KİMLER ÜLKÜCÜ HAREKET’E LİDER OLMAYA KALKIYOR?
Üst kurul delege meclisi kuracaklar, Bahçeli üst katta “Onursal Başkan” olarak oturacak, Başbuğ’un doğum yıldönümü ile ilgili özel bir projeleri var, ilk seçimde Başbakan olacaklar…
Hürriyet, Sözcü, CNN Türk ve Habertürk’ün haftanın bir günü birinden birini “ısrarla” canlı yayına çıkartıp konuşturuyor, röportajlarını yayınlıyor. Ne hikmetse aynı medya seçimde MHP’ye aynı ilgiyi göstermiyor!
Nedir bunun hikmeti, neler oluyor, kimler var bu işin arkasında derken, ciddi bir kaynaktan bir dosya aldık…
Yazılanlara, Ülkücüleri kimlerin çembere aldığına şaşırmamak elde değil…
Hani, “Bir şey değişecek, her şey değişecek” diyorlar ya, inanın okuduklarımıza bakarsak o “değişim”le MHP tanınmaz olur!
Ve insanlar, bunca karışık kimlikle MHP’ye nasıl Genel Başkan olmaya kalkıyor?
O “özel” dosyadan bir bölümü “isim” vermeden size aktaracağım.
Bazı yer ve kişi adlarının sizde değişik çağrışımlar yapacağına eminim…
Şimdi o bölümü aynen alarak yayınlayalım:
GÜVEN-TİKA-BAKÜ GÜNLERİ…
“1 Eylül 1967’de Iğdırlı Caferi- Şii bir anne ve babanın çocuğu olarak dünyaya gelen S. O., 1992-1998 yılları arasında M.Ü. Türkiyat Araştırmaları Enstitüsünde Araştırma Görevlisi iken 26 yaşında 1993’te Azerbaycan’a gönderilerek 1993-2000 arasında Azerbaycan Devlet Ekonomi Üniversitesi Türk Dünyası İşletme Fakültesi’nde öğretim görevlisi ve dekan yardımcısı olarak çalıştı.”
“1994-1998 arasında eş görevle Azerbaycan’da T.C. Dışişleri Bakanlığı TİKA Temsilcisi iken, Azerbaycan’daki TİKA’nın başında Ferman Demirkol bulunuyordu. Demirkol, Haydar Aliyev’in, yani Milli Meclis’in danışmanlığını da yaparken sonradan Aliyev tarafından “darbe teşebbüsü”nden sınır dışı edilecekti. Demirkol, o sırada Azerbaycan Din Hizmetleri Müşaviri Dr. Abdülkadir Sezgin’in akrabasıdır.”
“S. O.’ı Azerbaycan’a götüren ve bahsedilen görevlere getiren ise (Kayınpederi M.E. vasıtasıyla) Ertuğrul Güven… Güven, MİT eski Müsteşar Yardımcısı ve 1994-1995’te Bakü’de MİT temsilcisi idi ve sonradan Aliyev tarafından “darbe teşebbüsü” ile suçlandı.”
“S.O.’ın Bakü günlerinde, yaşının verdiği hızla, bir dava adamından çok gününü gün eden, sık sık Rus kızlarıyla diskotek, bar gezen, gönül eğlendiren, bu arada da Azerbaycan KGB’si ve Rus KGB’sinin ilişkiler ağında bir görüntü arz ettiği orada bulunanlarca iyi bilinir… Mesela Azerbaycanlı bir yazar (F.U.), “…. S.O. Azerbaycan’la alakalı şahıstır. Hem de, ta 90’lı yıllardan. O zamanlar Bakü’de TİKA’nın temsilcisi olarak çalışırdı ve onu sık sık Bakü Bulvarında özellikle sevdiği köpekle gezerken görürlerdi. Bu bakımdan konservativ tefekkürlü (kökten ideolojik) milliyetçi-ülküc
ASAM-MTN-DARBE TEŞEBBÜSÜ…
S. O.’ın çalıştığı Azerbaycan Stratejik Araştırmalar Merkezi (ASAM) nasıl kuruldu? Nasıl çalışmalar yapıyordu? Devlei ile ilişkileri nasıldı? “Dosya”dan okumaya devam edelim:
“Azadlık Caddesi’ndeki Din Hizmetleri Müşavirliği’nin bir odasında çalışan ASAM, Azerbaycan’ın milli meseleleri etrafında birtakım fikirlerin geliştirilmesi, üretilmesi, yetkililere, siyasi partilere ve kitle iletişim organlarına sunulması için 1994’te kurulmuştu. Büyükelçiliğimiz
“Asım Mollazade, Tevfik Kasımov gibi siyasetçilerin de zaman zaman çağrıldığı ASAM’ın telefonları MTN tarafından dinleniyor, büyük ihtimalle toplantılara gelenlerin arasında MTN, yani Azerbaycan İstihbarat Servisi’nin elemanları da bulunuyordu.”
