BU NASIL BİR DİK DURUŞ?

Önüne gelene “Sabrımızı zorlamayın” diyorlardı.

Gazze için Mavi Marmara’da İsrail onca insanımızı öldürdü, havalar attılar, inandık.

İyi de şimdi 20 milyona barış neyin nesi?

Rus jetini düşürülürken haklıydık.

Sonra, KGB devşirmesi Putin dişlerini gösterdi, domatesler yolda kaldı, kalsın…

E ne diye “Bilseydik düşürmezdik” lafı ediyorsunuz?

Irak’a asker gönderdin, haklıydık..

Sonra dandik bir Irak Başbakanı “Çekilin” diye yırtındı.

Obama, çekilin, gönlünü edip girin deyince niye çekildiniz?

Kobani yaygarası için peşmergeyi vatan topraklarından geçirip PYD’nin bitini kanlandırdılar.

Şimdi Suriye sınırımızda IŞİD ve PKK tehdidi oluştu.

E hani “istikrar”a kavuşacaktık?

Etrafımız ateş çemberine döndü, ekonomide çanlar çalıyor, Güneydoğu’da halkın güvenliği tehdit altında…

Ülkenin milli çıkarları için “AKP’nin koltuk değneği” iftirasına uğrayan MHP, zamanında “Olağanüstü Hal ilan edilmesini” istemiş, bölgenin ve Kandil’in PKK’den temizlenmesini istediğinde “faşistlikle” suçlamışlardı.

Asker ve polis karakollarda operasyon yapmamak için oturtuluyordu.

Şimdi öğretmenleri zorunlu izne gönderip ilçe ve mahallelerde askere harekat yaptırıyorlar.

AKP hükümetinin dış politikası her gün bir başka tarafa savrularak milli çıkarları zedeleyerek çuvalladı. Durup dururken Rusya ve İran gibi ülkelerin hasmı olduk.

Bir yıl önce, bir ay önce ve hatta 1 saat öncesi söylediklerinin tersini konuşmalarına alıştık. “Diyarbakır, doğunun Parisi olacak”tı, çatışmalarla yanıyor; “Kürt Meselesi” vardı, “PKK terörü meselesi”ne döndü, “sıfır sorun” “sırf sorun”a dönüştü, İsrail’e “one minute” çekilmişti, çaresizlik anlaşmaya götürdü.

AKP ve saray, sadece içerideki yandaşlarına mesaj diye tehlikeli oyunlar oynamaktadır.

Yıllarca içeride gerici, dinci, cemaatçi çevrelerle işbirliği yapan AKP, 17-25’ten sonra cemaati paralel ilan etti, Kıbrıs’ta durum felaket, tatlısu solcularının meclise soktuğu HDP/PKK ihanet içindedir.

PKK işkencesinden bıkan halk, evini barkını terk etmektedir.

Ama bazı aklıevvel AKP milletvekilleri hala bebek katiline övgü düzmektedir.

Oralarda devlet devletliğini yapmalı ve kendi egemenlik sahasında bırakın herhangi bir başka gücün hükmetmesine, nefes almasına dahi fırsat vermemeli, devlet giremesin diye açılan hendeklere PKK’yi gömmek milli bir görev olmalıdır.

“Dik dur eğilme, millet seninle” sloganları ile iktidar olanlar, kıçı kırık ülkelerin efelenmelerine boyun eğmektedir.

IŞİD baskısıyla Süleymanşah’ı taşıyan bu sahte milliyetçiler, resmi Anadolu Ajansı kanalıyla dünyaya PKK’nin Diyarbakır’da yaptığı tahribatı geçmekteyken, bu nasıl bir onur ve nasıl bir dik duruştur?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Deniz ÖZKÖK Arşivi
SON YAZILAR