24 Haziran seçimleri FETÖ’nün “siyasi ayağı”ndan temizlenme seçimi de olacak…

            Memlekette tehdit geçmiş değil…

            Cünbüşçülerin oy uğruna giriştikleri oyunlar yenilir yutulur gibi değil…

            Yazmak zorundayız, ne yazık ki AKP içindeki bazı aklı evveller –bilerek veya bilmeyerek- onların değirmenine su taşıyor hala…

            Yeni Şafak yayınladığı bazı yazılarla “Cumhur ittifakı”na kurşun sıkıyor.

            Albayrak denen MHP hazımsızı, boyundan büyük laflar ediyor:

            “Bahçeli iktidar oldu da biz mi bilmiyoruz?”

            Diriliş Postası gazetesi, Kemalizm yaftasıyla Atatürk’ü İngiliz prangası olarak niteliyor…

Demirören’in kontrolüne geçen CNN Türk’te malum ekip zehir saçmaya devam ediyor…

            Zırvaladığı hiçbir tahmini tutturamayan Bahçeli düşmanı Bayrakçı, Ülkücü nefretçisi Payzın hala işbaşında… Hürriyet’in gedikli şarap tadıcıları hala sırça köşklerinde…

            *

            Ya “Saray”da “Başdanışmanlık” havası atanlara ne demeli?

            Biri de gölgesi boyunu aşan İlnur Çevik denen Barzani dostu…

            Haber Türk’te yine aynı teranede…

            Sahi Erdoğan bu Kürtçüyü niye hala orada tutar ki?

            Adam, “Seçimlerden sonra yeniden çözüm süreci olabilir” diyor…

            İşin içine Cumhurbaşkanı’nın geçen günkü sözlerine atıfta bulunarak söylüyor…

            Bunca çileye, kana, gözyaşına, şehide, maddi yıkıma rağmen…

            Bunca aldatılmışlık ve aldanmışlığa rağmen…

            Bu nasıl bir kafadır ve Çevik bu lanet açıklamayı kime güvenerek yapmaktadır?

            *

            İlnur Çevik’in bu ilk zırvalaması da değil…

            Kuzey Irak’taki Barzani referandumu sırasında takındığı tavrı daha unutmadık!

            Bu memleket hala tehdit altındadır…

            Tehlike tetiktedir…

            Bahçeli’nin “Ya seçime bir hafta kala isyan çıkarsa?” sorusu ciddiye alınmalıdır.

            O’nu hiç yanıltmadığını ve hep haklı çıktığını iyi düşünmek gerekmiyor mu?

            Hapishaneler ağzına kadar doludur…

            Oralardaki gerçek mazlum ve mağdur da fakir fukaradır…

            Bu ülkede “zengin” hapishane yüzü görmez…

            İçerideki “kader mahkûmları”, kredi, kart, çek, namus, iftira mağduru esnaf, çiftçi, FETÖ’nün yaktığı Ülkücülerdir.

            Devlet Bey’in “kader mahkumlarına af” ısrarı, toplumda bir vicdan rahatlaması sağlamak, katil PKK’nin siyasi uzantılarına “serbestlik verilmesi” oyununu bozmak içindir…

            Tekrar yazıyoruz ki, Cumhurbaşkanı ve AKP, dün gerçekleşen Yenikapı mitinginden sonra bu af işini bencilliğe dökmeden yeniden değerlendirecektir.

            *

            Türkiye, tehlike ve tehdit altındadır…

            Kudüs’te Batı’nın sergilediği çirkin oyun, Türkiye’nin önünü kesmek amacı da güdüyor…

            Irak’ta yaşanan bütün badirelere rağmen seçimlerde Kerkük’te sergilenen rezillik iyi hesap edilmelidir…

            Dünyanın mazlum milletleri için Türkiye’nin tavrı çok önemli…

            Bozkurt bakışlı Atatürk’ün önderlik ettiği bu mazlum ve mağdur milletlere liderlik etmek Türkiye’nin boynunun borcudur…

            Türkiye, geleceği, hürriyeti, bağımsızlığı, kalkınması, sanayileşme ve teknoloji üstünlüğü için birlik olmak, birlikte hareket etmek zorundadır…

            Bunun için yurtta huzur ve güvenin sağlanması...

            Vicdanların rahatlatılması, güvenlik sıkıntısı taşımaması...

            İçerideki ihanetin mutlaka yok edilmesi gerekir.

            Memleketteki kaos denemelerinin sorumlusu medyadır…

            Asparagas anket haberleri, ekonomik çöküntü haberleri, OHAL ve Kürtlerin Cumhur ittifakına karşı kışkırtılması, Demirtaş’ın serbest kalması için propagandalar halen devam ettirilmektedir…

            Üzücü olan AKP ve Erdoğan’a yakın isimlerin kullanılmasıdır…