Türk milleti bu tuzağa düşmez
Birkaç belediye ele geçirdiler ya, gerisini getirip ülkeyi kaosa sürükleyeceklerine olan inançları iyice arttı. Şimdi çok daha hevesli saldırıyor, akla hayale gelmeyecek yalanlara başvuruyor, gafletten ihanete her yolu deniyorlar. 23 Haziran İstanbul seçimlerinde istedikleri sonucu elde etmeleri durumunda daha da azacak ve ülkeyi kilitleyeceklerdir.
SİZİ BİRARAYA GETİREN ŞEY NEDİR?
Bütün bunları yapıyorlar, sonra da dönüp büyük bir pişkinlikle, erdemden, ahlaktan, davadan, dürüstlükten, samimiyetten dem vuruyorlar. Kendilerine, “bırakın işbirliği yapmayı, bir araya gelmeyi aynı havayı bile teneffüs etmeye tahammül gösteremediğiniz halde, sizi bir araya getiren şey nedir?” diye soruyoruz, duymazdan geliyorlar. Sicillerinin büyük bölümünü oluşturan belgeli yalanlar, hukuk kararları ile kesinleşmiş hırsızlıklar sanki kendilerinin değilmiş gibi, üste çıkıyorlar. Yaptıklarını gizlemek ve ihanetlerini milletten kaçırmak için de, arkadan dolanıyor, “MHP geçmişte şunları söylemişti, AK Parti şöyle yapmıştı” gibi ezberleri tekrarlayıp zihin bulandırmaya uğraşıyorlar.
BÖLÜNMEZ BÜTÜNLÜK
Bin defa anlattık, aslında çok da iyi anladılar, ama işlerine gelmediği için aynı sakızı çiğneyip duruyorlar. Be hey gafiller, MHP hangi söylediğini inkar etti, hangi yaptığından vazgeçti? MHP’nin tarihi şan ve şerefle yazılmıştır. Geçmişte söylediklerinin hepsi kendi sitesinde duruyor. Ülkemizin ve milletimizin menfaatleri o zaman onu gerektiriyordu. Söylenenlerin doğruluğu ve haklılığı ispatlandı.Sonra 15 Temmuz gibi dünya tarihinde görülmemiş bir ihanet yaşandı. Türkiye ile meselesi olan içeride ve dışarıda her kim varsa, saldırıya geçti. MHP gibi bu ülkenin teminatı olan bir parti, AK Parti’nin gitmesi uğruna memleketimizin felakete sürüklenmesini göze alacak mı zannettiniz? Bunu siz yapabilirsiniz, zaten yapıyorsunuz, ancak MHP için ülkenin bölünmez bütünlüğü her şeyin önünde ve üstündedir. Anlamadığınız, anlasanız da işinize gelmeyen şey tam olarak budur. MHP siyasi menfaatlerinin, küçük oy hesaplarının peşinde koşmuyor, bekamıza sahip çıkıyor.
BİRBİRİNİZE YAKIŞIYORSUNUZ
Hadi sizde çıkın, ne dünya görüşü, ne siyaset gerçekleri, ne geçmişte, ne gelecekte hiçbir şekilde aynı hedefte olmadığınız halde, sizi bir araya getiren şeyin ne olduğunu bu millete bir anlatın. İhanet derseniz, alası sizin aranızda yaşandı. PKK’dan başlayıp FETÖ’ye uzanan terör örgütlerini temize çıkarma gayretini büyük bir fedakârlıkla yapanlar sizler değil miydiniz? Selahattin Demirtaş’a güzellemeler için aranızda yarışa girmediniz mi? Hakaret derseniz, su katılmamışını birbirinize karşı kullandınız. CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu PKK ve uzantılarına kol kanat germekte bir sakınca görmüyor, ama ortaklık kurdukları İP’in Genel Başkanı için, “Kişisel olarak ben, Meral Akşener’in geçmişte namussuz ve aktif siyaset yaptığı, devlet yöneticiliği yaptığı dönemlerdeki duruşunu unutmayanlardanım. Meral Akşener gibi geçmişin kirli siyasetçilerinden Türkiye’nin merkez sağını dolduracak gibi çok umut vadeden cümleler kurmayı da siyasetçi olarak her şeyden önce kendime yakıştıramıyorum.” diyebiliyor. Kim kime ne yakıştırır onu bilemem, ama birbirinize çok yakıştığınız muhakkak.
İSTANBUL’UN KAYBA TAHAMMÜLÜ YOK
Erdemden uzaklaşmış, utanma duygusundan mahrum kalmış, doğruluğu kaybolmuş siyasi ihtiras sahiplerinden dürüstlük ve samimiyet beklemek beyhudedir. İstanbul gibi, fethi Peygamber Efendimiz tarafından müjdelenmiş bir mübarek şehir böyle bir zihniyete, böyle bir kirli ortaklığa teslim edilemez. Bir defa daha altını çizerek söylüyorum, İstanbul’un zilletin eline geçmesi kaybın ötesinde, çok büyük bir yıkım olur. Zaten büyük sorunları olan bu müstesna şehrimizin 5 yıl gibi bir zamanı kaybetme lüksü yoktur. İddia edilenin tersine, İstanbul’un zillete teslimi halinde çok, ama çok kötü şeyler olacak.
HUKUK GEREĞİNİ YAPTI
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Seçimleri, bir ilin alanıyla sınırlı değildir. Bu seçimler aynı zamanda geleceğimizin seçimidir. Sayın Bahçeli’nin belirttiği gibi, İstanbul iftiharımızın mihveri, istiklal haklarımızın mektebidir. Bu aziz kenti hukuksuzluklara rehin bırakamayız. Bu aziz kenti ihanet senaryolarına, sandık yolsuzluklarına kurban veremeyiz. Unutmayalım ki, 31 Mart’ta İstanbul’un önü kesilmek için hesap üstüne hesap yapıldı. İstanbullu kardeşlerimizin iradeleri gasp edilmek için tezgah kuruldu. Sahada kazanamayanlar, sandık oyunlarına teşebbüs ettiler. Sonuç itibariyle İstanbul seçimlerine şaibe karıştığı netleşti, teyit edildi ve hukuk gereğini yaptı.
YİNE ÖYLE OLACAK
Zilletin hesapları, bu kirli oyunun içinde olanların beklentileri kendilerini bağlar. Türk milleti bu tuzağa düşmeyecektir. Türk milleti üzerinde oyun oynayanların, sonu hep hezimet, hep bozgun, hep de acı olmuştur. Yine öyle olacaktır. Bir seçim kazanmanın veya kaybetmenin telaşında değiliz.Ülkemize, milletimize, bekamıza, geleceğimize sahip çıkmanın derdindeyiz. Ve bu yoldan hiçbir şekilde, hiçbir şartta dönmemiz mümkün değildir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.