İSTANBUL’UN 23 HAZİRAN 2019’DA YENİDEN FETHİNE DOĞRU
Sevgili Peygamberimizin,“İstanbul mutlaka fetholunacaktır, O’nu fetheden sultan ne güzel sultandır, O’nu fetheden asker ne güzel askerdir” dediği ve Müslümanlara hedef gösterdiği Asya ile Avrupa’nın kesiştiği noktada kurulan İstanbul, basit ve alelâde bir şehir değildir.
Bu şehir Şair Nedim’in bir kasidesinde:
“Bu şehr-i Stanbul ki bî misli bahâdır.
Bir sengine yekpâre Acem mülkü fedadır.” denen bir muhteşem şehirdir.
Bu şehir, 1807 yılında İstanbul’un Ruslara bırakılmasını isteyen Çar I. Aleksandr’a Napolyon’un, “İstanbul mu, asla! İstanbul, Dünya imparatorluğu demektir.” dediği bir müstesnâ şehirdir.
Bu şehir, Hz. Peygamberimizin (sav) müjdesi; “Ya Ben İstanbul’u alırım ya da İstanbul beni!” diyen ve İstanbul’u fethederek Sevgili Peygamberimizin övgüsüne mazhâr olan Fatih Sultan Mehmed Han’ın emanetidir.
İstanbul, işgal ettiği bu stratejik konumu ve coğrafi özellikleri açısından ilk çağlardan beri bütün hükümdarların kalbinde müstesnâ bir yer işgal etmiştir.
İstanbul, Anadolu’ya ayak bastığımız ilk andan itibaren bütün Türk Sultanlarının bir milli ülküsü “KIZIL ELMASI” olmuştur. Osman Gazi, devletin kurucusu olarak, oğlu Orhan Gazi’ye:
“Osman Ertuğrul oğlusun, Oğuz Karahan neslisin, Hakk’ın bir kemter kulusun, İstanbul’u aç, gülizâr yap” diyerek İstanbul’un fethini tıpkı Hz. Peygamberimiz gibi hedef göstermiştir.
Osman Gazi’den Fatih’e kadar bütün Osmanlı sultanları, Kur’an-ı Kerim’de es-Sebe suresi 15. âyette, “Beldetün tayyibetün-Güzel belde-hoş belde” olarak nitelendirilen bu muhteşem şehri almanın ve Hazreti Peygamberimizin övgüsüne sahip olmanın aşkıyla yanıp tutuşmuşlardır. Kur’an-ı kerim’de, es-Sebe suresi 15. âyette geçen “Beldetün tayyibetün” sözcükleri Ebcet hesabıyla İstanbul’un fetih tarihi olan Hicri 751 tarihini gösterir. Bu da başlı başına bir Kur’an mucizesidir.
İstanbul’un fethi ile bin yıllık Bizans tarihin derinliklerine gömülmüş, İslâm’ın sekiz yüz yıllık ülküsü gerçekleşmiş, İstanbul Kızıl Elması da Türklerin eline geçmiş ve Türk ve dünya tarihinin yeni ve parlak bir devri başlamıştır. İşte o günden beri bu fethi içine sindiremeyen Türk ve İslam düşmanları boş durmamış İstanbul üzerinde plan yapmaktan, İstanbul’u yeniden Bizans’ın başkenti yapmak düşüncesinden bir an olsun vaz geçmemişlerdir.
İşte 23 Haziran 2019’da yapılacak olan İstanbul Büyükşehir Belediye başkanlığı seçimlerine de bu pencereden bakmak ve 23 Haziran 2019 günü İstanbul’u yeniden fethetmek zorundayız.
Bu mukaddes şehir başta FETÖ ve PKK örgütleriyle işbirliği içinde olan dış destekli bir zihniyete asla teslim edilemez.
PEYGAMBERİN ÖVGÜSÜNE YENİDEN MAZHÂR OLABİLİRSİNİZ
İstanbul’un fethinden sonra “ Padişahım çok yaşa! Padişahım çok yaşa!” Sesleri içerisinde şehre giren Fatih, Allah’ın ordusu ve İslâm’ın askerleri ve Hz. Peygamberimizin övdüğü askerler olmak şerefine erişen gâzilere şöyle sesleniyordu:
“Ey kahraman mücahitler! Allah’a hamdü senâlar olsun. İşte bundan böyle sizler Kostantiniyye Fatihlerisiniz. Hz. Peygamberin, Kostantiniyye şehri elbette feth olunacaktır. Onun fethine muvaffak olan hükümdar, ne güzel hükümdar ve askerleri ne kahraman askerlerdir” buyurduğu ve Lisan-i Peygamberin şereflendirdiği şerefli askerler siz oldunuz. Gazanız mübarek olsun…. “
Önümüzdeki 23 Haziran günü, Lisanî Peygamberin övdüğü ve şereflendirdiği bireyler olmak için bir şans ve fırsatımız vardır. 23 Haziran 2019 günü oy kullanmak üzere sandığa giden her bir fert “Lisani Peygamberlerin övdüğü şerefli askerler olmak” düşüncesiyle hareket etmeli ve 23 Haziran 2019’da İstanbul’un yeniden fethedilmesi için elinden ne geliyorsa yapmalıdır. Gazanız şimdiden mübarek olsun.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.