KORAY BEY BUYURDU!
Hakkında tek satır yazmadık.
Geçmişin hatırına…
Arada bir başını çıkarıp bir şeyler söylüyorsun.
Aslı yok, astarı yok, vehim içinde konuşuyorsun…
Şunu okuyun Koray bey:
“Bahçeli yönetimi hem Ülkücü iradeyi tanımayacak, hem de orada oturacak öyle mi? Sırtını Saray’a ve AKP’ye dayamış bir MHP yönetimi istemiyoruz!” (N.D., MHP Burdur İl Genel Meclisi Üyesi, 5 Eylül 2016).
Okuyun okuyun, aynı adam yazıyor:
“Şimdi de çıkmışlar ne büyük devlet adamı imiş be Devlet Bahçeli diyorlar. Vallahide yalan billahi de yalan. Korkuları Meral Akşener de ondan.”
“Mahallenin itleri Asena Bozkurta hepsi birden havlıyor. Neden mi? Korkularından.”
Şunu daha dikkatli okuyun Koray bey:
“MHP lideri Devlet Bahçeli bey 1970’li yıllarda AP gençlik kollarında bulundu daha sonra MHP’ye ajan olarak gönderildi. Bu durumu bilen A.Türkeş buna dikkat edin ve yanlış bilgiler aktarın demiştir. Uzaklaştıralım dendiği zaman hayır en azından bunu biliyoruz, bilmediğimiz biri gelirse daha kötü olur diyerek Bahçeli’yi partide tutmuştur. Rahmetli Türkeş nerden bilsin partinin başına geçeceğini ve partiye bela olacağını. Ülkücülere hakaretler yağdıracağını bilemedi.”
“MHP lideri Devlet Bahçeli ayıklanma mevsiminden bahsediyor. Evet ayıklanma olacak. Balgat’ın üst katından başlayıp merdivenlere kadar ayıklanacak. Eğer ayıklanmazsa Ülkücüler Ayaklanıp yine ayıklayacaklar”
“Seçilmişler olarak atanmışlara karşı tavrımız yine de değişmeyecektir.
Şahsım olarak Dr.Sinan Oğan'ın Burdur temsilcisi olduğum tüm kamuoyuna saygılarımla duyurulur.” (A.K., Ağlasun Belediye Başkanı, 10 Ağustos 2016).
“Aklımızdan çıkarmayalım: Rakiplerini bertaraf etmek için Çinli’den yardım isteyen kağanlar onmadı… Bunlar da onmayacak.” (S.B., MHP Genel Başkan Adayı).
“D.B. zürriyetsiz, CIA ajanı mossad ajanıdır şerefsizin de Allah’ıdır. 1999 ve 2002 yılları arasında Ecevit’in kıçının bez bağlayacak kadar şerefsizdir” (M.A., Denizli MHP Üyesi, 2016).
“MHP her geçen gün derinleşerek artan kriz ve kaos ortamına büyük bir hızla sürüklenmektedir
“Olağanüstü kurultaya katılan delegasyonumuzu ve işlem tesis eden resmi mercileri sahtekârlık ve sahte belge tanzim etme iddiaları ile suçlamak, delegelerimiz hakkında soruşturma açtırmak suretiyle adeta bir itibar suikasti gerçekleştirmek de camiamızda tamiri zor yaralar açmaktadır. Teşkilatların kapatılması veya mevcut yönetim anlayışına itiraz ederek parti tüzüğümüzden kaynaklanan hukuki haklarını kullanan delegelerimizin ihraç edilmesi, aynı zamanda savcılığa çağırtılması çözüm değildir ve olmamıştır. Çözüm bellidir, çözüm ülkücü iradenin tecelli edeceği Kurultay salonudur.” (S.O., 21.Eylül 2016).
“And olsun, yemin olsun MHP’yi ne sarayın, ne AKP’nin arka bahçesi yaptırmayacağız. Ne söylerseniz söyleyin, sarayın arka bahçesi yaptırmayacağız. MHP kimsenin koltuk değneği olmayacak.” (Meral Akşener, 7 Mayıs 2016).
Evet Koray Bey…
Yine başını çıkarıp iki kelam etmişsin.
“Demokrasi” diyorsun efendi, “parti içi demokrasi” diyorsun, Esenboğa tarlalarında, falanın filanın paralarıyla otellerde yiyip içip korsan kurultaya gidiyorsun!
“Parti içi demokrasi” öyle mi?
Adamın birine 10 yıl il başkanlığı vermişsin, Büyükşehir Belediye Başkanı adayı etmişsin, milletvekili adayı etmişsin, genel başkan adayı etmişsin, kazanamamış, şimdi Genel Merkeze sövüyor!
Adamın birini Ülkü Ocakları başkanı etmişsin, il başkanı etmişsin, 2 defa milletvekili adayı etmişsin, kazanamamış, şimdi, oğlunun dükkanının açılışını yapan Bahçeli’ye sövüyor!
Adamı belediye başkanı yapmışsın, birçok gayri resmi meselesini çözüme kavuşturmuşsun, adam 24 saat MHP’ye sövüyor.
Adamı demokrasinin gereği tüzüğe göre görevden almışsın, adam belediye başkanı, yeni atananlara ceza yazmaya kalkıyor, tehdit ediyor!
Adam sözde gazeteci, FETÖ’ye yapmadığı övgü, atmadığı takla kalmamış, içeri alınınca Bahçeli aldırdı diye iftiraya sarılıyorlar!
Ne diyorsun Bey?
“Davamızın ve partimizin bekası için itirazlarımızı, tespitlerimizi, taleplerimizi ve tekliflerimizi ülkücü edep ve terbiye içinde bıkmadan usanmadan ifade etmeyi sürdüreceğiz” diyerek MHP’li olunuyor mu?
Senin “hür düşünce” dediğin yaban derelerin suyunu Ülkü ırmağına akıtıp zehirlemek mi?
Bu hareketi mutlaka temizleyeceğiz kardeşim, bu teşkilatlar mutlaka yaddan yabandan temizlenecek…
Memleket darda, devletin sahibi bir Devlet Bey ve bir de Ülkücü Hareket kalmış, sen hala, “Çatışma ve kutuplaşma dili bir tarafa bırakılmışken partimiz MHP ise hâlâ disipline sevk işlemleriyle uğraşmakta” diyorsun…
Genel Başkanı’nı “dansöz”lü karikatürle sosyal medyada küçük düşüren kafa, Ülkücüyse sana diyeceğimiz kalmamıştır, Denizli’ye sıkıca sarıl!
Ya memleket hakkında bilgin yok, ya akıl tutulmasındasın…
Hiçbir Ülkücünün ihraç edildiği falan yok… “Ülküsüz Ülkücülüğe heveslenen zavallılar”ladır derdimiz…
Ülkücü dediğin “muhalif” olmaz.
Allah aşkına ikide bir Başbuğ’u hatırlatıp durma… Üzerimizdeki hatırın O’nun hatırıdır.
Ya delikanlı gibi MHP’ye hizmet et, ya da sus!
Mustafa ÖNDER
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.