Milliyetçilik ve kale kapısını düşmana açanlar

Milliyetçiliği paravan yaparak özel menfaatlerine yol bulanların son günlerde MHP ve Ülkücü Hareket’e milliyetçilik anlatmaya kalkışmalarını ibretle ve hayretle izliyoruz. Milli olan her şeye düşmanlığı varlıklarının sebebi hâline getirenlerin milliyetçiliği ve MHP’yi ağızlarına almadan önce dönüp aynaya bakmalarını ve orada kirli ve karanlık yüzlerini görmelerini özellikle tavsiye ederiz.

DEMOKRATİK VE ÇAĞDAŞ

Her şeyden önce milliyetçilik, milletine kara sevda ile bağlanmaktır. Millet yerine zillete yönelenler, Türk milletinden alamadıklarını el kapılarında arayanlar bunu anlayamazlar. Rahmetli Başbuğ Alparslan Türkeş, “Türk milliyetçiliği, Türk milletinin kendi varlığını meşru savunma isteğinden, meşru savunma duygusundan doğmuş bir şuur ve duygudur.” demişti. Türklük şuuruna erişmiş, samimi olarak “ben Türk’üm” diyen herkes Türk olduğunu söylemişti. “Başka milletleri küçük gören, dünya barışını tehlikeye sokan antropolojik ırkçılık Türk milliyetçiliğinin dışındadır. Milliyetçilik anlayışımız, maneviyatçı, akılcı, demokratik ve çağdaştır” diyerek, sınırı da net olarak çizmişti.

KALE KAPILARINI DÜŞMANA AÇANLAR

Sayın Devlet Bahçeli de bir konuşmasında, “Milliyetçiliğimizin amacı, bütün vatandaşlarımızı hiçbir ayrım yapmaksızın; din, mezhep ve ırk farkı gözetmeksizin kucaklamak, sevmek ve insanca yaşama şartlarına kavuşturmaktır” demiş ve eklemişti: “Milliyetçiliğin karşısına çıkmak, kale kapılarını düşmana açmak demektir. Milliyetçiliği kim öcü gösteriyorsa, milliyetçiliği kim ötekileştirip öğütmek için uğraşıyorsa, biliniz ki; keçeden topuz, ipten üzengi, tahtadan kılıç yapmakla oyalanan ucuz ve ucube şahsiyetlerdir.

PKK’ya evet diyenler, İmralı canisine hürmet edenler, FETÖ’yle aynı çuvala girenler elbette bize itiraz edecekler, ilkesiz ve ikiyüzlü tavırlarıyla rezilliklerinin altında ezileceklerdir. MHP’nin milliyetçiliğini kabullenemeyenlere, yaşlı gözleriyle kum torbasına dönenlere tavsiyem, önce edep, önce ahlak, önce adamlık, önce insanlık öğrenin. Bizim milliyetçiliğimizin kaynağı millet sevgisi, tarihimizin mirası, kimliğimizin unvanı, düşmanların ezeli korkusudur. Türk milliyetçiliğine itiraz edenler, hakaret ve hıyanetten geçinenler; unutmayınız ki, ya Kandil, ya Pensilvanya, ya da İmralı’ya köle olmuş yıkım, yabancı ve yozlaşma hayranlarıdır.

MHP TÜRK’ÜN ÜMİDİ, MAZLUMUN HEYECANIDIR

Kale kapısını düşmana açanların kimler olduğu, azgınlıkları ve icraatlarıyla net olarak ortaya çıkmıştır. Türk toprağını bırakıp kaçan, bölücü hainleri selamlayıp yol veren Serok Ahmet’in MHP’ye milliyetçilik anlatması pişkinliğin ötesinde, bir hadsizliktir. Bu hâliyle bir de çıkmış sorgulama yapıyor. Bunların sadece gözleri körelmemiş, vicdanları da kararmış. Bunca yıl Dışişleri Bakanlığı, Başbakanlık yaptın.

Kafkaslar, Balkanlar, Orta Doğu başta olmak üzere, gittiğin dünyanın her yerinde nerede bir Türk varsa, nerede bir mazlum millet bulunuyorsa, ümitlerinin, heyecanlarının, beklentilerinin MHP ve Ülkücüler olduğunu görmedin mi? Sayın Devlet Bahçeli’nin her fırsatta, her imkânda Türk dünyası ile nasıl kucaklaştığını hiç mi duymadın, hiç mi anlamadın?

VARLIĞINI HDP’YE BORÇLU OLANLAR

Kravatlı terörist Demirtaş’a sahip çıkıp, terör partisi HDP ile birlikte içinde Türk ve Atatürk’ün olmadığı anayasa hazırlayanların grup toplantılarında MHP’ye milliyetçilik öğretmesi ise ayrı bir garabettir ve sözün bittiği yerdir. Mecliste bulunmalarını bile terör partisi HDP’ye borçlu olanlar kime ne anlatıyorlar?

Keçeden topuz, ipten üzengi, tahtadan kılıç yapmakla oyalanan ucuz ve ucube şahsiyetler, her şeyden önce milliyetçiliği kimin için ötekileştirip öğütmeğe uğraştıklarını Türk milletine dürüstçe anlatmak zorundadırlar. FETÖ’ye İP uzatıp PKK’nın arka bahçesi hâline gelenler milletine kara sevda ile bağlı olanları anlayamazlar ama hiç olmazsa gölge etmesinler.

NE ZALİME, NE ZİLLETE BOYUN EĞERİZ

Akıl ve izan sahibi herkes çok iyi biliyor ki, MHP milliyetçiliğinin zekâtını verse, bunların alayına bir asır boyu fazlasıyla yeter. Siz ne yaparsanız yapın, bu kutlu yoldan dönüş yoktur. Sayın Bahçeli’nin daha iki gün önceki grup konuşmasında söylediklerini bu yıkım güruhuna hatırlatarak bitirelim:

“Türkiye güçlü reformlarla, hukuk, demokrasi ve ekonomi alanındaki göz kamaştırıcı iyileştirmelerle adımlarını hızlandıracak, kronikleşmiş meselelerin üstesinden zamanla gelecektir. Bunun yanı sıra 2023’ün Lider Ülke Türkiye hedefine hizmet başlıca görevimizdir. Husumet ve ihanet kuşatmasını da milli birlik ve dayanışma azmiyle kıracağız.

Hukuk ve demokrasi taviz vermeyeceğimiz değerlerdir. İçimizde sağlam durursak, bir olursak, beraberliğimizi kucaklaşmayla temellendirirsek dış baskılar boşa düşecektir. Al bayrağımızın altında gururla yaşayan, milletimize onurla mensubiyet duyan, bu vatan bizim diyen herkes özbeöz kardeşimizdir.

Lokal farklılıklar, fikir ve düşünce hayatındaki çeşitlilikler zenginliğimizdir. Başka Türkiye yoktur. Ne yapacaksak milli birlik ve kardeşlikle yapacağız. Bir olursak, diri olursak, ortak değerlerimizde kenetlenirsek ne zalime, ne de zillete boyun eğeriz. Demem odur ki, ben, sen yok, biz varız. Hep birlikte Türk milletiyiz, Türkiye’yiz.”

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Orhan KARATAŞ Arşivi
SON YAZILAR