Adam car car konuşuyor…

Genç, ihtirası fazla, biraz da gaz verince…

Fren miren tutmuyor!

*

Bir gazeteci, iki mikrofon gördü mü, tutmayın delikanlıyı!

Yine inciler döktürmüş:

“O MHP tuzağıydı, Ekmelettin İhsanoğlu gibi bir adayımız olmayacak!”

Eee ne olacak?

Dersimli Gandi aday olmadığına göre?

Ya Gül, ya Topuklu ya da Başbuğ…

Damdaki bebek katilinin yoldaşını aday göstermezler herhalde!

Hani bunlar “içeridekileri” pek sever ya…

*

Aslında “O MHP tuzağıydı” demek, Dersimli’ye de hakaret değil mi?

7 Haziran’da Dersimli’ye, “Bahçeli, gel Başbakanımız ol” dedirten de Ülkücüler miydi?

O’na “FETÖ’nün bir numaralı siyasi ayağı Cumhurbaşkanı’dır” dedirten kim?

Medyatik olmak uğruna car car…

Vekilleriniz FETÖ’nün gazete ve televizyonlarında sabahlasın…

15 Temmuz gecesi bir evde televizyon seyredin…

Sıkışınca Yenikapı’da nutuk çek…

Sabah akşam, “Kontrollü darbe” lafı et…

FETÖ’nün, PKK/HDP/YPG’nin sözcülüğüne soyun, Topuklu’nun örgütüne hamilik et…

“Madımak’ın katili” diye protesto ettiğin adamla ittifakı görüş…

Sonra da “FETÖ’nün bir numaralı siyasi ayağı…” nutku çek!

Konuştukça battıklarını ne zaman görecek bu Y-CHP’liler acaba?

*

“Curcuna ittifakı”nın ortakları, “Aman sakın Afrin’in merkezine girmeyin”, “Afrin’de ne işimiz var?” ve “Afrin’e yönelik harekata karşıyız” diyen ne kadar bölücü, Türk düşmanı, gayri milli unsur varsa bünyesine toplamış vaziyette…

Onlar da ellerinden geleni yapıp haber olmayı beceriyor doğrusu!

1997’den beri bir türlü baş edemedikleri Bahçeli ve MHP’ye saldırıları boşuna değil…

Kâh Çam’a küstahça Bahçeli’ye hakaret ettirip özür diletirler, ama haber olurlar…

Kâh Özel’e “O MHP tuzağıydı” dedirtip Dersimliyi ters köşe yaparlar, ama haber olurlar!

Veya İzmirli abilerini “Ülkücülükten istifa ettirip” yine haber olurlar!

Bahçeli ve “cumhur ittifakı”nın gölgesinde kalmamanın başka yolunu bulmadılar!

*

Onlar için demokrasi, istişare, komisyonlar hikâye…

Cumhurbaşkanlığı seçiminde ortak adaya oy vermediler… Sonuçsuz!

7 Haziran’da AKP ile otuz küsur gün çay içtiler… Sonuçsuz!

Anayasa komisyonuna çağırırsın… Sonuçsuz!

Kanun çıkaralım dersin, günlerce konuşurlar… Sonuçsuz!

Oylamaya gelin dersin, katılmazlar… Sonuçsuz!

İşin sırrı şuydu: “Biz anamuhalefet partisiyiz, her şeye karşı çıkmak zorundayız!”

*

Bu car car konuşan medyatik heyecanlı var ya…

Geçen gün ne demişti:

“Bundan sonra AKP, azapta gerek. Gitsinler kiminle uzlaştılar, ittifak yaptılarsa yasaları da onunla geçirsinler bakalım.”

Bir ara da Bahçeli için “Patron çıldırdı!” deyivermişti…

Evet, Devlet Beyin “lüzumsuz medya maydanozlarını çıldırtmak” gibi bir huyu vardır!

Üstelik de iki senedir MHP’ye “tuzak kuranlar”a karşı çok ustalaştı, bilesin!