İlk puştluğunu Kurtuluş Savaşı’nda işgalci devletlerin yanında yer alarak göstermişti.

Samsun’u denizden bombalayan gemileri vardır Karadeniz’de.

Bütün zehir, 1947’de ekonomik ve askeri yardım diye gönderdikleri zerzevat ile akıtılır.

            Lakin Amerikalı uzmanların Milli Eğitimimize burnunu soktukları gün ABD seviciliğinin temelleri atılmıştır. Hem de İnönü devirlerine…

            Bugün Bursa, İstanbul, Tarsus, İzmir, Kayseri, Amasya ve Mersin’deki Amerikan Kolejleri şöhretini sürdürüyor.

            Kore’ye gidişimiz, NATO’ya asker edilişimiz, vatan toprağına kurulan İncirlik Üssü bu puştluğun eseridir.

            Hele hele 1974 Kıbrıs Harekâtından sonra bize uyguladığı ambargo puştluğu unutulamaz.

            Kendi eroinmanlarının kaynağını Anadolunun haşhaşına bağlayıp ambargo ilan etti.

            Ermeni meselesi ve ASALA yine bu puştluğun eseridir.

            Temsilciler Meclisinde Türkiye’yi soykırımla suçlayan da bu puştluktur!

            12 Eylül 1980 zulmü de bu puştların gölgesinde yapılmıştır.

            Irak’ta askerimizin başına çuval geçiren de bu puştlardır.

            Ortadoğuda akan kan sadece ve sadece İsrail’e yer açma gayretindeki bu puştluğun sonucudur!

BOP ve Arap baharı da bu puştluğun tuzaklarıdır.

            Sonrası PKK, FETÖ, IŞİD…

            Ve Türkiye bugün içeriden ve dışarıdan bu puşt Amerika’nın taşeronlarınca saldırıya uğramaktadır.

            “Dost ve müttefik ülke” tekerlemesi mide bulandırmaktadır.

            PKK’nin, YPG’nin IŞİD’in hamisi, silah tedarikçisi, eğitimcisi ABD’dir.

            Bu memlekette her terör olayı sonucu bir “üst akıl” modası türetildi.

            Güçlü, bağımsız devleti hangi üst akıl dizayn etmeye kalkabilir?

            Sık sık “üst akıl” dedikleri, bu Amerikan puşltuğundan başkası değildir!

            Bu memlekette bir şey de dillerde pelesenktir: “ABD’ye gidip puşt desteği almadan hiçbir siyasetçi iktidar olamaz!”

            Ne acıdır ki, bu ülkede ABD’ye gitmeyen tek lider de Devlet Bahçeli’dir.

            Yine ne acıdır ki, ABD uşağı olmayan, vatan derdindeki kitle de “Ülkücü Hareket” mensuplarıdır!

            Bu yüzdendir başımıza gelen bunca bela ve bu yüzdendir MHP’nin taşa tutulması!

            Medyanız, bankalarınız, eğitiminiz, Atatürk’ün inadına yabancıların eline geçmiştir.

            Özel okullarımız “İngilizce eğitim başarısı” ile gururlanmakta olan bir Türk devleti olmuşuz, gerisini siz düşünün…

            Şu meşhur Fethullah’ın “Türkçe Olimpiyatları tiyatrosu” memlekette revaçtayken defalarca, “Bu emekli vaizin okulları ABD’ye uşak yetiştiren fitne yuvalarıdır” diye yazmıştık…

            Bugün geldiğimiz durum malum!

            Vatanın bağrında Ankara’da, Kayseri’de, İstanbul’da ve İzmir’de kahpece patlatılan bombaların erketeliğini bu Amerikan puştluğunu kim itiraf edecek, merak ediyorum?

            15 yıllık AKP iktidarı, yıllardır bağrında beslediği ne FETÖ meczubunu geri alabildi, ne de “İade etmezse ilişkilerimiz zarar görür” lafını tutabildi!

            Bu sünepe, ümmet hastalığında ve stratejik çukura düşmüş dış politikada bu Amerikan puştluğunu açık açık dillendirebilen sadece yine Bahçeli’dir.

            Kuzey Irak’ta göz göre göre postal yalayıcı Barzani’ye kurdurulan sözde Kürdistan bölgesinde Kandil’in temizlenememesi bu Amerikan puştluğunun eseridir.

            Türkiye’nin Suriye’de tek başına bırakılması, YPG kılığında Kürdistan kantonlarına imkân tanınması ve Türkmenlerin başına gelenler de bu puştluğun eseridir!

            Bilinen son gerçek, Afrin’de bu puştların, silahlandırarak PKK’li eğitip yeni şer yuvaları oluşturduklarıdır.

            Bizimkilerin sık sık bombalayıp döndükleri ama kara harekâtı yapamadıkları Kandil’de adam kalmamış, bütün eşkıya soysuzları bu bölgelere taşınmıştır.

            IŞİD’li deyyuslar da bu Amerikan puştlarının yeni teröristleridir.

            El Bab, Münbiç, Afrin bizim için önemlidir.

            Uzun Suriye sınırımızın güvenliği çok önemlidir ve Kuzey Suriye’de PKK/YPG ve IŞİD barınamayacak şekilde gerekli tedbiri almak zorundayız.

            Memleketimizde olan bitenin sebebi bu Amerikan puştluğunun BOP tezgâhıdır.

            AKP’nin ikide bir “üst akıl” diye milleti oyaladığı bu Amerikan puştluğundan başkası değildir. Yani ne yardan ne serden vazgeçiyorlar.

            “Milli ve yerli” olmak isteyen AKP, öncelikle İncirlik Üssü’nü kapatıp bu puştluğa bir posta koysun da görelim…