüm dünyada cirit atan diğer istihbarat örgütlerinden bahsetmedim bile.
Bunu neden diyorum?
İçimizde bizden gözüken fakat bizden olmayan kişi, kurum, STK gibi odakların kurduğu cümleler ve aldıkları tavırlar, halkı isyana yönlendiren konuşma ve paylaşımları, özellikle bu günlerde çok dikkatli davranmamız gerektiğini gösteriyor. Koyun postuna bürünmüşleri lütfen iyi takip edelim, derim.
Bir an önce aklımızı başımıza toplamalıyız, çünkü başka Türkiye yok!
Allah korktuğumuz yere uğratmasın, Devletimize milletimize sahip çıkalım.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.