Muharrem Günay SIDDIKOĞLU

Muharrem Günay SIDDIKOĞLU

BABANIN YÜZÜNE BAKMAK İBADETTİR

Allah’ın Sevgili Resûlü şöyle buyurdular:

“Babanın yüzüne bakmak, Kâbe’nin yüzüne bakmak, Mus’haf’ın yüzüne bakmak, âlimin yüzüne bakmak ibadettir. Bir âlimi ziyaret eden beni ziyaret etmiş gibidir. Bir âlimle musafaha eden benimle musafaha etmiş gibidir. Bir âlimle oturmuş olan benimle oturmuş gibidir. Kim dünyada benimle oturursa Allah Teâlâ onu kıyamet gününde benimle oturtur. (Ebu Davud, Deylemi) (Ramazanoğlu, Mahmud Sami, Bakara suresi tefsiri, sayfa 102)

Tabarani’nin rivayetine göre, adamın biri bir gün Peygamberimize (s.) gelerek. “Ya Rasulullah, ben Allah yolunda cihad etmek istiyorum, bana netavsiye edersin. “ der.

Peygamberimiz adama anan sağ mı? Diye sorar. Adam:”Evet“ der, bunun üzerine Peygamberimiz adama: “O halde onu dizi dibinden ayırma, Cennet onun ayaklarının altındadır.” diye cevap verir.

Ebu Hureyre (r.) anlatıyor:

“Bir sahabi Allah Resulüne gelerek:

“Ya Resulullah, halk içinde iyilik yapmama en ziyade-layık olan-uygun olan kimdir?“ Diye sordu. Resul-ü Ekrem (s.):

”Annendir“ buyurdu. İki defa daha sorduğunda aynı cevabı tekrarladı. Sonra kimdir? Diye sordu (üçüncü defasında) “Babandır” buyurdular.

Tabarani’nin rivayetine göre; Peygamberimiz bir gün minberde iken arka arkaya üç kere. “Âmin! Âmin! Âmin!” buyurdular. Sonra da bu davranışının sebebini şöyle açıkladılar: “Cebrail bana gelerek: “Ya Muhammed (s.) Anne- babasının birinin yaşlılıklarına yetiştiği halde, onlara iyi bakmayarak ölen kimse Cehennem’e girer, Allah onu rahmetinden kovar, buna “âmin” de, dedi. Ben de “âmin” dedim.

Sonra yine, “Ya Muhammed (s. ) Ramazan ayına kavuştuğu halde günahlarının affını sağlayamadan ölen kimse Cehenneme girer, Allah onu rahmetinden kovar, buna “âmin” de, dedi, ben de “âmin” dedim.

Arkasından yine,“Ya Muhamed (s. ) adın yanında anıldığı halde sana salat-ü selam getirmeyerek ölen kimse Cehenneme girer, Allah onu rahmetinden uzak tutar, buna da “âmin” de, dedi. Ben de üçüncü sefer “âmin” dedim.”

Ana ve babanın duası bir peygamberin ümmetine olan duası gibidir. (Bişri Hafi)

İbni Hibban ve Hâkim’in rivayetine göre, Peygamberimiz şöyle buyurur:

“Allah’ın rızası ana-babanın rızasına bağlıdır. Allah’ın gazabı dahi ana-babanın gazabındadır.”

Tabarani’nin rivayetine göre Peygamber Efendimis (s.) şöyle buyuruyor:

“Allah’a itaat, anaya, yahud anaya-babaya itaata bağlıdır.”

Bezzar’ın rivayetine göre, Sevgili Peygamberimiz (s.) şöyle buyurdular:

“Allah’ın hoşnudluğu ana-babanın hoşnudluğuna bağlıdır. Ana ve babayı gücendirmek, Allah’ın öfkesine sebep olur.” Anne-babaya şu husularda itaat edilmez:

1.Allah’a karşı kişiyi günaha sokacak hususlarda,

2.Millet malına haksız yere tecavüzü gerektiren emirlerde..

3.Kul hakkını zimmete geçirmede.

4.Farz namazları vaktinde kılmayı engelliyen arzularda.

5.Farz olan diğer ibadetleri yapmaya mani teşkil edecek isteklerde anne ve babanın sözüne ve isteğine uyulmaz. Bunların dışındaki her istek ve arzularını yerine harfiyen getirmek gerekir. Uzakta isek sık sık telofon açıp, hal ve atırları sorulmalı, ihtiyaçları bir şekilde yerine getirilmelidir.

Buhari ile Müslim’in birlikte rivayet ettiklerine göre, Ebu Bekir (r.) in kızı Hz.Esma der ki: “Peygamberimiz zamanında , annem putperest iken bana geldi. Ben de Peygamberimize, “Annem bana geldi, kendisi İslamiyete yüz çeviriyor, onunla münasebetlerimi devam ettireyim mi? “ diye O’na danıştım, bana, “Tabi, anen ile münasebetlerini devam ettir.” diye cevap buyurdular.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Muharrem Günay SIDDIKOĞLU Arşivi
SON YAZILAR