EN AĞIR BEDELİ ÖDEYEN ÜLKE TÜRKİYE OLDU
ABD'nin kullanımına bağlı olarak Arap Baharı denilen yıkım sürecinde herkesten önce koştular ve akan Müslüman kanına ortak oldular.
Sırdaşları Kaddafi'nin kellesiyle top oynayanlara, uçakla para gönderdiler.
Hesapsız, kitapsız, akıl ve mantık ölçülerine, ülke ve dünya gerçeklerine uymayan bu yaklaşımlar, çok ağır bedeller ödetti.
Kaddafi sonrasında Libya ile bütün ilişkilerimiz bitti. Orada iş yapan firmalarımız haklarını alamadan geri dönmek zorunda kaldılar.
Vatandaşlarımızı gemi ile kaçırmak zorunda kaldık ve bunu bile kahramanlık olarak anlattılar.
Para gönderdiklerimizin ilk işi, Türkiye'ye meydan okumak ve hakaret etmek oldu.
Suriye'de çok daha vahim bir tablo ortaya çıktı. ABD'nin Arap Baharı'nı hayata geçirmek için ilk taşı attılar.
Kardeşleri Esad bir anda düşman ilan edildi. Hiçbir ölçüye ve gerçeğe uymayan bu güdük siyaset tam bir yıkım getirdi.
900 kilometrelik Suriye sınırımız bataklığa dönüştü. Esad karşı hamle olarak sınırlarımızı PKK'ya ve uzantılarına terk etti.
Rejim karşıtlarına yapılan yardımlar ve oluşumlardan IŞİD denilen bir canavar türedi. Milyonlarca Suriye'li kontrolsüz biçimde ülkemiz akın etti.
Başımıza gelmeyen bela, sınırdan elini kolunu sallayarak içeri girip eylem yapmayan terör örgütü kalmadı.
Ankara'ya kadar gelip bombalar patlattılar. Mısır'a demokrasi, Gazze'ye yardım götürüyorduk. Mısır darbeyle sarsıldı ve yine kaybeden taraf olduk.
Gazze'de hiçbir şey değişmedi. Sadece İsrail'in terörist saldırıyla uluslar arası sularda 9 vatandaşımızı kaybetmekle kaldık.
Arap Baharı denilen yıkım sürecinde ABD başta olmak üzere, dünyanın bütün ülkeleri paylarına düşeni fazlasıyla alıp, menfaatlerine göre bir düzen kurarken, en ağır şekilde bedel ödeyen, kayıp veren ve her türlü tehdit ve tehlikeye açık hale gelen tek ülke Türkiye oldu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.