Biliyorsunuz, AKP, AYM’den “laiklik karşıtı eylemlerin odağı” olarak sabıkalı…

            Reisleri 1993’te “hem laik hem Müslüman olunmaz” diyordu.

            “Elhamdülillah şeriatçıyım”, “Ben İstanbul imamıyım” diyordu.

            Bu zihniyetin beslediği yobaz kafalar mikrop gibi ürerken, ne AKP’den ne de Saray’dan bir tepki gelmiyor, aksine mükâfatlandırıyorlar.

            Siyasi ikballeri uğruna girmedikleri kalıp kalmadı.

“AKP’ye oy vermeyen kâfirdir” diyebilen meczuplar çıktı…

            “Atatürk döneminde çocuklara bira ve uyuşturucu içirildi” diyebilen deliler bile türedi…

            10 Kasım’da gazetelere “sen olmasan da olurduk” ilanı veren zavallıları gördük…

            Gazi ve İnönü’ye “İki ayyaş” diyenler de oldu…

            “İçki sofrasından kalkmayan, din düşmanı bir adam” diye tanıttılar.

            “Harf inkılâbı ile bir gecede geçmişimizi sildi” balonu uçuran kültürsüzler üredi… Osmanlıcılık oynuyor, Arapçaya övgü düzüyorlardı.

AKP zihniyetinin Türk düşmanlığının yansıması, Devlet Nişanı, Cumhuriyet Nişanı ve Liyakat Nişanı’ndan T.C. ibaresi ve Atatürk silueti kaldırılarak gösterildi.

Hele bir delileri var ki, başında fes, boynunda kravat, saç baş dağınık bir meczup Atatürk’e sövmeden rahat etmiyor, ekranlarda gezdiriliyor.

Atatürk dönemindeki uygulamaların zalimce olduğunu söyleyen yandaş hatunları da gördük.

“Atatürk’ün ruhunda diktatörlük yoktu” diye yazılar yazanlara biz güleriz ama ağzımızla değil.” Diyecek kadar alçaklaşan Ardıç kuşlarını; “Atatürk’ün Diktatör Olduğu Saklanıyor!” başlığı atan sicilli komünist Altanları gördük.

AKP’nin dinci dalkavuğu Ak-it ise O’nun katıksız düşmanı…

AKP yalakası ve badem bıyıklı sarı sendikanın dergisinde Atatürk, yine din düşmanı ilan edildi;  bir rekât namaz kılmadığı, bir kez bile kelime-i şahadet getirmediği, oruç tutmadığı ve zekât vermediği, İslamiyet’in helal haram ölçülerini dikkate almadığı yazıldı!

Şimdi fellik fellik “paralel” arayan AKP, cemaat adına Atatürksüz 1 liralık madeni para basıp tedavüle sürdü!

Bursa’da AKP İl Gençlik Kolları’nın düzenlediği toplantıda duvarda can düşmanı Atatürk’ün resmini görünce çılgına dönen Albayrak, “Bu adamın resmi duvardan inecek, yoksa konuşmam” dedi, salona resti çekti.

Lice'de PKK'lı katil Mahsum’un heykelinin yıkılmasının ardından “Hızınızı alamayıp bütün Atatürk heykellerini yıksanız ne hoş olur…” mesajı atan dangalaklar da tanıdık.

Kılıçdaroğlu’nu bahane edip “93 yıllık garabetin çocuğu. Atan ne ki, sen ne olacaksın” sözleri edebilen AKP Gençlik Kolları başkanı da gördük.

Geldikleri günden beri Atatürk adını taşıyan ne varsa yıktılar. Stadyumlar dahil… Bursa’da “Gazi Mustafa Kemal Atatürk Caddesi”nin adını değiştirmeye kalkan müdürler türedi.

Çankaya Köşkünü kasvetli bulup onun çiftliğine saray kondurdular… Ankara Büyükşehir Belediyesi, resmi yazışmada “Atatürk Orman Çiftliği” yerine “Yenimahalle Orman Çiftliği”ni kullanacak kadar işi azıttı.

50 liralık banknotlarımıza Atatürk düşmanı, kızı Katolik rahibe olmuş bir kadının resmini “romancı” diye koymaktan çekinmediler.

Rize’de Atatürk anıtını kaldırıp çay bardağı koyacak kadar ar damarları çatlamıştı.

Atatürk Uluslar arası Barış Ödülü’nü kaldırdılar.

AKP’li TBMM Başkanı “Laiklik anayasada yer almamalı” bile dedi.

“Hazmettire haznmettire okullarımızı imam-hatiplere çevirdiler.

AKP Çerkezköy İlçe Sekreteri, Facebook’tan “Ödüllü soru: Attan düşüp gazi olan kimdir?” şeklinde paylaşımda bulundu. Bu paylaşımına, AKP Çerkezköy İlçe Eski Başkanı, “Mustafa Kemal Atatürk” diye cevapladı.

 Hürriyet’te yayınlanan bir röportajda, İstanbul’da yaşayan bir Suriyeli’nin “Çanakkale’de 70 bin Suriyeli şehit olmuş. Onu bil, sonra bize ‘defol’ de” sözleri üzerine, ünlü tarihçi İlber Ortaylı, “Şişirme onlar... Suriye'den asker alındı ama onların Çanakkale'ye gittiği doğru değildir. Çünkü askeri oradan getirmek çok zor. Kürtler için de aynı şey geçerli. Kürt yok orada... Yahudi var, Rum var. Sevkiyat zor.” Açıklaması yapıyor.

AKP'nin sadece Mustafa Kemal ile değil, Türk dili ve Türk kültürü ile Türk tarihi ile problemi var…

Atatürk, “ümmeti millet yapan değerlerin savunucusu ve hatırlatıcısı”ydı. Bu yüzdendir ki milleti önce bölüp sonra da ''ümmet'' yapmak için önce Atatürk'ün değerlerinin silinmesi gerektiğini anlamak için çok da zeki olmaya gerek yoktur. Bu sebeple AKP’de bunu anlamaya yetecek zekâsı ve dünya görüşü ile Atatürk'ü silme çalışmalarına hızla devam etmektedir.

Bütün hedefleri Türklüğü silmek, asimilasyon…

Yeni Anayasa ısrarı ve mülteci dediklerine vatandaşlık verme hilesinin altındaki sinsi plan da bu zaten…

Tarih hep göstermiştir ki, onlar anayasadan “Türk milleti” ibaresini çıkaramadan “geldikleri gibi” gidecekler!

Ama Türk milliyetçileri ve Ülkücü Hareket, Esenboğa tarlaları ve Erciyes yaylalarında çelik çomak oynamayı bırakır da; otel salonlarından çıkarak millet ve devlete yüzlerini dönerlerse tabii…