DOYMAK BİLMEYEN MUHTERİS!

  Gençliğinde futbol oynadığı kulübe yaptığı ziyarette, “Hoş geldin Allah’ın elçisi” diye karşılıyorlar, el sallayıp kalbine götürüyor elini... “Eyvallah, aldım kabul ettim” der gibi... Daha önce de bütün şirk sözleri kabul etmiş, İmam-Hatipli bir mümin olarak bir defa olsun milleti ikaz edip tövbeye davet etmemişti! Onunki başka bir hırs, ihtiras... Kasımpaşa’nın çamurlu sokaklarının hıncını, gecekondunun acısını çıkartıyor... Ankara’nın bir sokağında “Saraylar yaptıracağına uçan tabutları değiştirsene!” çığlıkları atılırken o “faiz lobisi” açıklaması yaparak, şehit cenazesinin verildiği televizyon ekranını “mecburen” ikiye böldürüyordu! TMSF eliyle, RTÜK’le, Maliye baskısı ile medyayı eline geçirmişti çünkü... Sesinin üstüne ses, görüntüsünün üstüne görüntü istemiyordu. Serok Ahmet’in “taşıt tasarruf tedbirleri”ni delik deşik edip sarayına 61 araç götürdüğü gibi 22 araç daha istiyor... Doymak bilmeyen muhterisliğin sınırı yok! Kendine biat etmeyen MB Başkanı Başçı’yı başını eğdirmek uğruna ekonomiyi alt üst ediyor! 17-25 Aralık baskınında oraya buraya dağıtılıp da bitmeyen dolarların hangi rakamlara ulaştığını bilen var mı? Bilal oğlan gemicik üstüne gemicik alıp İsrail limanlarında cirit atıyor... Çankaya’yı kasvetli bulup Ata mirası AOÇ’nin göbeğine sarayı konduruyor. Ne mahkeme kararı ne hukuk! “Güçleri yetiyorsa gelip yıksınlar” kudretinde! Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin “seçilmiş” reis-i cumhuru, Çankaya’yı terk edip katrilyonluk Başbakanlık Sarayı’nı işgal ediyor... Bölgedeki Orman Bakanlığı lojmanlarını yıktırarak memurları evsiz bıraktırıyor. Amerika’dan ithal camlar takılı saraya 1 milyon 200 bin liralık halı döşetiyor, ithal ağaçlar ve çiçeklerle süslü bahçe ve salonlar, tanesi bin liraya altın varaklı bardaklar, 25 milyon liralık 81 asansörü olan 1150 odalı sarayın aylık elektrik faturası 1 milyon 140 bin lira... Kapısındaki milyarlık uçağı ile Suudi kardeşine tebrike gidiyor, bir güzel de Umre yapıyor... Sağlık Bakanlığına kendi sağlığı için sağlık birimi, yiyecek-içecek tahlil laboratuarı kurduruyor... Padişah gibi! Tutulduğu Osmanlı hastalığı nedeniyle “Külliye” adını verdiği Kaçak Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın arazisine, Ankara’yı Atatürk’ün ve Cumhuriyet’in laik ama kafir şehri sanmalı ki, dev bir cami yaptırıyor. Kocamaaaan bir de kütüphane... İlle onun dediği olacak... Ankara gibi bir kentte Millî Kütüphane varken, inadına... İhtirasın, hırsın, kibir ve bencilliğin sınırı yok... Şimdi hanedanı için o araziye haremini yaptırıyor... Tayyip ailesinin özel ikâmetgahı olacak sarayda çok sayıda oda, havuz, sauna, hamam, masaj salonları, kasa odası, sağlık birimi, kurşun geçirmez camlar, yüksek güvenlik, lüks dekorasyon bulunuyor... Muhafız alayı, süvari birliği, çok sayıda koruma, 16 Türk devletini temsil eden giysili askerler, lüks araçlarla konuklarını ağırlıyor... İstanbul’daki ihtirası da sınırsız... Konuğunu Ata’nın Savanora yatında gezdiriyor kış günü... Ankara’da ailelere çürümüş teneke F-4’lerin ölüm ateşi düşerken o hala aynı saatte ekran böldürüp “faiz lobisi”nden söz ediyor... Asla hata yaptığını kabul etmiyor. Dediği dedik... Kabataş olayı bunun en güzel örneği. Bu korkunç yalan, başka yalanlarla desteklenir mi? Seçimden beri hiç susmuyor. Teşekkür bahanesiyle mitingler, olmadı yandaş belediyeler marifetiyle açılış bahaneli törenler ve yetmedi hükümetin bakanlarının katılımıyla toplantılarda her gün konuşuyor... Kudretini, ihtişamını göstermek için güya halkı halkın sarayına çağırıyorum bahanesiyle sarayda sanatçılarla, yandaş ilim adamlarıyla, esnafla ve sık sık muhtarlarla toplantılar yapıp diktasının sesini duyuruyor... Başbakanlıktan alıp götürdüğü 61 araç yetmemiş şimdi 22 araç daha istiyor. Hanedana ikâmetgah istiyor... Bakanlıklar da milyarlarca liraya görkemli binalarda kirada... “Yiyin efendiler yiyin...” demekten başka söz yok... İstediği 400 vekil de Başkanlık için... Halk için bir tek lafı var mı? Onu “Hoş geldin Allah’ın elçisi” diye karşılayan o zavallı kitleler bu dalkavukluğun cezasını mutlaka çekecek... “Hayat”, sadece bu dünyadan ibaret değil!   Mustafa ÖNDER

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa ÖNDER Arşivi
SON YAZILAR