MHP Lideri Devlet Ata, Y-CHP için “FETÖ’nün geçim kapısı” dedi…

“Teşhis” müthiş!

“Tedavi”yi de koymuş Türkmen Beyi:

“Geldiğimiz bu aşamada üzerinde durulması ve aracısız sorulması gereken asıl soru, CHP’yi kimin yönettiği, tarlasını kimlerin sürdüğü muammasıdır. Yapılacak CHP’nin 37’inci Büyük Kurultayı siyaset tarihimizde ayrı bir önem ve özelliğe sahiptir. Çünkü CHP’nin kaynağına ve tarihsel hüviyetine dönerek bugünkü teslimiyetçi yönetiminden kurtulması, Atatürk’ün partisinde süregelen işgalin sonlandırılması maksadıyla altın bir fırsat önümüzdedir!”

            *

“Kaset tezgâhı”yla başlayan Y-CHP’deki savrulma, gerçekten Türkiye için yeni bir “beka meselesi” haline geldi…

İflah olmaz bir “istemezükçü” muhalefet anlayışı, Türkiye’yi hep kaos ve gaflet ve ihanet noktasına sürüklüyor.

60 yıldır iktidar yüzü görmemiş, “iktidar” ne yaparsa yapsın memnun edilemeyen Y-CHP, yıllardır hep cunta heveslisi oldu…

“Hürriyet, eşitlik ve adalet” yaygarası koparıp, parti içinde “despotizm” uygulayan Dersimli Kemal’in partisi, HDPKK ile yatıp kalkmaya, partinin gerçek sahipleri Cumhuriyetçi, laik, Atatürk sevdalısı, demokrat CHP tabanını yok saymaya devam ediyor.

STK yalanıyla “azınlığın elindeki TBB ve TMMOB” gibi sola kaymış ve meslek Y-CHP/HDPKK yandaşlığına adanmış “örgütler”e payandalığını sürdürüyor…

Ürküten bir “ihanet adanmışlığı”, 1940’ten beri süren ABD kulluğu, kıblesini şaşırmış ideolojik sapkınlık, Y-CHP’yi yiyip bitiriyor…

Covit-19’da bile “millî olamamış” bir Y-CHP, virüsten beslenmenin yollarını arayacak kadar zavallı bir görüntü sergiliyor!

            *

Tekrar tekrar yazıyorum…

Y-CHP ve şürekâsının tek engelinin MHP ve Devlet Bahçeli olduğu aşikâr…

Ülkücü Hareket olduğu net!

Dersimli Ülkücülere “Kardeşlerim” diye sesleniyor…

Zavallı bir yaklaşım ve şovdan ibaret yaptığı!

Ülkücü düşmanlarını vekil ve belediye başkanı yapan kendisiydi…

Kazandığı belediyelerde Ülkücü kıyımı yapan bu Y-CHP’di…

“Mankurtlar”dan olmadık, olmayacağız, İP’çiler gibi kimliksizlerden sanıyor yüzde 12 kemik oyu…

Bilmediği şey; biz Meclis dışındayken de iktidardaydık!

*

1980 öncesi koalisyonlar döneminde CHP’li Burdur Valisinin komünistlerin yaraladığı Ülkücü gencin başında “Bizden mi komando mu?” sorusunu bendeniz daha unutmadım!

Terörist cenazelerinde göz yaşı döküp şehit cenazelerinde provokasyona kalkışanları alsa unutmadım!

Terörist PKK’li Demirtaş için sözde hukuk mücadelesi verenleri unutmadım!

Gezi’de masum işleri nasıl kaos ve anarşiye çevirdiğini unutmadım!

15 Temmuz’u “kontrollü darbe” ilan edip o gece elini kolunu sallayarak köprüden geçerek evde televizyon seyreden Dersimli Kemal’i unutmadım…

Adaleti siyasî ihtirasının kurbanı eden Y-CHP’yi unutmadım…

Hiçbir millî dış politika girişiminde devletin yanında olmadığını unutmadım…

Irak’ta, Suriye’de, Libya ve Kuzey Akdeniz’de “ulusal çizgi”de duramadığını unutmadım…

“Sermaye”nin Türkiye’ye yatırımlarını nasıl baltalamaya çalıştığını unutmadım…

            *

Y-CHP bir HDPKK gibi Türkiye partisi değildir!

Y-CHP, bir gaflet, dalâlet ve ihanet içindedir!

MHP lideri Devlet Ata’nı teşhis ve tedavisi doğrudur…

Şimdi mümtaz CHP tabanının omuzlarındadır vebal…

Hepsinin Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Gençliğe Hitabe”sini tekrar tekrar okumasını istirham ediyorum…

Vaziyeti bu vaziyettir Y-CHP’nin!