Kılıçdaroğlu ne yapmaya çalışıyor?
Ankara Çubuklu şehidimiz Yener Kırıkcı’nın Akkuzulular köyündeki cenaze töreninde yaşananların bir tesadüf olmadığı anlaşılıyor. Pazılın parçaları birleştirilince ortaya çıkan fotoğraf çok vahim ve çok dikkat çekicidir ve MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’nin daha ilk günden yaptığı tespit ve değerlendirmeleri sonuna kadar haklı çıkarmaktadır.
DUYGU YOĞUNLUĞU YÜKSEK
Öncelikle, bir siyasi parti genel başkanının aklına estiği gibi hareket edemeyeceğini, atacağı her adımın ne getirip ne götüreceğini iyi düşünmesi gerektiğini hatırlatalım. Özellikle toplumun hassasiyetlerini ve tepkilerini dikkate alması şarttır. Bu genel değerlendirmeyi alalım, Kılıçdaroğlu’nun katıldığı şehit cenazesine uygulayalım. Akkuzulular köyü genel olarak sol partilere oy vermeyen bir sosyolojik yapı barındırıyor. Nitekim, son seçimlerde CHP ve ittifakının aldığı oy oranı yüzde 9’da kalmıştır. Bu aynı zamanda köydeki hassasiyetlerin ve tercihlerin yönünü de net olarak gösteriyor. Söz konusu olan bir şehit cenazesidir. Duygu yoğunluğu yüksektir ve köyün tamamını kapsamaktadır. Buna bir de CHP’nin yerel seçimlerde kimlerle iş birliği yaptığını ve Kemal Kılıçdaroğlu ve etrafındakilerin PKK-PYD ile ilgili ayyuka çıkmış güzellemelerini ekleyin. Bu hatırlatmayı Sayın Bahçeli de yapmıştı ve ne yazık ki, bazı zavallılar tarafından bu kesin ve acı gerçek karşısında söyleyecek söz bulamadılar, meseleyi sulandırıp bir istismar malzemesi yapmaya kalkıştılar.
HASSASİYETLER DİKKATE ALINMADI
Üzerinde durulması gereken bir başka husus daha var. Meselenin siyasi ve sosyolojik tarafı bir kenara bırakılsa dahi, bir parti genel başkanının katılacağı programlar hakkında gerçekçi bir önbilgiye sahip olması gerekir. Uygulama böyledir ve bu durum bütün parti liderleri için geçerlidir. Sayın Bahçeli, bu konuya özellikle dikkat çekmiştir. Sayın Cumhurbaşkanı da, “Türkiye’deki siyasi partiler kol kola veriyorlar. Kol kola verdikten sonra oraya gidiyorlar. Burada artık bir gaz sıkışması var. Bu insanların birikmiş olan bir gaz sıkışması karşısında nereye gideceksin, bunların hepsini etraflıca bir incelemek lazım. Bunun üzerinde de düşünmek lazım. Herhangi bir şehit evi ziyaretinde öncelikle soruyorum; gidişim orayı rahatsız eder mi? Eğer edecekse gitmeyeyim derim. Dua yapacaksam, duamı evimde yaparım bu kadar basit” diyerek, aslında teamülün ne olduğunu açıklamıştır. Ayrıca mutlaka mülki amirlere bilgi verilmesi ve tedbir alınmasının talep edilmesi gerekmektedir. Kılıçdaroğlu’nun bu konuda da yeterli özeni göstermediği anlaşılıyor. Bir ön araştırma yapılmadığı gibi, İçişleri Bakanı ve Ankara Valiliği, program hakkında kendilerine önceden haber verilmediğini açıklamışlardır.
BİR KASIT MI VAR?
Neresinden tutsanız elinizde kalıyor. Bu kadar tedbirsizlik, bu kadar lakaytlık normal midir? Kılıçdaroğlu’nun bunları bilmemesi mümkün değildir. Yıllardır genel başkanlık makamında ve bu durumları defalarca yaşadı. İster istemez akla, “bir kasıt mı var?” sorusu geliyor ve hiç kimse bu sorunun haksız olduğunu söyleyemez. Nitekim, olayın sonrasındaki gelişmeler, yorumlar çok enteresandır. Bilerek ve isteyerek gerçekleri gizlemeye, meseleyi başka yerlere çekmeye, gerginlik çıkarmak için kullanmaya çabalayanların olduğunu ibretle izliyoruz.
MHP, OLAYIN HİÇBİR YERİNDE YOK
MHP ne kurumsal olarak, ne herhangi bir mensubunun kişisel tercihi olarak bu meselenin hiçbir yerinde değildir. Tersine, olayın yatıştırılması, Kılıçdaroğlu’nun herhangi bir zarar görmeden köyden çıkarılması için MHP’li olarak bilinen isimlerin olağanüstü gayret gösterdiklerini, akıl, vicdan ve ahlak sahibi herkes söylüyor. Şu tesadüfe bakınız ki, başta büyükşehir belediye başkanı olmak üzere, Kılıçdaroğlu ile birlikte oraya gidenlerin birçoğu ortadan kayboluyor. Buna rağmen başta sosyal medya olmak üzere, bazı kesimlerin tamamen kasıtlı biçimde MHP ve ülkücüleri tahrik etmeye çabalaması, yalan ve iftiralarla meseleyi başka yerlere çekmeye çabalaması kesinlikle bir tesadüf değildir ve aslında nasıl kirli bir oyun oynandığının başka bir göstergesidir.
ÇOK YÖNLÜ İNCELENMELİ
Sayın Bahçeli’nin tespitleri çok çarpıcıdır ve gelişmeler söylenenleri tamamen haklı çıkarmıştır. CHP ve uzantılarının seçim öncesinde ve sonrasında HDP ile yaptıkları iş birliği ve yaptıkları güzellemeler orta yerde dururken, PKK unsurları, dini bir anlam yüklü gecede saldırıda bulunuyor, 4 Mehmetçik’i şehit ediyor. Diğer taraftan YSK, İstanbul için hayati bir kararın arifesinde ve tam bu sırada bu olay yaşanıyor.Sayın Bahçeli’nin belirttiği gibi çok yönlü incelemek ve düşünmek gerekiyor. Her şeyi bir kenara bırakacak olsak bile, Kemal Kılıçdaroğlu’nun bir şehit cenazesinde neden bu kadar tepki aldığını oturup etraflı şekilde değerlendirmesi gerekmez mi? Kaldı ki, bu ilk değildir. Ve yine şu tesadüfe bakınız ki, TBMM’deki 23 Nisan özel oturumunda kürsüye çıkan zillet ittifakının bütün bileşenleri sözleşmiş gibi, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne saldırmış ve buradan yeni bir kriz ve kaos aradıklarını göstermişlerdir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.