Geçenlerde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’ın ev sahipliğinde ABD ve Rusya Genelkurmay Başkanlarının katımıyla dönem içerisinde yapılan üçlü zirvenin ardından ayrıca ikili görüşmeler de yapıldı. Rakka için ‘PYD’siz operasyon’ şartını dile getiren Orgeneral Akar, Menbiç’le ilgili daha ayrıntılı değerlendirmeler yaparak, kentten terör örgütü PKK’nın uzantısı PYD’nin çıkarılması gerektiğini vurguladı. Akar, üçlü zirve esnasında ifade ettiği “Suriye’nin toprak bütünlüğü içinde Menbiç, kentin gerçek sahiplerine bırakılmalı. Şehrin demografik yapısı bozulmaya çalışılıyor. Bunun önüne geçilmeli” görüşünü tekrarladı.

Görülen o ki, Obama’dan sonra gelen Trump yönetiminin Suriye tercihinde değişiklik yok. ABD’nin önceliği PKK’nın Suriye uzantısı PYD/YPG ilikte Rakka harekâtını sürdürmek. Rusya’nın artık daha iyi belirginleşen tercihi ise Rakka’nın IŞİD’ten temizlenmesinden sonra kentin Suriye rejimine bırakılması. Yani Esad rejiminin en azından bir süre daha devamını destekliyor.

8 Mart’ta ABD Dışişleri Bakanlığı Geçici Sözcüsü Mark Toner basın toplantısında, Suriye’de IŞİD’le mücadele kapsamında PYD/YPG’ye verdikleri desteğin süreceğini, YPG’yi Suriye’nin kuzeyinde bulunan SDG içerisinde uzun zamandan beri desteklediklerini ve YPG’nin IŞİD’e karşı mücadelede çok etkili olduklarını söyledi. 4 Kasım 2017’de operasyon başladığından beri de Rakka civarında 100’den fazla köyü IŞİD’in elinden alan koalisyon, 6 bin kilometrekarelik bölgeyi kontrol altına almış.

ABD’li ilgililer ısrarla, Türkiye’nin “PKK ve YPG arasında bağlantı olduğu yönündeki görüşünü” saygıyla karşılaştıklarını söyleseler de, bunu kabul etmemekte ama PKK’nın kendileri için hala bir terör örgütü olduğunu da itiraf etmektedirler. Yani çevir kazı yanmasın!

Türkiye’nin el-Bab’dan sonra YPG’nin terk etmemesi halinde Menbiç’in hedef alınacağı açıklaması üzerine ABD ve Rusya bölgede hareket üstüne hareket gösterdiler. Menbiç’teki YPG ağırlıklı SDG’ye ABD zırhlı araçlarıyla ve Rus ordusu tarafından takviye yapıldı. Menbiç’in bir köyünde çekilmiş ABD bayraklı zırhlı araçların yanında görülen PKK’nın uzantısı YPG’nin ana unsur olduğu SDG güçlerinin görüntülerini yayınladı.

IŞİD karşıtı Uluslararası Koalisyonun sözcüsü Amerikalı Albay John Dorrian, Suriye’de hâlihazırda bulunan 500 Amerikan askerine ek olarak deniz piyadeleri topçu birliğinden ve ABD ordusunun elit gücü Rangers’lardan oluşan 400 askerin daha gönderildiğini açıkladı.

Washington Post gazetesi de, topçu birliğiyle birlikte M777 Howitzer obüslerinin yollandığını yazdı. Albay Dorrian da, gönderilen gücün Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ve Suriye Arap Koalisyonu ile birlikte çalışacağını, cephenin ön hattında rol almayacağını söyledi. Yani ABD, Rakka’da elini taşın altına sokmayacak. Önde çarpışanlar ise PYD-YPG ağırlıklı SDG olacak. Ne için? PYD-YPG’ye bu tehlikeli çatışma sebebiyle gösterilen havuç nedir?

Menbiç’te Rusya’nın da ABD’den geri kalır yanı yok. Esad rejimine yakınlığıyla bilinen El Masdar haber sitesinin yayınladığı fotoğraflarda Menbiç çevresindeki Rus askerlerin üniformalarında YPG bağlantılı Menbiç Askeri Konseyi’nin armaları vardı. PYD, Menbiç’te özerk bir yönetim kurduğunu da açıkladı. Bu durum PYD/PKK’nın sözde sorumlusu Ewwas Eli, Rus basınına yaptığı açıklamayla ortaya çıktı.

Dönem içerisinde yabancı bir Tv kuruluşuna demeç veren Suriye Devlet Başkanı Esad, Suriye’nin kuzeyindeki Menbiç bölgesine ABD askeri konuşlandırılmasıyla ilgili olarak “Davetimiz olmadan Suriye’ye gelen herhangi bir yabancı ülke gücü işgalcidir!” dedi. Söz doğru da bu durumu takan var mı? Esad ayrıca, IŞİD’in Suriye’deki merkezi kabul edilen Rakka’ya yaklaştıklarını belirterek, ‘Rakka bizim için öncelik’ dedi. Doğru ama neden Esad rejimi değil de ABD-SDG Rakka’da harekât yapıyor? Sorular bitecek gibi değil…

Son Söz: Türkiye şu anda enerjisinin büyük bir kısmını 16 Nisan’da yapılacak Anayasa Değişikliği Referandumu’na harcıyor. AB’nin çeşitli ülkeleriyle yaşanan inişli çıkışlı ilişkiler ve referandum çalışmaları Suriye’de gözlerimizi kulağımızı kapatmamalı!