Dost düşmana, düşman dosta karışmış. Mertlik zorda. Alem puşta karışmış. Çarpışmak derim göğüs göğüse, ama hasım ahbaba, ahbap hasıma karışmış.

Liderimiz Devlet Bahçeli diyor ki: “Benden nefret edenlerden nefret edecek vaktim yok. Çünkü ben bana ve davama değer verenleri sevmekle meşgulüm..."

Büyük olmak, düşmanın çokluğuyla ölçülür... Arkasından onlarca Köpek havlatmayan Kurt Bozkurt değildir... Herkesin sevgisini kazanmak diye birşey yoktur.

Merhum Başbuğumuz demiş ki: “Boş kafalı insanlar, makam sahibi olunca, o makamın kendilerine her çeşit kudret ve liyakatı sağladığını sanırlar.”

İnsan olmak kolay değil, dürüstlük ister, mertlik ister, doğruluk ister, samimiyet ister, kısacası insan olabilmek karekter ister…

Ne güzel demiş Hz. Ali: "Bir insanı, layık olmadığı yere koymak zulümdür...

İyi niyetlerimiz hep suistimal edildi diye, kötü birimi olalım? Biz iyi niyetlerimizle çoğaldık, anlamayıp eksilenler utansın…

Cemil Meriç’in söylediği ne kadar doğru: “Sana kızmıyorum. Sen bu kadarsın, bilmeliydim.” O kadar olanı, o kadarla bırakmayı bilmek gerek…

Yürüdüğünüz yollar güzel yerlere çıkıyorsa bu kalbinizde biriktirdiğiniz iyi şeylerin size armağanıdır...

Geçer elbet kötü günler, döner devran başlar hayırlar, çöker zalimin düzeni derler, ağırlar birbirlerini körler-sağırlar, doğar küllerinden yeniden Bozkurtlar…

Sabır güzel şeydir. Sabrederken şükretmek daha güzeldir. İnsan her haline sabreder ve şükrederse Allah ona daha iyilerini ihsan eder…

Yazar Ebrar Akbulut der ki: “Bütün zorlukların içinden güçlenerek çıkacaksın. Yitireceksin ama sonra yeniden bulacaksın. Ümitsizliğe düşeceksin ve sonra yine yola koyulup ümidin binbir rengini kuşanacaksın. İnanmışların lügatinde yılmak diye bir eyleme yer yoktur.”

Allah'ın verdigi bir canımız vardır... O can! Namusumuza, şerefimize, hasiyetimize, iffetimize bin defa kurban olsun... Son kanımıza kadar fani bedenimiz mukaddesatımız ve de mukadderatımız için feda ve armağan olsun.

Zakir Tercan