(Bu yazı BM Genel Kurulundaki oylama öncesi yazılmıştır.)

“Değneksiz köyde hırlayan buldog köpeği”dir ABD…

Şimdiki değneksiz köy BM’dir ve hırlayanı da ABD’dir…

“Kapitalist Hitler”in ABD versiyonu ve dünyanın ortanca delisi Trump’un Kudüs için yaktığı ateşi BM’de söndürmeye kalkan ülkeleri aleni tehdit eden bir kuduz…

Enerji ve su kaynakları için dünyaya hırlayan kuduz…

Trump gibi bir deliye içerideki kargaşayı örtbas etmek için Kudüs’ü İsrail başkenti ilan ettirecek kadar kuduz…

O kadar kudurdu ki, önce Güvenlik Konseyi’nde veto etti, sonra daimi temsilcisiyle BM üyesi ülkelerine e-posta göndererek tehdit etti.

Arkasından Trump, tasarı lehinde oy verecek ülkelere finansal desteği kesme şantajı yaptı!

Buna Türkiye de dâhil tabii…

*

Gençliğimizde “Ne Amerika, ne Rusya ne Çin/ Her şey Türk’e göre, Türk tarafından, Türk için!” diye bağırırdık.

Tarih, haklılığımızı göstermeye devam ediyor.

Bozkurt bakışlı Atatürk ve Başbuğ Türkeş, SSCB’nin yakın zamanlarda dağılacağını ve hazırlıklı olmamızı istemişlerdi!

SSCB darmadağınık oldu, komünizm çöktü; elde ABD emperyalizmi var…

İnsanlığın baş belası ABD’dir.

Kan emici emelleri ve Siyonist hedefler uğruna dünyayı huzursuz eden vampirdir.

Şimdi Ülkücü Hareket’in lideri Bahçeli diyor ki:

“BM Genel Kurulu, BM Güvenlik Konseyi'nin 1980 tarihli 478 sayılı kararını hiçe sayan ABD korsanlığını, inanıyorum ki, buruşturup atacaktır!”

*

ABD dediğiniz, Vietnam cehenneminden sonraki vetirede “çöküş” işaretleri vermektedir. Ortadoğu bataklığında pili bitmiş, Türkiye-İran-Rusya, ipleri eline almıştır.

Uzun sürse de Erdoğan ve AKP hükümetinin uyanış iradesi, Türkiye’nin “ağabey” vasfını tekrar takınması Conileri deli etmeye yetmiştir.

Karşısında “milli iradeli hükümet” bulamadığı için 1974 Kıbrıs Harekâtı’ndan beri uyguladığı ambargolar, ülkemizde kurduğu üslerle hep tehdit oluşturdu…

Paramızla bize sattığı silahı terörle mücadelede kullandırmadı.

Her diklenişte, ASALA, PKK, FETÖ, IŞİD, DHKP-C, Barzani belalarını bize musallat etti.

Aptal Araplardan, terör örgütlerinden, Ermenilerden, Kürtçülerden, komünist çetelerden, şeyhlerden, din maskeli şarlatanlardan hep faydalandı.

Öz ağababası İsrail Yahudiliğinin istikbali uğruna Ortadoğu’da kullanmadığı taşeron kalmamıştır.

Irak, Suriye ve Türkiye’de PKK/PYD/IŞİD/FETÖ eliyle oynadığı oyunlar geri tepmiş, kontrolü kaybetmiştir.

Sık sık “dost ve müttefik” laflarıyla göz boyamayı beceren şeytandır ABD…

ABD ve NATO, Türkiye için vazgeçilmez değildir.

Ne pahasına olursa olsun Bahçeli’nin desteklediği “milli duruş”taki Türkiye ile ABD “gizli bir savaş hali”ndedir artık!

*

Lakin aşağılık kompleksine kapılmaya gerek yoktur…

Devasa tarım topraklarına rağmen gözü hep dışarıda…

Pervasızlığındaki önemli faktörlerden biri etrafının okyanusla çevrili olması…

150 yılda “ulus” olma yolları arasalar da…

ABD, bir “devlet” bile değil, kocaman bir “şirket”tir!

“Siyonist sermaye ve sineması”nın, FBI ve CIA’nın şekillendirdiği bir “federasyon”dur ABD…

“Yetmiş iki buçuk milletin oluşturduğu bu iş âlemi”nde sık sık “bağımsızlık” işaretleri gelmektedir. Kaliforniya, Teksas, Oregon ve Florida eyaletleri bunların başında…

Yeni bir “Amerikan iç savaşı” yaşamayacağını kim garanti edebilir?

Ha bire karşılıksız Dolar basarak dünya ekonomisini cenderede tutmaktan başka hüneri de yoktur.

Çin ve Hindistan tahtını sallamaktadır.

En büyük silah tüccarı olarak, dünya ülkelerini “nükleer silah tehditi” ile tehdit edip ülkelerine “barış ve demokrasi” yaygarası işgal edecek kadar yüzsüzdür!

Girdiği her ülke parçalanmış, huzur ve barış bırakmamıştır.

“Kaos ve terörden beslenen bir vampir”dir ABD…

Siyonizm, Kabala ve Evanjelist emellerin bekçisidir.

İngiliz dili dışında dünyaya katkısı var mı?

150 yılda kültür, sanat, gelenek oluşmayacağına göre “Amerikalı” olamaz!

“Kola, hamburger ve kot”unun kıymeti harbiyesi nedir ki?

            200 yıllık kanlı sömürge tarihi ve kanını kuruttuğu Kızılderili ve zencilerden başka milli tarihi olmayan bir “şirket”tir ABD…

            Eninde sonunda çökecek, onu aşan “şirketler” çıkacaktır, ki yoldadır zaten!

            *

            İstanbul’daki İİT zirvesinde görülmüştür ki, Türkiye’nin istiklal ve istikbali ile İslamın istiklal ve istikbali doğrudan bağlantılıdır.

            Üye 193 ülkeden 124’nün BM’de vereceği kararla ABD müthiş bir şamar yiyecek ve Türkiye ile Türk dünyası ve İslam âlemi rahat bir nefes alıp şahlanışa geçecektir.

            Bu ABD’nin Ortadoğu’dan çekilmesini sağlar belki ama İsrail’le yeni kumpaslara girişecektir. BM’de GK’nin yeniden düzenlenerek veto hakkının elinden alınması; NATO’yla ilgili karar verilmesi gerekir.

            Taşeron Arap şeyhleri de zaptu rapt altına alınmadan olmaz.

            İyi bakın İsrail, Mısır, BAE ve Suudiler, ABD yanında oy kullanacaktır.

            Akıttığı kan ve aldığı ah mutlaka onu boğacak; ABD mutlaka parçalanacaktır.

            “Önce ülkem, sonra partim, sonra ben” ilkesinin devletimizi içinde bulunduğu kumpastan çıkarmak üzere olduğu gözler önündedir.

            ABD’ye gitmeyen ve ABD’nin hedefi olan lideriyle…

            Ülkücü Hareket ve MHP’nin “Yerli, milli ve Türk” olmaktaki ısrarının gerekçesi budur!