“Azerbaycan ASAM’ı ve Din Hizmetleri Müşavirliği Haydar Aliyev’in Türkiye’den gelenleri ve Azerbaycan’daki Türkiye varlığını tasfiye etmek için ilk suçladığı yerlerden biri olacak, burası diplomatik bir yer olduğu halde Azerbaycan yetkilileri tarafından basılacak ve orada çalışanlar Türkiye’ye gönderilecekti.”
“Aliyev ve ekibinin Azerbaycan’ı Türkiye’den uzaklaştırmak ve Azerbaycan’daki Türkleri sınır dışı etmek için bulduğu çare, OMON birlikleri ve onun başındaki Albay Rövşen Cevadov’un öldürülmesi ile sonuçlanan 10-17 Mart 1995 olaylarıydı. Aliyev, aylarca üzerinde çalıştığı ve tasfiyesini istediği korkulu rüyası Albay Rövşen Cevadov ve OMON birliğini nihayet bir binada kıstırdı; 17 Mart akşamı Türk Büyükelçisi’nin bütün çabalarına rağmen engelleyemediği olayların sonunda beyaz bayrak çekerek teslim olan Albay Rövşen Cevadov ve yaklaşık 400 adamı öldürüldü.”
“Aliyev, Cevadov’dan kurtulunca Azerbaycan’dan Türkiye’yi uzaklaştırmak, demokrasi isteyen muhalefet partilerini saf dışı bırakmak, Azerbaycan Türklerine korku salarak sindirmek işine girişti. Cevadov’un ekibi dağıtıldıktan sonra “darbe”nin içinde Türk Büyükelçiliği’ni
“Bu faaliyet için ASAM’ı kullandılar. 10-17 Mart’ın planlamasının ASAM tarafından yapıldığı iddiaları yayıldı. Azerbaycan Milli Güvenlik Bakanı (KGB) Namık Abbasov, devlete bağlı KGB’nin yönettiği kitle iletişim kuruluşlarına verdiği brifingte ve ayrıca Milli Meclis Başkanı ve 10-17 Mart olaylarının kasabı Resul Guliyev, Milletvekili Sultan Memmedova, Başsavcı Eldar Hasanov konuşmalarında hep Türkiye’yi ve Türk Büyükelçiliğini suçladılar.”
“10-17 Mart olaylarıyla Aliyev, Azerbaycan’da yönetime tamamen hâkim oldu, Azerbaycan’ın bağımsızlığını sağlayan Cumhurbaşkanı Ebulfez ELÇİBEY ve Halk Cephesi’nin tüm mensupları tasfiye edildi, Türkiye’nin üst düzey bütün görevlileri bir takvim dahilinde sınır dışı edildi.”
Amaaa…
“Bir kişi bunların dışında idi. Aliyev tarafından “kendisine yönelik uydurma darbe girişiminin” ve son olayların merkezi olarak gösterilen ASAM’da çalışan S.O. bunların dışında idi. Elbette bunun çeşitli nedenleri vardı. Ama en önemli neden, O’nun Aliyev ve ekibi ile geliştirdiği iyi ilişkiler idi. Bu tarihlerde başlayan “iyi” ilişkiler daha da gelişerek bugünlere taşınacaktı. Onun bu tarihten sonraki hayatında ve çalışmalarında bu “iyi” ilişkilerin artarak devam ettiği görülecekti.”
“Dosya”yı okumaya devam edeceğiz…
Mustafa ÖNDER
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.