TBMM’nin açılış töreninde 24 yıl önce yaşanan yemin krizinin bir benzeri yaşandı. 1991'deki yemin törenindeki gibi HDP Ağrı milletvekili Leyla Zana yemin metnini dışına çıkarak 'Türk milleti' ifadesi yerine 'Türkiye milleti' dedi. Bunun üzerine geçici Meclis Başkanı Deniz Baykal yeminin tekrar edilmesini istedi. Ancak Zana ikinci kez kürsüye çıkmadı. Öte yandan Zana, Twitter hesabında yazdığı mesajda yeminine başlamadan önce söylediği Kürtçe cümleyi Türkçe karşılığıyla birlikte takipçileriyle paylaştı.

Halk arasında “Alışmış kudurmuştan beterdir” diye bir söz vardır.

Çözüm süreciymiş, barış ve kardeşlik süreciymiş, AKP’nin oy uğruna millete musallat ettiği belâ...

HDP’li koalisyona hayır dedi diye MHP’ye oy vermeyen millet...

1 Kasım’da MHP’ye nasıl bir kumpas kurulduğunu bir türlü anlamayan muhalifler...

Anladınız mı şimdi Hayna’yı Konya’yı?

Oslo’da tezgâhlanan oyun, ver başkanlığı al özerkliği” değil miydi?

İşte Oslo anlaşması, “Türkiye milleti” ile uygulamada...

Alıştıra alıştıra, isim değiştire değiştire yürüyor sinsi plan...

AKP’nin seçimde ağzına almadığı başkanlık ve anayasa değişimi, daha 3 Kasım’da piyasaya çıkıvermişti.

Leyla Zana denen HDP Ağrı milletvekili sabıkalı bölücü, TBMM kürsüsünde dangalakça bir “Türkiye milleti” üzerine sözde yemin edip çekti gitti, bir Allah’ın kulu AKP’li tepki göstermedi.

Bu ihanetin ardından başka bir gafil HDP’li vekil Arapça yemin etmeye kalkıyor!

AKP’liler öylece baktılar. Belki içlerinden oh çeken bile oldu!

Kanuni yemin değil, vekil vasfı alamaz, alamadığı için maaş almaması ve oturumlara da katılmaması lâzım! Ama ne güzel şeyse “özlük hakları” devam edecek ama TBMM’de yasama faaliyetlerine katılamayacakmış!

Ne güzel Cumhuriyet yahu!

Ama zamanında Kavakçı’yı yuhlayan DSP-CHP’liler de öylece Zana’ya baktı!

Eee ne de olsa “eski yoldaşları” idi!

Hele hele AKP’liler öylece baktı!

Zana’nın önce yüzüne baka baka Kürtçe mesaj verdiği Cumhurbaşkanı da konuyla ilgili görüşünü soranlara “Benden almayın” deyip kaçtı!

Bu devletin kurucu unsuru Türk milleti mi? Türk milleti!

Bu devletin resmî dili Türkçe mi? Türkçe!

Kürsüde konuşan misafir bir yabancı devlet adamı mı?

Hayır, T.C. Anayasası gereklerince kurulmuş bir partinin milletvekili...

Eeee bu Kürtçüler nasıl oluyor da o kürsüde Kürtçe ve Arapça konuşuyor?

Bu AKP’liler “reisleri” için anayasadan, dilden, vatanın bölünmez bütünlüğünden vazgeçmeye razılar öyle mi?

Bu mankurtlaştırılan millet de bu gafil sürüsüne yüzde 49,5 oy verdi değil mi?

Sebep? “İstikrar” ve “ekonomi” miydi?

İşsizliğin yüzde 11’e dayanması istikrar mı?

Güya vaad ettiği 1300 lira asgari ücreti bile işverene yüklemeye kalkan AKP’nin hangi ekonomisine inanıp verdiler, yakında üzülerek görecekler.

Hiçbir batı ülkesi, meclisinde resmi yemin ve dil dışında yemin ettirmez.

Alıştıra alıştıra geliyorlar. İlk fişek Zana’dan...

Gelelim azgın Kürtçü Zana’ya...

Terörist damarı tutmuş, “Kesinlikle tekrar yemin etmeyeceğim, bazı şeylerin değişmesi gerek” demeye devam ediyor.

Diyarbakır belediye başkanı Mehdi Zana ile evliydi, 12 Eylül’de yattığı hapiste okuma yazma öğrenmiş bu PKK militanını CHP (o zaman SHP), milletvekili olarak meclise taşımıştı.

O yemin töreninde başına PKK renklerinde bant takarak kürsüye çıkmış, Türkçe başladığı yemini Kürtçe ''Bu yemini Türk ve Kürt halklarının kardeşliği adına ediyorum'' cümlesiyle tamamlamış, tepki görmüştü.

Daha sonra TBMM, Orhan Doğan, Hatip Dicle, Ahmet Türk, Sırrı Sakık ve Mahmut Alınak'la milletvekilliği dokunulmazlığını kaldırdı ve ertesi gün gözaltına alındı. 15 yıl hapis cezasına çarptırıldı ve 2004'te Ankara Cezaevi'nden serbest bırakıldı.

Zana, 2011’deki milletvekili yemin töreninde de yine ‘Türkiye milleti’ ifadesini kullanmıştı.

Lideri, idamdan müebbete mahkûm bebek katili için ev hapsi isteyecek kadar pervasız bir militan...

Meydana çıkana bir bakın: Ağrı’da Kürtçü Sakık Belediye Başkanı, Kürtçü Zana milletvekili! “Kanton” ilân edilmesine az kaldı!

Alışmış kudurmuştan beterdir. Bunların amacı Türkiye falan değil, bölünmüş bir ülkedir ve sözde Kürdistan peşindedir.

Halk arasında bir laf daha vardır: “Köpeğe gem vurma, kendini at sanır.”

Ey Ülkücü Hareket’e “hayırcı” yaftası asan müstemleke uşakları, anlayabiliyor musunuz yavaş yavaş MHP’nin kutlu direnişini?