HDP'nin gururu İP
Bir yılı daha geride bırakıyoruz. 2020’ye damga vuran olay hiç kuşkusuz koronavirüs salgınıdır. Bu salgın bütün dünyada dengeleri değiştirirken, Türkiye’de de zillet güruhunun en büyük ümidi oldu. Virüs üzerinden geliştirdikleri siyasetin vardığı yer PKK uzantısı HDP’ye tam teslimiyet oldu ki, bu muhalefet adına bir vahametin ötesinde, kabulü mümkün olmayan rezalettir.
CHP KAOSUN ADRESİDİR
CHP’nin Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte rayından çıktığı, tarihi köklerinden koptuğu, büyük ve derin savrulmalar yaşayıp millilikten uzaklaştığı ve bütün Türk ve Türkiye düşmanlarının ümidi hâline geldiği akıl ve izan sahibi herkesin gördüğü ve kabul ettiği bir gerçektir. Bu yüzden parti kendi içinde de bir kaosa sürüklenmiştir ve ne olacağı belli değildir. Önümüzdeki süreçte yeni çatlakların oluşması, Kılıçdaroğlu’nun bir defa daha ve bu defa belki de bir daha geri dönülmeyecek şekilde tartışmaya açılması ve bütün bunlara bağlı olarak ayrılmaların, bölünmelerin yaşanması kaçınılmaz görünmektedir. Kesin olan bir şey var ki, CHP bugünkü hâliyle ülkenin en büyük ve ivedi sorunu hâline gelmiştir. Bu hâlde devam etmesi, millete ümit ve heyecan verecek bir siyaset üretmesi bir kenara, doğru dürüst muhalefet yapabilmesi bile mümkün değildir. Zira ciddiyetini, inanılırlığını kaybetmiş, HDP gibi bölücü terör oluşumunun girdabına kapılmıştır. Bu da yetmemiş gibi iktidarı milli iradede aramak yerine, el kapılarında aramaya başlamış ve bütün Türk ve Türkiye düşmanlarına malzeme olmuştur. Sayın Bahçeli’nin de belirttiği gibi, ülkesine, milletine, vatanına namlu çevirenlerle, kefen biçenlerle can ciğer kuzu sarması olanlar, üstelik onlardan medet ve menfaat umanlar iç işgal cephesinde mevziye giren ruhsuzlardır ve zillet kafilesi ne yazık ki bu durumdadır.
HDP’NİN YANCISI İP
Zilletin diğer unsuru olan İP’in hazin durumu da CHP’den farklı değildir. Bu partinin MHP’yi ele geçirmek için şeytani planlarla ortaya çıkanların, bunu başaramayınca yollarını ayırması ile ortaya çıktığı unutulmamalıdır. Sonrasındaki gelişmeler ve bu partinin kısa geçmişindeki sicili MHP’nin neden ele geçirilmek istendiğini, bunu başarmaları durumunda nelerin olacağını da ortaya koymaktadır. İP’in millilik söylemleriyle yola çıktığını ancak vardığı yerin PKK uzantısı HDP’nin gönüllü yancılığı olduğunu Türk milleti ibretle takip etmektedir. Sadece bu kadarı bile bu partinin iradesinin olmadığını, kendisine verilen rolü oynadığını ve başka da bir çıkış yolunun bulunmadığını net biçimde ispatlamaktadır. Kravatlı terörist Selahattin Demirtaş’ın gönüllü avukatlığına soyunmaları, hazırladıkları anayasadan Türk ve Atatürk’ü çıkarma kirli planlarıyla da son derece uyumludur. İP bu hâliyle kendi içinde derin ve sarsıcı çatışmalar yaşıyor olsa da, terör partisi HDP için hem büyük bir ümit, hem de gurur hâline gelmiştir.
CİDDİYETSİZLİĞİN ZİRVESİ
İP’in başının bu perişan hâliyle masa davetlerinde bulunması bir kurnazlığın ötesine geçmemektedir. Bu kurnazlık, Demirtaş ile kurulan kahvaltı masasını örtmeye de, unutturmaya da yetmeyecektir. Hele bunu bir de getirip güçlendirilmiş parlamenter sistem gibi bir abukluğa bağlaması ciddiyetsizliğin zirvesidir. Sayın Bahçeli kendisine yapılabilecek en büyük iyiliği yapmış ve bütün bu zilletten kurtulabileceği bir tavsiyede bulunmuştur. Bir an önce evine dönmesi kendisi için en uygun, en doğru çıkış yoludur.
KİMİN NE DEDİĞİNİN ÖNEMİ YOK
Bütün bu tablo Cumhur İttifakı’nın varlığının ve devamının ne kadar önemli, ne kadar hayati olduğunu belgeliyor. Cumhur İttifakı sıradan bir tercih değildir. Ülkenin varlığının ve geleceğinin teminatı olarak ortaya çıkmıştır ve bu misyonu başarı ile sürdürmektedir. Nitekim, bu ittifakla birlikte Türkiye bütün yüklerinden kurtulmuş ve lider ülke yolunda hızla yükselmeye başlamıştır. Bu yükselişin daha da hızlanması için kalan ayak bağlarından da kurtulması gerekiyor.
Terörle mücadele bu ülkenin yıllarca iflahını kesti. Bugün çok şükür dağda ve şehirlerde bu hainler çok büyük ölçüde temizlenmiştir. Mücadelenin tam olarak başarıya ulaşması için siyasi unsurlarına da müsaade edilmemesi gerekiyor. HDP’nin bir daha açılmamak üzere kapatılması hem terörün son kalıntılarının da ümidini yok edecektir, hem de Türk milleti için büyük bir moral olacaktır. Bu noktada kimin ne dediğinin, hangi kararı aldığının hiçbir önemi ve değeri yoktur. Bu belayı yıllardır biz yaşadık, bedelini biz ödedik ve son kararı da biz veririz.
Yeni yılda önümüz açıktır. Türk ve Türkiye düşmanlarının son çabaları da sonuç vermemiştir. Türkiye ile uğraşmanın, didişmenin, önünü kesmeye çalışmanın zaman kaybından başka bir şey olmadığını görenlerin çark edip, bizimle iş birliği arayacaklarını görmemiz çok uzun sürmeyecektir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.