Muharrem Günay SIDDIKOĞLU

Muharrem Günay SIDDIKOĞLU

ONLAR ZİNAYA YAKLAŞMAZLAR

 

Bir Müslümanda bulunması gereken özelliklerin başında namuslu ve iffetli olmak gelir. Yüce kitabımızda bir mü’minde bulunması gereken özellikler anlatılırken: ”Vellezînehüm lifüricihim hâfizûne ( Kurtuluşe eren mü’minler, edep yerlerini ( fuhuştan ve diğer haramlardan ) korurlar) (Mü’minun /5) buyrulur.

Evlilik dışı, yasak cinsel ilişki demek olan zina tarih boyunca insan aklının, ahlak ve hukuk düzenlerinin ve hemen bütün dinlerin haram, ayıp ve kötü gördüğü bir fiil olup İslam dininde kesin olarak yasaklanmış, işlenmesi durumunda büyük günahlar arasında gösterilmiş ve önlenmesi için bir takım tedbirler alınmıştır.

Kur’an’da İsra suresi 32. ayette: “Zinaya yaklaşmayın, zira o bir hayâsızlıktır ve çok kötü bir yoldur.” denilip, Mü’minun suresi 5. ayet, Nur suresi 30 ve 31.ayetler, Furkan suresi 68. ayet, Ahzap suresi 35. ayetlerde zinanın apaçık bir çirkinlik olduğu belirtilmiş, zinanın yanı sıra kişiyi zinaya götürecek, açık saçık giyinmeler, kadınlarla tek başına bir arada bulunma gibi yol ve ortamlar yasaklanmıştır. Çünkü zina nesebin karışmasına, ailenin dağılmasına, hısımlık, akrabalık, komşuluk gibi bağların dağılmasına, toplumda birçok cinayetlerin işlenmesine ve toplumun temelden sarsılmasına neden olmaktadır.

Kur’an bu kötü alışkanlığı yasaklamakla kalmamış işleyenlere karşı caydırıcı olması açısından da ceza uygulamasını getirmiştir. En-Nur suresi 3. ayete göre zina edenlere 100 sopa vurulması emredilmiştir. Sevgili Peygamberimiz ise cezanın tatbikatında sopa vurma işini bekâr erkek ve bekâr kadınlara uygulamış, evli erkek ve kadınların ise taşlanarak öldürülmesini emretmiştir. Bu ceza Peygamber Efendimizin zamanında sadece bir defa uygulanmıştır. Bir kişiye zina isnadından bulunmak için eylemin dividin hokkaya girdiği gibi görülmesi ve dört erkek tarafından şahitlik edilmesi ve her birinin şahitliğini dört defa ikrar etmesi yani söylemesi veya zina edenin ben zina yaptım diye dört defa ikrarda yani suçu kabullenmesi ve söylemesi gerekir. Şahitlik edenlerin sayısı cinsiyete göre değişir, sözgelişi iki erkek ve dört kadının birlikte şahitliği geçerli olur. Dört kadının şahitliği yetersiz olup, kadında bu sayı iki misli olarak aranır.

Başta zina suçu olmak üzere İslam’da bütün cezalar amaç olmayıp birer araçtır ve suçu önlemeye – caydırmaya yöneliktir. Bunun için İslam zinayı yasaklamakla kalmamış onu doğuran sebepler ve ortamlar üzerinde de durmuş, söz gelişi açık saçık giyinmeyi, bir erkekle bir kadının tek başına bir yerde bulunmasını ve yolculuk yapmasını, kadınların aşrı şekilde makyaj kullanmasını, dar giyinmesini, sokakta kırıtarak, kıvırarak yürümesini, saçlarını deve hörgücü gibi yaparak başın arkasında toplamalarını, “Cehennemliklerden iki sınıf vardır ki, ben onları dünyada görmedim: Binincisi ellerindeki öküz kuyruğu gibi kırbaçlarla halkı kırbaçlayan kimselerdir. İkincisi giyinmiş çıplak, kalçasını oynatarak, kırıtarak, salınarak yürüyen, başları DEVE HÖRGÜCÜ gibi kadınlardır. Bunlar cennete giremezler, onun kokusunu da alamazlar. Hâlbuki onun kokusu çok uzun mesafeden alınır.” (Müslim, Libas, 125; Cennet:52), Celal Yıldırım, Ahkam Hadisleri cilt 2: 715)

Erkeklerle senli benli, şüphe uyandıracak şekilde samimi konuşmalar yapmasını, (Bak. Ahzap suresi/32 ) müstehcenliği, müstehcen yani açık saçık yayın yapılmasını yasaklamıştır. Yine kadınların süs ve endamlarını başka erkeklere göstermeleri yasaklanmıştır. (Nur suresi/31) Ayrıca Sevgili Peygamberimiz, kadınların kendi evleri dışında, başkalarına hissettirecek derecede koku sürünerek dolaşmalarını hoş karşılamamış ve bunu edep dışı bir davranış olarak değerlendirmiştir. ( Bak. Tirmizi, “Edep “,35, Müsned, 4/414–418 ) Gençlerin erken evlendirilmesini tavsiye etmiştir. Dinimize göre “Bir ölüyü defnetmede acele etmek bir de gençleri evlendirme de acele etmek sünnettir.”

