ACABA CEMİL MERİÇ’İN KEMİKLERİ SIZLADI MI?

 

Saray’da yaşanan olay, ülkenin gümbürtüsü içinde kayboldu gitti.

Bu yılki Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri töreni vardı.

Sahnede Orhan Gencebay, Rasim Özdenören falan…

Bu Gencebay’ın arabesk diye Türk müziğine vurduğu balta ve AKP’ye çözüm sürecinde “akil” olmak dışındaki maharetini anlamak imkânsız…

Ya törende “Yaşamım Türk müziği ile geçti” demesine ne dersiniz?

Belli ki RTE’den, sadakatinin ödülünü aldı.

Rasim Özdenören’i ise 1980 öncesi Erbakan döneminde TRT’den ve 2002 sonrası RTE dönemi TRT’den tanır bazıları.

TRT, yakın zamanlarda onun ve ekibinin hikâyesini dizi bile yapmıştı.

Ona da vefa ödülü bu…

Necip Fazıl’ın talebelerindendi, sonra S. Karakoç’un yoluna düşmüş, İslamcı garip bir ekol peşine koyulmuştu.

Ama merhum Cemil Meriç’e verilen ödül…

Tam bir skandaldı aslında Meriç için…

Umuyorum, Türk milliyetçileri de kahrolmuştur seyrederken…

“Çağımızın Selahatin Eyyubisini selamlıyorum!”

Onun kızı, Cumhurbaşkanına kürsüden söylüyor bu sözleri…

Birilerinin halife, birilerinin peygamber ilan ettiği, Şam’da Cuma namazına giderken savaşın ortasında kalıveren bir siyasetçiye nasıl söyleyebildi?

Rahmetli Cemil Meriç bu sözleri duysa kızına ne derdi acaba?

Bu “sosyoloji profesörü” kızına ne derdi?

Reyhanlı’da doğduğu ev müze yapılan Cemil Meriç’in kızına, Reyhanlı bombalamasını anlatan olmamış anlaşılan…

Otuz küsur yıllık üniversite hocalığından emekli olur olmaz tesettüre girmişti Ümit Hanım.

“TV hayatımın dışında… Namaz kılarak dinlenirim”(1) diyen ve Güneydoğu'yu görmedim, Antep'ten doğusuna gitmedim. Bu benim için ayıp.” diyordu gazete röportajında sosyolog Ümit Hanım…

Ülkenin sosyolojik ve siyasi halinden haberi yok demek ki, “Çağımızın Selahattin Eyyubisi” diyor RTE’ye!

Babası bir Türk fikir adamıydı. Gözlerini kaybetmesi bile onu Türklüğe hizmetten alıkoymamıştı.

O, “Genç Batının her nazına, her cilvesine katlanan ihtiyar birer aşık olduk” diyordu.

O, dinin yanlış kimselerin elinde bir afyona dönüştüğüne inanıyordu ama kızı bugün dini istismar eden, dini yaşamak yerine onun üzerinden siyaset yapan zihniyetin kendi dar kalıplarında Cemil Meriç’i sahiplendiklerini anlamıyor…

Kalkıp ona Selahattin Eyyubi diyor!

Babası Cemil Kılıç, “Savaş bir irşat. Savaş, ışıkla karanlığın diyaloğu. Düşman, gözü bağlı olandır” diyordu, anlamamış kızı…

Babası, “Yemin ederim ki, dünyanın bütün toprakları bir tek insanın kanını akıtmaya değmez” diyordu, anlamamış kızı...

Babasını getirip götürdüğü Kubbealtı ve MTTB sohbetlerinde hiç dinlememiş anlaşılan…

O koskoca, debdebeli sarayda, bu fakir milletin her gün şehit cenazesi kaldırdığı devirde ödül alırken söylediği sözler, babanın kemiklerini sızlatmamıştır inşallah!

Ha, babanız bir de şöyle demişti: “Kelam, bütünüyle haysiyettir!”

*

(1)Yeni Şafak, Mayıs-2001

cemil-meric.jpg

Mustafa ÖNDER

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa ÖNDER Arşivi
SON YAZILAR