TÜRKMEN DRAMININ SORUMLUSU AKP’DİR
Asla Türklüğü düşünmediler!
Fener Rum Patriğine gösterdikleri sevgiyi Kıbrıs Türküne göstermediler.
Habur’da PKK’li eşkiyaya gösterdikleri muhabbeti Kerkük Türküne göstermediler.
Gazze’deki Hamasçıya gösterdikleri şefkati Türkmenlere asla göstermediler…
Mısır’daki Mursi’ye gösterdikleri kardeşliği asla Türkistan’a göstermediler.
Baştan sona bir ikiyüzlülük içindeler ve şimdi saplandıkları lağım çukurundan çıkabilmek için doksan takla atıyorlar.
Mankurtlaştırıla
Bu ülke Türkmen dağında savaşan Ülkücüyü “savaş suçlusu” ilan eden dangalak, kimliksiz, şuursuz mandacılarla dolu… Ülke, Ermeni döllerine, asker ve polis şehit eden PKK köpeklerine gözyaşı döküp kalkan olma derdine düşen hayınlarla dolu…
Taşların bağlı, itin çakalın serbest olduğu devirdeyiz…
İstiklal harbinin çetrefilli yıllarındayız sanki… İmanımızı boğazlayan yobazlar, Haçlı taşeronu komünistler, emperyalist uşağı eşkıya bölücüler işbaşında…
“Gaflet ve dalalet içindeki” iktidar, Irak ve Suriye’de Türk toprağına sahip çıkmadı.
Geldiğimiz nokta, Suriye ve Irak’taki Türkmen varlığının dramı!
Türkmenler, yani Oğuz Türkleri…
Irak’takiler kâh Bayat Türkleri, kâh Türkmen, kâh Musul Türkleri diye anıldı. 2 milyonu aşan nüfus katliamlara uğradı, asimile edilmek istendi.
Onlar, Musul, Telafer, Tuzhurmatu ve Kerkük’te Osmanlıdan önce, başkenti Erbil olan Begtekinli beyliği olarak da vardı. İngiliz işgalini gördüler. Kürt zulmüne uğradılar, nüfus ve tapu kayıtları imha edildi. Yıllar önce 1924’teki, 1991’deki katliamı, 2013’teki baskını unutmak imkânsız.
AKP iktidarı, askerin başına çuval geçirilince itibarını kaybetmiş, Kürtçü Barzani’nin liderliğindeki Kürdistanla dostluğa girişmiş, postal yalayıcı Barzani’yi Ankara’da defalarca ağırlamıştır.
Din ticaretinden nemalanan AKP’nin IŞİD sempatisi, basılan Musul Konsolosluğunda personelini rehin aldıracak utanca ulaşmış, Süleymanşah Türbesi’nin bulunduğu Türk toprağını terk etmek rezaletini yaşatmıştır.
Şimdi Irak Türkmenleri, aptal Arap ve hain Kürtleri “kardeş” bellemenin acısını yaşıyor ve sahipsizler…
Ama asıl felaketi yaşayan Suriye’deki 2,5-3 milyon nüfuslu Bayır-Bucak Türkmenleri… 10.yüzyıldan beri Tolunoğulları ile oralardalar. Osmanlı, onlara Halep Türkmenleri diyordu.
Fransız işgali gördüler. BAAS asimilasyonunda Türkçe öğrenimleri engellendi, yerleşim yeri isimleri değiştirildi. Bağ ve bahçeleri bile ellerinden alındı.
1921’deki Ankara antlaşması ile Türkiye, Suriye’deki Türkmenler için garantörlük hakkı almıştı. 1939’da Hatay'ın anavatana katılması sırasında Bayır Bucak bölgesi Suriye'de kaldı. Şam, Halep, Lazkiye, Hama, Humus ve Rakka’da yaşıyorlardı.
Şimdi bir yanda Esad-Rus-İran-Hi
Rus bombardımanı Lazkiye’nin kuzeyindeki köyleri sildi, Rabiya (Gebelli) kasabası Esad rejimine geçti, Yamadı kasabası şu an tehdit altında.
Oralarda olan biten Batı’nın Esad’a desteği, PYD ve IŞİD’İ meşrulaştırmak, Kürdistan’ın Suriye parçasını kurdurmak isteğinden başkası değil. Ruslar da oraya yerleşiyor.
Putinin köpekleri, Türkmenleri bombaladı, sivil ve çocukları bile öldürdü.
Yamadı kampını boşaltılıyor… Yine Türkiye’ye göç başladı…
Ve Cenevre’deki masada Türkmenler yok!
Bölgede yeni bir soykırımın vebali AKP’nin olacak…
Bu dramın suçlusu AKP’dir, beceriksiz dış politikaları ve ikiyüzlü siyasetidir.
Irak’ta 1,5 milyon Müslüman katledilirken Coni’lere dua edip destek veren, Esad’la canciğer dostluk sergileyip düşman kesilen AKP, güvenirliğini yitirmiştir.
Suriye’nin kuzeyinde PKK/PYD’ye destek verecek gaflete ulaşmış, Kobani yalanıyla Barzani peşmergelerine Türkiye’den yol vermiş, silahlı eğitime sokmuş, silahlar da PKK’nin eline geçmiştir.
Sınırımız ve 144 Türkmen köyü IŞİD ve PYD kontrolünde… PKK ise Güneydoğu’yu yakıp kavurmaktadır.
Kuzey Suriye’de Kürdistan’ın bir parçası denize açılma oyunu oynuyor.
Kandil’e kara harekâtı yapılmamaktadır.
AKP, Türkiye Cumhuriyeti’nde yüzde elli ile iktidar olmuş ama Türk olamamıştır!
AKP, tarih bilincinden uzak, bencil ikballer peşindedir.
Dış politikayı iç siyaset aracına çevirenler, Reyhanlı katliamına misillemede bile bulunamadılar.
Onların Türklükle hiç alakaları olmadı. Osmanlı’yı “ümmet” sanan bir gafletin sonucuydu, İstiklal Marşı’ndaki “Kahraman ırk”tan korkmaları!
Oysa AKP’nin bilmesi gereken tek şey şuydu:
Tanrı’nın 4 hak din ve 4 peygamber ile ıslah edemediği aptal Araplardan bir cacık olmaz!
Bütün zaafımıza rağmen dünyada Müslümanlığı saflığında yaşayan sadece Türk milletidir ve Müslüman Türkün laik Türkiye Cumhuriyeti olmadan bölge huzur bulamaz!
Yani “Türkiye düşerse, İslam sancağı düşer!”
Çare:
Bu topraklarda “Ne mutlu Türküm diyene”yi yeniden dağlara taşlara kazımak ve “T.C.” ibaresini makamlara yeniden yazdırmak!
Ama AKP asla Türklükle ilgili olmadı, iddia ediyorum, anayasa ve başkanlık geçsin, yine çözülmeye ve İmralı seferlerine başlarlar!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.