Amerikan donanmasını oluşturan deniz filolarından sadece biri bile, Türk Donanması’nı imkân, kabiliyet, teçhizat ve donanım noktasında ezebilecek güce sahipken…

Rus donanmasının gücüyle dahi donanmamız kıyaslanamıyorken…

İngiliz donanmasıyla karşılaştırdığımızda da başımız öne eğiliyorken…

Dün yardım dilenen Fransa’nın donanmasıyla bile bugün boy ölçüşemiyorken…

Evvel zamanda Türk’ü durdurmak için set yapan Çin’in donanmasından bahse hacet kalmamışken…

Dünya senin neyinden korksun efendi!...

Bu arada durum sadece denizlerde mi böyle sanıyorsun yoksa…

Yok artık!

Kılıcın düşmanın kılıcından bir arşın uzun olmayacak mıydı senin…

Bu halinle çakıyla kılıcın hakkından gelirim demiş olmuyor musun şimdi…

Hadisi yok saymak değil midir yaptığın…

Yoksa sen hâlâ, ahmak ahmak tükürüğünün o muhteşem gücüyle her şeyi başarabileceğini mi sanıyorsun…

Ne yani; Azerbaycan, Karabağ’ı tükürük bezleri çalışmadığı için mi alamıyor acep…

Mesele İman meselesi diyorsan; Tüm İslam coğrafyasının, saplandığı bataklıktan çıkamayışı Kâfirlik alameti mi oluyor…

Gövdenin üzerindeki baş da sen ısrarla ne diye taş muamelesi yapıyorsun hâlâ…

Yoksa sana düşünmeyenin üzerine bela yağacağını kimse söylemedi mi?…

Amelde olmayınca Kur’an, yürekte tutunabilir mi iman?…

Hayat sloganlarla yaşanabilecek kadar ucuz olabilir mi?…

Olsa da idrak nasip işi arkadaş, azimle ceht etmen gerekmez mi senin?…

Alıp aklını başına, ne zaman oturacaksın ders başına…

Ve son kertede;

Kılıcının parıltısı kaybolursa efendi, tarihine mazi derler bilesin…

Gürkan KARAÇAM