Her biri ayrı bir destan
Ülkücü şehitler, Türk’ün ve İslam’ın bulunduğu her yerde şeref, namus ve onur mücadelesinin sönmeyen meşaleleridir. Bu kahraman yiğitler, 30 yıl süreyle ülkemizin dört bir yanından gelen ülkücü ve milliyetçilerin katılımıyla Eskişehir’in Sazak Köyü’nde, dava şehidi Gün Sazak Beyin kabri başında yad edildiler. MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli, iftihar ve gururla yerine getirilen manevi sorumluluğun daha kurumsal bir hüviyete büründürmesi için bir şehitlik yapılması talimatı verdi. Kızılcahamam’da yapılan onur anıtı, 2011 yılında tamamlandı ve hayatlarının baharında vatan için toprağa düşmüş bütün Ülkücü şehitlerimiz artık her yıl maneviyatla yoğrulmuş bu mekanda Fatihalarla anılıyor. Dünya var oldukça da anılmaya devam edecekler.
ALLAH AŞKI PEYGAMBER SEVGİSİ
Ülkücü şehitlerimizin her biri ayrı bir destandır. Bu yiğitler, bizim kutup yıldızımız, inanç ve ilham kaynağımızdır. Sayın Devlet Bahçeli, bu kahramanlarımızı, “Onlar; alnı açık, başı dik, yüreği sevgi dolu fedakâr, cefakâr ülkü neferleridir. Onlar, milletimizin en ihtiyaç duyduğu zamanda fani bedenlerini vatanın birliği ve selameti uğruna feda etmekten bir an olsun kaçınmadılar. Ölüm karşında dik duruşlarını, bozkurt bakışlarını ve cesaret yüklü tavırlarını hiç bozmadılar. Şehadet pınarından kana kana içmek uğruna kendilerini Türk milletinin varlığına armağan ettiler. Hepsinde vakar, hamiyet, vicdan, iman ve haysiyetin en üstün örnekleri vardı. Zorluklara çelik gibi inançlarıyla, çilelere imrenilecek sabırlarıyla karşı durdular. Kalplerinden Allah aşkı, dillerinden Peygamber sevgisi, nidalarından millet sevdası hiç eksik olmadı. Hayallerinde yükselttikleri kızıl elmaya ulaşmak için birbirlerine kenetlendiler ve hedefledikleri ulvi değerlere nasıl ulaşılacağını hepimize ispat ettiler. Millet sevgisinde benliklerini eriterek günübirlik heveslerin ötesine ulaştılar ve ülkülerini mananın doruklarına taşıdılar. Girdikleri meşakkatlerle dolu yolda Türk milletinin her değerini sahiplendiler, bayraklaştırdılar” diye anlatmıştır.
KOLAY BİR HAYAT DEĞİL
Ülkücülük bir heves, bir tercih, bir moda değildir. Ziya Gökalp’in irfanını, Ahmet Arvasi’nin fikirlerini, Nihal Atsız’ın heyecanını, Dündar Taşer’in köklerini, Galip Erdem’in heveslerini, Erol Güngör’ün yöntemlerini ve Başbuğ Türkeş’in hedeflerini esas alan bir hayat tarzıdır. Milliyetçiliğin derin mensubiyetini bütün hücrelerinde hissetmektir. Kolay bir hayat değildir. Ülkücüler hiçbir zaman rahatı, konforu, lüksü aramamış ve hedeflememişlerdir. Tehditlere, tehlikelere, tuzaklara, kurşunlara ve darağaçlarına aldırmadan, davalarını mukaddes bilmiş ve uğruna baş koymuşlardır. Osmaniyeli Ruhi Kılıçkıran’la başlayan şehadetlerden yılmamış ve vazgeçmemişlerdir. Gerektiği zaman bedel ödemeyi, canlarından gözlerini kırpmadan vazgeçmeyi tereddütsüz kabul etmişlerdir. İstabullu Süleyman Özmen, İnegöllü Yusuf İmamoğlu, Zileli Dursun Önkuzu, Tuncelili Alper Tunga Uytun ve daha nice kahramanlar bu davanın onur, şeref ve gurur abideleridir. 12 Eylül’ün idam sehpasına gönderdiği Ahmet Kerse, Ali Bülent Orkan, Cengiz Baktemur, Cevdet Karakaş, Fikri Arıkan, Halil Esendağ, İsmet Şahin, Mustafa Pehlivanoğlu ve Selçuk Duracık ellerini semaya açarak, Hakk’a yürüdüler.
ŞEHİT OLURLAR TAVİZ VERMEZLER
Ülkücü olmanın zor, ülkücü kalmanın daha zor olduğu bir dönemden geçiyoruz. Ülkümüz, Türk milletinin birliğini, ebediyete kadar varlığını ve bağımsızlığını sağlamaktır. Bu dün böyleydi, bugün de, yarın da değişmeyecektir. Onun içindir ki, ülkücüler dün fitnenin, şirretin, iftiraların ve kurşunların hedefindeydi, bugün de bu ülke ve milletle meselesi olanların saldırısına muhataptırlar. Ülkücüler dün birliğin, bütünlüğün teminatıydı, bugün ve yarın da ne pahasına olursa olsun yine öyle olacaklar.Ülkücüler, Türklüğün ve İslamın yılmaz savunucusu olmayı her şeyin üstünde görürler. Ne tertiplerle yılar, ne yollarından dönerler. Şehit olurlar, ama taviz vermezler. Şehitliğin Müslüman Türk milletinin inancındaki en yüksek mertebe, cennetle mükâfatlandırılmış ulvi bir zirve olduğunu bilirler. Şehitlerimizin aziz hatıraları Türk milletine emanettir.
VATAN NÖBETİ
Milliyetçi-Ülkücü Hareket sonu gelmeyecek ve ebediyete kadar sürecek vatan nöbetindedirler. Şehitlerimiz önümüzdedir, ülkülerimiz rehberimizdir. Türkiye’yi bu zor ve sıkıntılı süreçten kurtarmak, lider ülke yapmak değişmez hedefimizdir.Ülkücünün olduğu yerde azim vardır, gayret vardır, başarı vardır, mertlik vardır, fedakarlık vardır, cesaret vardır. Aziz milletimizin tüm değer ve özellikleri bizim varlık ve anlam kaynağımızdır. Milliyetçi-Ülkücü Hareket Türklüğün umudu, Türk milletinin aydınlık geleceğidir. Milliyetçi-Ülkücü Hareket milletin vicdanıdır.
Devlet ve bayrak uğruna hayatlarını kaybetmiş kutlu dava yolcusu ülkücüleri, tüm aziz şehitlerimizi, merhum Başbuğ Alparslan Türkeş Bey'i ve Gün Sazak Bey’i bir kez daha minnet ve şükranla anıyor, Cenabı-ı Allah'tan hepsine rahmet diliyorum. Kabirleri nur, mekânları cennet, ruhları şad olsun. Cenab-ı Allah hepsinden razı olsun.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.