Zina konusunda Kur’an’da Mü’minun suresi 5. ayette : ”Vellezîhehüm lifüricihim hâfizûne* [ Kurtuluşe eren mü’minler, edep yerlerini ( fuhuştan ve diğer haramlardan ) korurlar]; En’am suresi 151. ayette “Fuhuşun açığına da, gizlisine de yanaşmayınız” buyurmaktadır. Burada “ açık fuhuş”tan maksat, “zina “; “ gizli-saklı fuhuş” deyimi ile de “öpüşme, elleme ve bakışma” kasdedilmektedir. Nitekim Sevgili Peygamberimiz (SAV) : “Eller de, ayaklar da, gözler de zina işler” buyurmuştur. Nur suresi 30 ve 31. ayetlerde bu konuya dikkat çekilerek:

“Mü’min erkeklere de ki; gözlerini ( haramdan ) saklasınlar ve ırzlarını korusunlar.... Mü’min kadınlara da de ki ( onlar da ) gözlerini ( haramdan ) sakınsınlar, ırzlarını korusunlar. Kendiliğinden belirenin dışında ziynetlerini açığa vurmasınlar. Başlarını göğüslerini kapayacak şekilde örtsünler. Güzelliklerini kocalarından, babalarından, oğullarından veya kocalarının oğullarından, erkek kardeşlerinden, kardeşlerinin oğullarından, kız kardeşlerinin oğullarından, yengelerinin oğullarından, cariyelerinden, erkeklikten kesilmiş hizmetçilerden, kadınların edep yerlerinin henüz farkında olmayan küçük çocuklardan başkasına göstermesinler. Saklı güzelliklerini ortaya çıkaracak şekilde sesli adımlar atarak yürümesinler, Ey mü’minler hepiniz Allah’a tevbe ediniz ki, kurtuluşa eresiniz.” ( Nur 30-31ayetler, Tercümesi İ.Gazali’nin Mükaşefetül kulub/135 ) buyrulmaktadır.

Sevgili Peygamberimiz (SAS) şöyle buyuruyor:

“– Aman zinadan sakınınız, çünkü onun, üçü dünyada ve üçü ahirette olmak üzere altı afeti vardır. Dünyadakiler şunlardır:

1- Geçim darlığına yol açar.

2- Ömrü kısaltır.

3- Sahibini kara yüzlü eder. (yani rezil eder.)

Ahirettekiler de şunlardır:

1- Allahü Teâlanın gazabına sebep olur

2- Ağır hesaplaşmaya gerekçe olur,

3- Cehenneme girmeye yol açar.

Rivayete göre: Hz.Musa (AS) Allah’a: “Ya Rabbi! Zina edene ne ceza verirsin” diye sorar. Allahü Teala : “Ya Musa, onu yüce bir dağın üzerine atılsa dağı küle çevirebilecek olan ateşten bir zırh giydiririm” diye buyurur.

Yine bildirildiğine göre, kötü yola düşmüş olan bir kadın şeytan katında bin tane günahkâr erkekten daha sevimlidir.

Peygamber Eferdimiz bir hadislerinde şöyle buyuruyor:

– Kul zina işlerken imanı kalbinden çıkarak gölge gibi başının üzerinde asılı kalır, ancak zina işi bitince kulun imanı yerine girer.” buyuruyor. ( İ.Gazali, Mük. Kulub/135 )

Peygamber Efendimiz Miraç’ta bir kısım insanlar gördüm deyip anlatıyor:

Bazısı pislik yiyor, bazıları avret yerlerinde bir yama ile hayvanlar gibi otluyor, bazıları memelerinden, bazıları ayaklarından asılı bir topluluk gördüm:

— Kim bunlar, diye sordum. Cebrail:

— Zina edenler, çocuklarını öldürenlerdir, dedi. İşte zina edenlerin hali öbür dünyada Allah muhafaza buyursun böyle olacaktır.

Evet! Gerçek mü’min zina etmez, zinaya yaklaşmaz kendisinin ve aile fertlerinin namus ve iffetlerini korumak için gerekli tedbirleri alır.

 

Muharrem Günay SIDDIKOĞLU

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Muharrem Günay SIDDIKOĞLU Arşivi
SON YAZILAR