İnsan olarak yanmamak mümkün değil...

Yüz vatandaşımız öldürüldü, onlarca yaralımız var.

Günlerdir seçimi, sandığı, şehit haberlerini unuttuk, bu vahşetle meşgulüz.

Tam da sarayın ve AKP’nin istediği gibi...

Bu ortamı sağlayanlardan ses yok! İlgili bakanlardan tepki yok!

İyi de Ankara’da bunca insanı toplayıp “barış” diye bağırtanlar kim? Onların organizasyon sorumluluğu hiç mi yok?

AKP’li seçim hükümeti her şeyi eline yüzüne bulaştırdı, güvenlik zafiyeti kabak gibi ortada kabul ama ya organizasyon?

Bakıyoruz, solun efendileri, DİSK, KESK, TMMOB, CHP, HDP bir aradalar...

“Barış mitingi” düzenlemişler...

Herkesin dilinde bu yalama olmuş “barış” kelimesi var.

Türkiye Cumhuriyeti, hangi devletle savaş halinde ki barış yapsın?

Kan emici, kahpe, toprak koparmak için bölücü PKK ile mi barış yapacak?

Dünyada hangi “devlet”, bir terör örgütü ile masaya oturup müzakere etmiştir, bunun bir örneği var mı?

PKK, Kürtlerin temsilcisi olduğunu, Kürdistan’ın kurulması için mücadele ettiğini söylüyor.

Türkiye Cumhuriyeti, Kürtlerin bir devleti vardı da, işgal edip üzerinde egemenlik mi ilan etti? Hayır!

Oralar bin yıllık Türk toprağıdır ve Kürtlerin de tarihte bölgede bir devleti, bir beyliği olmadı!

Kürtlerin Türkiye’de hangi hakkı yok? “Ana dilde eğitim” isteği başkaldırıdır. Ülkenin her yerine seyahat edebilmekte, istediği yerde yerleşebilmekte, istediği yerde çalışabilmekte, ülkenin bütün okullarında okuyabilmekte, irade gösterdiği takdirde bakan bile olabilmektedir.

PKK, Kürt halkına yatırımı engellemekte, eğitimine engel olmakta, güvenliğini tehdit etmektedir. Halkı kaçakçılıkta kullanmakta, örgüte eleman kaynağı olarak görmektedir.

Kürtleri yeni acılara sürükleyen PKK’nin hedefi, İmralı’daki katili serbest bıraktırmak, sözde Kürdistan’ı kurmak, Türkiye’den koparmaktır. Olan “maraba” gördüğü halka olacaktır.

Eeee, bu “barış” yaygarası neyin nesi?

Tam bir aldatmaca ve beyin yıkamadır bu barış teranesi... HDP de “Türkiye partisi” falan değildir. Askeri şehit eden terörist cenazelerinde çığlıklar atan bu partidir. Devleti tehdit eden bu partidir. PKK’nin siyasî uzantısıdır.

HDP, kendisine oy verenleri “yoldaşları” olarak lanse etmekte, Türkiye’de “sol”un temsilcisi olduğuna inandırarak halkı kandırmaktadır.

HDP’nin katetdiği yolda CHP’nin katkısı büyüktür.

PKK’nin temsilcilerini Meclise taşıyan, seçimlerde barajı aşması için bizzat destek olan CHP’dir.

“Devrimci”, “solcu” veya güya “Atatürkçü” etiketlerle yol alan birçok STK kılığındaki kitle, meydanlarda hep HDP ile işbirliği içindedir.

Ankara’da vahşetle sona eren miting de DİSK, KESK, TMMOB, CHP, HDP, EMEP, devrimci, solcu birçok STK ve Tarık Akan gibi sanatçıların katılımıyla organize...

Memleketin dört yanından otobüslerle adam taşıyorlar.

Kızıl, yeşil ve sarı bayraklar, pankartlar taşıyorlar. “Kölelik düzenini yıkacağız!”, “

“Kanlı meydan.. kanlı meydan...” diye acayip şarkılarla halay çekerek...

Bir şeye dikkatinizi çekeyim. Bu katliamda öldürülenler arasında bir tek organizasyonu yapan örgütün üst yöneticisi yok!

İşin garibi, 1 ayda 165 şehit veren ülkede, sol örgütlerin bu konuda bir tek mitingi yok!

Şimdi HDP ve DBP halka “Sokağa çıkın, hayatı durdurun, direnişe geçin” çağrısı yapıyor!

KCK denen lanet örgütleri de eylemsizlik kararı yutturmacasında...

DHKP-C’li, MLKP’li, PKK’li, IŞİD’li, Nusralı, KCK’li, PYD’li bir sürü eşkıya memlekette...

Ankara’da organize ettikleri “barış” mitingi sürerken Güneydoğu’da yine askerlerimiz şehit ediliyordu.

AKP’li seçim hükümetinin devşirme bakanı Topçu, hala “Terörün beli kırılmıştır” derken, Tuğrul ağa da “HDP’nin siyasi yapısını dağ kadrosu yönetiyor” diye inciler saçıyor! Ne feraset ama!

Yüz canın katledildiği Ankara vakasının sorumlusu AKP’li seçim hükümetidir.

Bunun en büyük delili de Serok Ahmet’in şu tüyler ürperten itirafıdır:

“Türkiye'de bulunan canlı bombaların isim listesi elimizde. Biliyorsunuz bu, bir eylem hazırlığı içinde ama bunu gerçek bir eyleme dönüştürmedikçe veya elinizde o eylemin olabileceğine dair bir veri olmadıkça tutuklayamazsınız!”

Ve daha korkunç bir itiraf:

“Türkiye sebepsiz yere insanların tutuklanabileceği bir ülke değil!”

Hukuku yerle bir eden, yüzlerce insanı boş yere hapislerde çürüten, istediğini gözaltına aldırıp istediği televizyonu uydudan attıran AKP, teröriste sıra gelince hukuktan bahsediyor!

Dolmabahçe’de PKK’nin 10 şartını kabul edip, MHP’nin “millî ve yerli” 4 koalisyon şartını kabul etmeyen bir kafanın yönettiği bu ülkede Allah bizi koruyor vallahi!

Mustafa ÖNDER
[email protected]