DALKAVUKLAR SAHİPSİZ KALDI!
Matbaa görseler, tekstil fabrikası sanacak adam ve kadınlar köşe yazarı, gazeteci, programcı oldular…
Ne haberi bilirler, ne fotoğrafı… Mizanpajdan hiç haberi yoktur!
Bütün işleri padişah ve AKP’ye yağ çekmek, gerçekleri ters yüz etmekti!
İyi cukkalar verildi kendilerine…
Sabah akşam, muhaliflere, milliyetçilere ve son gelişmeler sonucu paralel dedikleri hayalet düşmana çakmakla görevliydiler.
Efendileriyle danışıklı dövüş röportajlar, programlar yapmaktı işleri…
Ev bark, araba, villa sahibi oldular, saltanat kayıklarının misafirleri oldular, tanıdıkları ünlü mekânlarda viski içmeyi öğrendiler…
Kulakları hep telefonlarındayd
O, “Alo Fatiiih’” dedi mi, hemen ekrana bakıp muhalefet liderinden bahseden alt yazıyı kaldırmak lazımdı. İşi buydu!
Hanedanı pohpohlamak, kızları ve oğlanları takip edip yakınlarında olmak marifetti!
Kadınları başlarını Acem sıkmabaşı bağladı, Bedevi makyajıyla boyandı, erkekleri kıravatlarını çıkarıp attılar ama pantolonları, gömlekleri, saatleri, ayakkabıları hep markaydı!
Yıllarca Efendiye sövenler çark etti, solculuk taslayıp İslamcı kesilenler peydahlandı, dinciler de fesli, sakallı imaja yöneldiler.
Fethullah revaçtayken onun medyası ve gazetelerinde yazmak kariyer idi, tu kaka olunca efendiye âşık Sancak’ın, tüpçü Demirören’in gazete ve televizyonlarınd
17-25 Aralık kayası kafalarına inince ne edeceklerini bilemez oldular, iki-üç sınıfa ayrıldılar. Paralelciler, yağdanlıklar, dalkavuklar, akiller falan…
Cemaatçiler gazete ve televizyonlarınd
Yetmez ama evetçi Can Dündarlar, Hasan Cemaller Efendiden ilk tokatı yiyenlerdi.
Efendi ne derse oydu! Zorla gazete televizyon sahibi yaptıklarına şunu at diyordu, atıyorlardı, şunu köşe yazarı yap diyordu, başköşeler veriliyordu.
İşleri sabah akşam millete sövmek, hırsızları savunmak, ileri demokrasi Kürtçü çözüm süreci için debelenmekti! Sabah’ın Ardıç kuşu 24 saat sövmekle görevliydi!
Efendileri halkın oyuyla reis olunca başkanlığa heveslendi… Hepsi birden Başkanlığa hücum! Serok Ahmet bir başına kalakaldı… Herkes reisin çevresindeydi… Saraydan bir oda kapmak için, uçağına binmek için yalama oldu!
Havuz kurdu ağaları… Paralar oradan oraya uçuşuyordu. Lüks araçlar, uçaklar, ihaleler, saraylar sökün etti… Efendileri ne derse o! Milyarlık uçağa binmek kariyer, cukka demekti, birbirleriyle yarıştılar…
Dincisi, devşirme solcusu, sarıklısı feslisi, sakallısı, küfürbazı, yalakası, dalkavuğu kocaman havuzun içinde, onlarca gazete köşesinde, muhalif gazeteci ve yazarlar bir avuç gazete ve 2-3 televizyon kanalındaydı.
Ammaaa… Gazeteleri satmaz, televizyonları izlenmez oldu. Efendiyle yaptıkları canlı yayınlar bile izlenmiyordu… Saf değiştire değiştire Efendici olan Taşgetiren, Beki, Koru, Dilipak, Mehmet Ocaktan, Karaalioğlu, Emre Aköz gibiler dalkavuklukta zirve yaparken sessiz sedasız kenara itildiler.
Yerlerde sürünen tirajlarına rağmen Sabah, Akşam, star, Takvim, Güneş, Milliyet, Yeni Şafak, Türkiye bol bol kamudan reklam ve ilan alıp milleti zehirlemeye, AKP ve Efendiyi destek atışları yapmaya devam ettiler.
Karşı taraftaki gazetecilerden işsiz kalanlar CHP’den siyasete yanaştılar, Yarkadaş, Tuncay Özkan, Mustafa Balbay aday oldular. Uğur Dündar bile Halk TV’de programa kadar düştü!
7 Haziran seçimleri bomba gibi patladı!
Efendi ve hanedanın iktidarı bitiyordu…
Ağaları telaşlandı, kem küm etmeye başlayan dalkavukları, devşirmeleri işten atmaya başladılar. Dün bir bugün iki… Taptıkları adam, kapının önüne koydu Sevilay’ı, kemik kavgasında Ilıcak’la kavga başladı, Show’un Melih’i kovuldu, Yeni Şafak’ın Selvi’si mızırdanmaya başladı, Beyaz’ın Rasim Ozan’ı ile Latif’i birbirini yedi, dinci Esra ona buna sataşmaya başladı, Ermeni Mahçupyan Efendiye laf geçirdi, Jöleli Yiğit koalisyonu bahane ederek akıllara zarar başkanlık sistemini dayattı…
Batan gemiyi fareler terk etmeye başlamıştı bile…
Dalkavuklar sahipsiz kalakaldı…
Yeni yelkenler, binecek lüks uçak aramanın derdine düştüler!
Mustafa ÖNDER
[email protected]
facebook.com/mustafaonder15
twitter.com/mustafaonder07
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.