SİZ BAŞBAKAN MISINIZ, DAYIBAŞI MI?
Kış kapıya dayandı. Rus’u veya Acemi gazı kesti mi donduğumuzun resmidir! Her yıl Kıbrıs büyüklüğünde en verimli toprağımız sellerle denize akıyor. Belçika büyüklüğünde tarım alanımız ya başıboş ya da imara açıldı. Buğday, saman, karpuz, domates, inek, koyun ithal ediyoruz. Tarım alanlarına ha bre rezidans dikiyor sermaye, adı da kentsel dönüşüm! Toprak olmayınca vatansız kalacağız demektir! Üretmeden tüketen insanlar üretiyor AKP iktidarı... 75 milyonluk Türkiye’de 2003’te 4 olan milyarder sayısı bugün 44’e çıkmış! Bankalarda 1 milyon lira üzerinde parası olan kişi sayısı ise 67 bin... Alın teri akıtmadan, yatırıma götürmeden elde edilen ranttır bu... Kafanız karışmasın, olaya başından bakalım... AKP, 91 yıllık Cumhuriyet’in mirasını yiyip tüketti. Yol, köprü ve saray dışında bir çivi çakmadı, stratejik devlet teşekküllerini peşkeş çekti. Bedavaya satılan Türk Telekom’un yerine konan bir şey yoktur; kilit vurulan Şeker fabrikalarının, SEKA’nın fabrikalarının kıymetli arazileri piyasaya düşmüştür. TÜPRAŞ, ERDEMİR, TEKEL, PETKİM ve limanlar yandaş ve yabancılarca kapışıldı. İyi de, Maliye Bakanı, “Enerjideki özelleştirmelerle 2014 rekor yılı olacak” diye övünüyor? İnsan, 13 yıllık dönemde özelleştirmeden gelen 60 milyar doları açıklara ve dış borca aktardığı ve yatırım yapmadığı için övünür mü? Meselâ, 1,9 milyon hektar arazinin ihalelerinde altın, kurşun, mermer, krom gibi birçok saha neden var? Neden yabancıların sahip olduğu alan 150 bin kilometrekareye ulaştı? Neden dünya rezervinin yüzde 70’ine sahip olduğumuz bor madeni için yabancı şirket çalışmaları sürüyor? 1979’da devletleştirilen linyit alanları, 1983’te çıkarılan kanunla devletin, yani TKİ’nin işlettiği ocakların hepsi termik santrallere elektrik üretimine kömür veriyor, Türkiye’nin yüzde 25 elektrik ihtiyacını karşılıyordu. 2012’de 11,5 milyar tonluk dünya linyit rezervinin yüzde 6’sına sahip olan Türkiye, dünyada ilk 10’daydı. “Torbalar”la özelleştirmeye alınan termik santrallarla birlikte milyarlarca ton linyit rezervi de özel sektöre açıldı. Yani... Memleketin tek yerli ve stratejik enerji teminatı olan kömür sahaları özel şirketlere satıldı. Şimdi can alıcı soruya geçelim: Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı varken, bizzat Başbakanlığın maden ruhsatları ile ne işi olabilir? Bu nasıl bir oyundur? 1941’den beri maden kazasında 3 bin kayıp varken Başbakanlığın ruhsat verdiği son 3 yılda 600’e yakın can kaybı nasıl açıklanacak? AKP, neden 2003’te çıkardığı yasa ile ocaklardan hizmet alımı yapıyor? Soma’da, Ermenek’te ruhsat devletin, kazanılan para yandaşın! Daha Ermenek’i çözememişken, Bartın’da “mühürlü ocak”ta neden 2 Çinli öldü? Şehrin valisi neden reis-i cumhur gibi “işin fıtratı”ndan bahsediyor? 301 canın gittiği Soma’da, 2012’de 300 milyon ciro yapıp 758 bin lira vergi ödeyen, 8 yılda devlete 70 milyarlık kömür satan şirketin müdürünün AKP’li olması şart mı? Bu TKİ taşeronu şirketin işçilerinin AKP’ye oy vermesi şart mı? Bilal oğlanın vakfı TÜRGEV’e, bu şirket neden bağış yapar? İşçinin kaderi çavuşlara, dayıbaşına kalan ocaklarda neden 186 bin 698 işçiden 148 bin 198’i sendikasız ve iş güvencesiz? Neden her madenden AKP ve yandaşları çıkıyor? SGK’ye 30 milyon borcu olana nasıl ruhsat verdi Başbakanlık? Peki, ocakları denetleyecek adama parasını neden denetlenen şirkete ödetiyorsunuz? Neden TKİ, 2005’te imtiyazındaki sahaları rodövansla şirketlere teslim ederek bu cinayetlere yardım ve yataklık ediyor? Rodövans, madende işçinin köleliği, kamu malının peşkeş çekilmesi, fakir fukaranın kömür karasıyla ölmesi değil mi? Cinayetlerin sorumlusu 2004’te çıkardığı 5177 sayılı kanunla rodövansı resmileştiren AKP’dir! Hiç vicdanınız yok mu, TKİ’nin 130 dolara mal ettiği kömürü Soma Holding nasıl 23 dolara çıkarır? Özelleştirip denetlemeyen, işçinin kanıyla üretilen torba kömürleri fakire “yardım” diye götüren “devlet”in başında 13 yıldır kim var? “Madenleri kapatıyoruz, 50 kişi devreye giriyor, açılıyor” açıklaması yapan bakan hangi hükümetin bakanı? Pekiii... “İşçiye özel şikâyet hattı” açan Davutoğlu hangi hükümetin başbakanı? Azıcık akıl ve vicdanınız varsa... Bir an önce “torba torba” devletleştirin ocakları... Şu ruhsat işini de Başbakanlıktan alın... Siz “Başbakan” mısınız, “dayıbaşı” mı? Mustafa ÖNDER [email protected]
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.