Türkiye gittikçe ağırlaşan iç ve dış sorunlarla karşı karşıyadır ve ağır bir baskı altındadır. ABD başta olmak üzere küresel güçler, varlığımızı ve birliğimizi açıkça hedef almaktadırlar. Bekamız tehlikededir. Terör tehdidi çeşitlenmiş ve yakınlaşmıştır. Elbette geri çekilecek, vazgeçecek, bu alçaklıkları kabullenecek değiliz. Bu topraklarda yaşamanın, bu coğrafyada bağımsız ve güçlü bir devlet olmanın bir bedeli var. Bin yıldır bu bedeli ödüyoruz, gerekirse her zaman ödemeye de hazırız.

TOPYEKÜN MÜCADELE

Terörle mücadelede çok büyük mesafeler aldık. İçerideki hainleri bitme noktasına getirdik. Ancak, dışarıdakiler büyük yardım ve destek alıyor, tekrar tekrar üzerimize salınıyor. Dolayısı ile içeri ve dışarısı ile topyekun bir mücadele vermek ve bu ihaneti artık kazımak zorundayız. Yazın gelmesi ile birlikte yeniden azmış ve saldırmaya başlamışlardır. Son bir ayda verdiğimiz şehitler yüreğimizi sızlatmıştır. Kaynağını kurutmak, bu canileri bir daha başlarını kaldıramayacak duruma getirmek için daha fazla zaman kaybedemeyiz. Bizim gördüğümüzü, güvenlik güçlerimiz de görüyor. Son derece isabetli, çok yerinde ve başarılı operasyonlar yapılıyor.

HAKURK’UN ÖNEMİ

Irak'ın kuzeyindeki Hakurk'ta teröristlerin yuvalandıkları bölgeye “Pençe” operasyonu başlatıldığı duyuruldu. Yapılan planlamaya bağlı olarak savaş uçaklarımız bölgeyi ateş altına aldı. Gece harekat yapacak şekilde donanıma sahip komando birlikleri hedeflerin imhasına yönelik sızma harekatı gerçekleştirdi. Hava harekatında tanker uçaklar da görev alırken, harekat SİHA ve İHA'larla da desteklendi. Hakurk'un terör örgütü için kritik önemde bir kamp merkezi. Yaz aylarına doğru örgütün yaz üstlenmesi olarak kullandığı bölgenin Sincar ve Suriye'nin kuzeyindeki terör bölgelerine geçişte kritik bir konumda bulunuyor. Terör örgütü PKK, eli silahlı kalleşleri Türkiye'ye sokmak için Hakurk'u bir üs olarak kullanıyor. Stratejik bir geçiş bölgesi olan Hakurk’un teröristlerden temizlenmesi, kontrol altına alınması çok büyük öneme sahiptir. Kahramanlarımızı yürekten kutluyorum, Allah yardımcıları olsun.

SURİYE SINIRI

Hakruk’a müdahale çok önemlidir, ama yeterli değildir. Kandil ve Sincar bu ihanet şebekesinin asıl yuvalandıkları inlerdir. Buralara da sıranın geleceğini tahmin ediyoruz. Kaldı ki, katil sürüsünün kalleşlik yapma için kullandıkları mekanlar sadece Kuzey Irak’la sınırlı değildir. Suriye sınırımızın da çok önemli ve büyük riskler taşıdığı uzun zamandır konuşuluyor. Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı operasyonları ile büyük mesafe kat ettik ve büyük oyunu bozduk. PKK-PYD’nin Akdeniz’e inme planını yerle bir ettik. Ancak, Türkiye bir taraftan ekonomik ablukaya almaya çabalayan ABD, diğer taraftan da terörü karşımıza dikiyor. ABD’nin kepazeliklerine rağmen, bölgede belirleyici konumdayız. İdlib konusunda ciddi sorunlar olsa da, Rusya ile kurduğumuz dengeyi sürdürüyoruz. İdlib burnumuzun dibi ve istisnasız her türlü gelişmenin bize anında yansımaları oluyor. Rusya ile bir orta yol bulunması ve İdlib meselesinin daha fazla alevlenmeden bir sonuca bağlanması temennimizdir.

FIRAT’IN DOĞUSU

Fırat’ın batısında hakimiyeti sağlamak büyük başarıdır, ancak Suriye üzerinden Türkiye’ye yönelik tehdit ve tehlikelerin bertaraf edildiği anlamına gelmediği gibi, sorunun sadece bir kısmı çözülmüş durumdadır. Asıl mesele Fırat’ın doğusundadır. ABD’nin en büyük kalleşlikleri burada yaşanmaktadır ve açıkça bir terör devleti kurdurulmak için her şey yapılmaktadır. Ülkemize büyük bir tehdit oluşturan terör örgütü PKK uzantısı PYD korumaya alınmış, yoğun şekilde silahlandırılmış ve azdırılmıştır. Sınırımızın 600 kilometrelik bölümünde terör kuşağı oluşmuştur. Buna 250 kilometrelik Irak sınırını da eklemek gerekiyor. Bu yapı orada var oldukça, iç huzurumuzu tam olarak sağlamak imkansızdır. Varlığımız tehdit altındadır. Her ne pahasına olursa olsun bu duruma daha fazla seyirci kalamayız.

FAZLA ZAMAN KAYBETTİK

Hükümetin de aynı görüşte olduğunu biliyoruz. Fırat’ın doğusundaki terör yapılanmasına izin verilmeyeceği defalarca dünyaya ilan edilmiştir. Zeytin Dalı benzeri bir harekatın bu bölge için de gündeme gelebileceği söylenmiştir, fakat arkası gelmemiştir. Konjonktür önemli olduğunu, zamanlamanın doğru yapılması gerektiğini anlıyoruz. Seçimlerle fazla zaman kaybettik. İstanbul seçiminden sonra bir normalleşmenin sağlanması ve Türkiye’nin terör başta olmak üzere asıl meselelerine odaklanması gerekiyor. Cumhur ittifakı bunun derdindedir. CHP ve yancıları ise tam tersine, iktidarı yıpratmak ve siyasi fayda elde edebilmek için bu zor ve sıkıntılı süreci daha da derinleştirme peşindeler ve ellerinden geleni yapıyorlar. HDP ile kurulan kirli ortaklık, teröristlere can suyu vermekte ve ümitlerini arttırmaktadır. Böyle siyaset olmaz, bunun kimseye bir faydası da dokunmaz. Kahramanlarımız canlarını ortaya koyarak, bu ülkenin bölünmez bütünlüğünü korumaya çalışırken, CHP ve yancılarının yaptıkları tek kelime ile gaflet, hatta ihanettir.