ÜNİVERSİTELERDEKİ “KARŞIT GÖRÜŞ”…

TV haberlerinde “karşıt görüşlü” diye duyuruyorlar. Halbuki Ülkücü gençlerle PKK ve işbirlikçi uzantıları DHKP-C, MLKP gibi sol grupların çatışması…

PKK, sinsice üniversitelerde kadrolaşmaya çalışıyor.

Millet, Güneydoğudaki Kürtçü kalkışmaya odaklanmışken vatanın ortasında ilim yuvalarındaki kalkışma tehlikeli boyutlarda.

Bu işin vebali yine AKP’nindir.

Üniversite rektörlerini 13 yıldır AKP ve RTE atamıyor mu? O rektör ve dekanların Fakültelerdeki öğrenci olaylarına, PKK’lilerin organize ettiği faaliyetlere nasıl göz yumduğunu herkes biliyor.

Güneydoğu’da asker ve polisi pasifize edip eşkiyayı azdıran kafa, üniversitelerde Kürtçü örgütlenmeye ses çıkarmıyor; mutat zihniyetiyle ODTÜ’deki cami kavgasıyla meşgul oluyor.

Tehlike, Türk gençliğinin yeni bir oyunla karşı karşıya kalmasında, farkında değiller.

Ellerindeki muazzam imkânlarla yandaşlarına, saraya methiyeler düzen “ümmetçi” kafalara ödüller dağıtmakla meşguller…

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’nın huzurunda “Ne mutlu Müslümanım diyene!” naraları atan bu zavallı kalem erbabının bu Türklük husumetini anlamak mümkün değilken, havuz medyasının üniversitelerdeki Ülkücü-PKK’li mücadelesini “karşıt görüşlü” diye duyurmasını yadırgamayın!

Büyüdükleri ocağı terk edip Erbakan’ın himayelerini, Necip Fazıl’ın fikriyatını, Sezai Karakoç’un şöhretini kullanan ve suya sabuna dokunmadan 12 Eylülleri geçiştiren bu dalkavuk, kimliksiz tayfa, 13 yıldır AKP’nin kucağında sirkede kurt gibi yaşıyor, ödüller alıyor.

Şimdi sokağa çıkıp sorun bu isimleri… Kaç kişi tanıyor, ne hizmet yapmış, ne üretmiş?

Millet parasıyla yayın yapan TRT onların en büyük geçim ve reklam kaynağı… Onlar için “Yedi Güzel Adam” diye dizi bile yapıldı. Cumhurbaşkanlığı Ödülleri bunlara aktı, akıtılırken de rahmetli Cemil Meriç bile istismar edildi, hem de bizzat kızına yaptırıldı.

Dikkat edin, 13 yıldır bir tek Ülkücü ve Türk milliyetçisi yazara çizere ödül verilmemiş!

“Karşıt görüş” lafı, 12 Eylül öncesi bu İslamcı denen, milliyetçiliği reddeden tayfanın da lafıydı. Onlara göre Ülkücü-Komünist kavgası milleti bölmeye yönelikti. Bir ara rahmetli Necip Fazıl, Ülkücü Hergün Gazetesi’nde yazmaya başlayınca onu bile “hain” ilan etmişlerdi, yeni nesil bilmez bunları…

Tam bir ikiyüzlülüktür bu…

Seçim meydanlarında oy uğruna Ülkücü idamlık Pehlivanoğlu’nun mektubunu timsah gözyaşları ile okuyan ikiyüzlülük, şimdi üniversitelerde PKK’nin karşısına çıkan Ülkücü gençliği görmezden geldiği gibi “olay çıkaran karşıt görüşlü”lere dahil ediyor.

Türk gençliğinin okuma hakkını engelleme, aralarına katılmayanı darp etme, örgüt propagandasını engelleyeni hedef gösterme, uyuşturucu trafiğinde rol alma yolunda adım adım yürüyen, “karşıt görüş” denilen PKK yapılanmasından başkası değil.

Anadolu’dan binbir çile ile okumaya gelen Türk gençlerine tuzak kuran, okulları PKK çiftliğine çevirmeye çalışan, bebek katilinin posterlerini, PKK paçavralarını fakültelere asan Marksist-Leninist PKK’li teröristlere okul yöneticileri de göz yumunca sabırlar taşıyor.

Tarih sanki tekerrür ediyor, ders alınmamış, devrimci-Komünist illegal örgütlerin yerini PKK almış, DHKP-C ile yola devam ediyor. Din tacirlerinin maskesinde IŞİD, Hizbullah kimliğinde ihanete katılanlar da var, Osmanlı Ocakları denen şaklaban örgütler de…

Bahçeli’nin özelikle sokaktan uzak tutmak istediği Ülkücü gençliği Üniversitelerde hedef aldılar, İzmir Ege Üniversitesi’nde kahpece şehit edilen Fırat’ımızın yaşadığı bunun bir örneği…

Hacettepe, Ortadoğu, Erzurum Atatürk, İstanbul Üniversitelerinde rektör ve dekanların aymazlığına Ülkücü Hareket dikkat etmelidir. Yapay koltuk kavgasıyla gündemde tutulan MHP, TBMM’de üniversitelerdeki olayların takipçisi olarak basını ayağa kaldırmalı, kirli PKK planlarını halka anlatmalıdır.

PKK, Güneydoğu’da başlattığı terör ve bölücü isyan eylemlerini üniversitelere taşıyarak memleketi kaosa götürmek ve nihai amacına ulaşmak istemektedir.

MHP, bu konuda kamuoyunun dikkatini mutlaka çekmeli, mercek altına aldığı üniversitelerle ilgili gündem yaratarak bir an önce çözümü için iktidarı zorlamalıdır.

Tasmalı medyanın “taraf olmamak” adına üniversitelerde PKK’ye karşı çıkan Ülkücüleri lanse etmemek, gerçekleri söylememek, iktidarı sıkıntıya sokmamak adına “karşıt görüşlü” etiketinin arkasına saklanması millete hakarettir.

AKP iktidarını uyarıyoruz, ODTÜ’de cami meselesi için YÖK’ü ayağa kaldırdığınız gibi PKK yapılanmasını da acilen bertaraf edin. Gerçek “paralel” orada işbaşında!

Yine 12 Eylül öncesinin acılarını yaşatmayın millete, bir an önce tedbir alıp eğitim yuvası yapın… Yarın yine “bizi aldattılar” diyecek mazeretiniz kalmaz!

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa ÖNDER Arşivi
SON YAZILAR