Adam damda yatıyor…

Sosyal medyadan twit atıyor, nasıl bir “tecrit”teyse?

Galiba “unutulmak” derdine düşmüş olmalı ki, “demokrasi ve hukuk dersleri” veriyor yoldaşlarına…

Twitter’da muhalefete “ittifak” çağrısı yapıyor, 9 maddelik “öneriler”ini sıralıyor!

*

“Türkiye toplumu” lafı size neyi hatırlatıyor?

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’na göre “Türk milleti” mensubu olmaktan nefret eden bu bölücü, kodeste sıkıldıkça karaladığı notlarını “manifesto” gibi Twitter’da paylaşıyor…

Eline onca kişinin kanının bulaştığı Selo, demokrasi ahkâmı kesiyor!

Bu Kürtçü faşist, “Türkiye toplumu”nun refahı için isteklerine, iktidarı ve devletin içinde bulunduğu durumu kötüleyerek başlamış…

“Ülkeyi ve toplumu düze çıkarmak için geniş tabanlı bir demokrasi ittifakı” istiyor öncelikle…

Adam terörden içerde ama Twitter’dan mesaj yayınlıyor, antidemokrasiden bahsederek!

*

Gerisi Dersimli Kemal’in, Serok Ahmet’in, İP’in Topuklusu’nun dedikleriyle aynı…

Adamın olmazsa olmazı “çağdaş yeni anayasa” imiş!

İktidar için halkın “yüzde 50+1” oyunu isteyen mevcut anayasa,  “toplumsal sözleşme ruhu”na uygun değilmiş! Yırtınsalar asla bu ülkede “yüzde 50+1”e ulaşamayacağını biliyor çünkü!

“Zillet” zurnasının zıt dediği yer olan “güçlendirilmiş parlamenter sistem”e geçilmesini istiyor!

PKK üzerindeki şiddetin sona erdirilmesi için eski “çözüm sürecine” hasret duyuyor ağa… “Toplumsal barışın(!) sağlanması için ‘siyasi inisiyatif geliştirilmesi’ gerekiyor”muş!

Yargı bağımsız olmalıymış! PKK’li elemanların HDPKK’li belediyelerde belediye başkanlarını yargıladığı(!) günleri kastediyor allâme!

İsraf, yolsuzluk, rüşvet önlenmeliymiş! Mehmetçiğin yoğun mücadelesi ve belediyelerine kayyum atanmasıyla kaçakçılık da, rüşvet de, kamu araçlarıyla dağa lojistik destek sağlanması da önleniyor Bay Selo!

Bölücü Selo, adil vergi sistemi istiyor. Kol kanat gerip beslediği PKK’nin şehirlerde aldığı haraçları özlemiş anlaşılan… Güneydoğu’daki halk rahat şimdi, baskıdan kurtuldu… Adil vergi sistemi dediğin, Güneydoğu’da kaçak kullanılan elektrik mi acaba?

Batı’nın ödediğinin Doğu ve Güneydoğu’daki kaçağı finanse etmesi mi adalet?

Medya, ifade, örgütlenme ve gösteri hakkı güvence altına alınmalıymış!

Rahatça özerklik istemek, devlete kumpas kurmak, Gezi’de, Güneydoğu’da ortalığı ateşe vermek ve şehirleri köstebek yuvasına çevirmek için mi?

Masum kadına şiddetin önlenmesi ardına kadın kimliğinin eşitliğinin sağlanmasını sokuşturuvermiş uyanık!

Dağa kaldırıp çetelerin tecavüzüne uğrayan Kürt kızlarını kazanmak için mi?

Hele şu “Tüm kamu atamalarında kayırmacılığa ve partizanlığa son verilerek liyakatin esas alınması” isteği ne kadar masum görünüyor değil mi?

HDPKK’li belediyelerde istihdam edilen PKK’lilerin hasretiyle yanıyor aslında Bay Selo!

Tıpkı “Bana güvenin, kimse işten atılmayacak” deyip de Y-CHP’nin kazandığı belediyelerdeki işçi kıyımları gibi…

Aynı dil, aynı hedef ve aynı sonuç!

Bu milletin ortak bir çatısı vardır, Türkiye Cumhuriyeti Devleti…

Bu devletin vatandaşlarına da “Türk vatandaşı” denir!

“Türkiye toplumu” nanelerini başkasına yutturun!

Sonuçta bütün muhalefeti ve STK’leri, ayırımsız, Y-CHP’den İP’e, HDPKK’den SP’ye, GP’den Deva’ya kadar hepsini göreve çağırıyor…

Yazdıkları bilindik şeyler… Dersimli’nin ve Topuklu’nun sürekli sakız ettiği şeyler…

Onun derdi, “Beni unuttunuz, beni çıkarın!” diyebilmek!

Bay Selo, “Devlet aklı” ve “Türk bağımsız yargısı” ne diyorsa o!