İŞTE AKP’NİN İKİYÜZLÜLÜĞÜ!
Kendisinden başka herkesi şerefsizlikle, hainlikle, darbecilikle, faşistlikle suçlayan AKP, alavere dalavere, muhafazakârlık, liberallik, dindarlık, demokratlık yalanı ve ikiyüzlülükleri ile bugünlere geldi.
Kurulduğu günden beri ikiyüzlü siyaset yapan AKP’nin gerçek yüzüne üç olayla bakalım bugün.
“Ya Allah! Bismillah” nidasıyla başlayan açılışlar, “Allah yar ve yardımcımız olsun”la biten miting konuşmaları...
Dört dörtlük eğitim sistemini imam-hatip gösterisine çeviren dindarlık dayatmaları...
Amaç için papaz kıyafeti bile giyerim diyebilen kafa...
17-25 Aralık yolsuzlukları... Milletin milyarlarının oraya buraya savruluşu...
Ve...
Domuz eti kasap vitrinlerine çıkıyor, zina serbest, cinsî sapıklar evleniyor, Müslüman mahallesinde salyangoz satışı başlıyor.
Hürriyet denilen gazetede bol fotoğraflı reklamları...
Geçtiğimiz günlerde devletin resmî nikâhıyla olmasa da; iki eşcinsel, 21 yaşındaki Arap kökenli E.K. ile 28 yaşındaki Kürt kökenli E.T. İstanbul’da milletin katılımıyla düğün yapıyor. İki sapığın ilişkisini aileleri biliyormuş! Özgürce yaşamışlar, “Heteroseksist düzenin karşısında gizlenmemiş”ler! Bir-iki çocuğu da evlatlık edinmek istiyorlarmış! Aileye bakın!
Bir habere göre hayatları kâbusa dönmüş. Aileleri ölümle tehdit ediyormuş, ev sahibi evden çıkarmış, işten kovulmuşlar!
Ahlâk dejenerasyonu, adaletin sokağa düşüşü, din simsarlığına dönüşen imanlar!
Türkiye gibi bir ülkede ahlakın tefessüh ettiği noktaya bakar mısınız AKP iktidarında?
Bu ikiyüzlülük değil de ne?
2000’de sıfırlanmış PKK terörünü hortlatıp anaları ağlatacaksın, sonra da analar ağlamasın masalı ile oy gelsin de nasıl gelirse gelsin ideolojisiyle Oslo’da bölücülerle görüşeceksin...
Bazı şeyler ortaya çıkınca da “ispatlamayan şerefsiz” diyeceksin, sonra bütün gizli fırıldaklarını kanunla perdeleyeceksin.
Şimdi iyi okuyun.
Mazlum-Der’in eski başkanı Mehmet İhsan Arslan, iki dönem AKP milletvekili ve Tayyip’in Kürt meselesinde danışmanıydı.
Ettiği bir lafa bakın: “'Ne Kürtçü ne Türkçü'yüm, Müslümanım”!
Başka?
Diyor ki, “Kürtlerin bulunduğu her ülkede özerk ya da kendine özgü Kürt siyasi yapılanmaları olacak. Türkiye’de de otonom özerk bir yapı orta vadede ortaya çıkabilir; Türkiye ile entegre olacak.Büyükşehir Belediye Yasası ile özel idarenin ortadan kaldırılması, yani valinin ve merkezi hükümetin yetkilerinin sınırlandırılıp halk tarafından seçilmiş belediyeye aktarılmasını içeren bir kanundur o. Bunun biraz daha ilerisinde valilerin halk tarafından seçilmesi gündeme gelebilir.”
Diyor ki: “Kürtler yüz yıldır alacaklı, mazlum ve mağdur durumda.”
Ve bir itiraf: “2007’de Kandil, İmralı mutlaka muhatap alınmalı’ dediğimde, Tayyip Bey “Görüşmediğimizi nereden biliyorsun?” cevabı verdi.”
Anladınız mı hem BOP’çu hem Osmanlıcı ikiyüzlülüğü?
Gelelim üçüncü ikiyüzlülüğe:
KuzeyIrak Bölgesel Yöneticisi postal yalayıcı Barzani, “Türkiye'nin Kürt yönetimine silah yardımında bulunduğunu ancak Ankara'nın konjonktür gerekçesiyle bunun açıklanmasını istemediğini” açıklıyor.
Postal yalayıcı, başlıyor alavere dalavereyi anlatmaya:
“Türkiye'nin çabuk hareket etmesini daha fazla silah göndermesini beklerdik ama onların problemlerini anlıyoruz. IŞİD tarafından saldırıya uğradığımız ilk gece İranlılar bize silah dolu iki uçak gönderdi. Bu o an için büyük bir yardımdı. Başkalarından da geldi.Türkiyede daha sonra gönderdi ama iç konjonktürlerind
Kerkük’te, Musul’da soydaşlarınız kan ağlasın, siz Barzani köpeğine yardım edin, Esad paranoyası ile ÖSO’ya, Hizbullah’a, PYD’ye, PKK’ye yardım edin...
Hani bu iddialar yalandı, iddia eden haindi, şerefsizdi?
Siyasî ikbal uğruna, Köşk uğruna Türk milletine hep yalan söylediniz!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.