YAZAR- Akademisyen Nazan Bekiroğlu Hanımefendi’nin “İnsanın mahiyeti zor günde, hele de hastalık zamanlarında belli olur.” şeklinde bir sözü vardır. MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin geçtiğimiz gün gazetecilerle yaptığı sohbette söylediği sözler de toplumda birçok insanın mahiyetini (içyüzünü) ortaya seren “Sağlık konusuyla ilgili, hâla da söylüyorlar, dikkatinizi çekti mi bilemiyorum, ben ilk defa dışarı çıktığımda bir sakal bırakmıştım -sizin bu kirli sakalınız gibi- benim de bir sakalım olmuştu, o sakalı dikkate alarak sağlığımla uğraşacakları yerde sakalımla uğraşsınlar diye bir açıklama dahi yapmadım, fakat sakalla uğraşan çok az çıktı. Ben herkese sağlık diliyorum, çünkü sağlık her şeyin başı. Bizi eleştirenler, ‘geberdi’ diyenler, ‘geberecek’ diyenler, ‘MHP böylelikle parçalanacak’ diyenler şimdi buradayız, arkadaşlarla beraberiz, Allah’a çok şükür Allah’ın vermiş olduğu ömrü yaşamaya çalışıyoruz. Dua edenlerle, iftira edenler arasındaki farkı… Allah’a bin şükür dua edenler iftira edenlerden çok çok fazla. Endişe edecek bir durum yok.” cümlelerden oluşmuştur.

      Gerçekten de CHP, İP, HDP, FETÖ bileşenine mensup birçok kişi, yazar, siyasetçi, sosyal medya trolü aynen MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin ifade ettiği gibi “Geberdi, geberecek” temennisiyle adeta kendinden geçmişti. Bir sağlık problemi bunlar için adeta sevinç haberine dönüşmüştü. Sevinç çığlıkları atıyorlar, mutluluk tamtamları çalıyorlardı.

      Bizler “korkulacak bir durum yok, her insanın başına gelebilecek bir hastalık MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin de başına geldi, sağlığı şükür yerinde” desek de onlar hep temennilerini canlı tutmaya çalıştılar.

      O günlerde sosyal medyada “Devlet Bahçeli felç oldu, fişe bağlı şekilde uyutuluyor” haberlerini okurken, aynı anda da vefa abidesi Liderimiz, ismini kendisinin verdiği yeni doğan Efebey isimli çocuğumdan dolayı biz hastanedeyken şahsımı telefonla arayıp “Evladım gözünüz aydın. Eşiniz ve Efebey evladımız nasıl?” diyerek büyük nezaket örneği gösteriyordu. Türkiye’deki tüm dostları, düşmanları onun sağlığını merak ederken, dostları dua, düşmanları kötü temenni rekabeti yaşarken, o ise kendi evlatlarının sağlığını düşünüyor ve mutluluğunu paylaşıyordu.

      Ama insanlıktan nasibini almamış olanlar, bir türlü kötülükten, şeytanlıktan uzak duramıyordu. Bunlara ne anlatsanız da faydasızdı. Çünkü Türkiye üzerinde hesapları vardı. Bu hesaplarını da MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin engellediğini biliyorlardı.

      FETÖ’cü alçak Emre Uslu’nun “Bahçeli gebermiş mi, darısı diğerinin (Recep Tayyip Erdoğan) başına” sözü ve PKK’lı alçakların buna benzer sözleri gayet anlaşılırdır. Çünkü bu terör örgütleri için Devlet Bahçeli önlerindeki en büyük engel, kendileriyle yapılan mücadelede devlete ve millete güç ve moral kaynağı olduğu için, onların “geberdi, geberecek” temennisi elbette normaldir. Bunlar MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin sağlıklı olması için dua etse zaten kendimizden şüphe duymamız lazımdır.

      MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin avukatı Nizamettin Kocabey’in yaptığı hukuki çalışmalar sonucunda ortaya çıkan, Sayın Bahçeli’nin hastalığı konusunda sosyal medya üzerinden en çok hakaret eden, sağlığı üzerinden yalan haber yayanların büyük bir bölümünün PKK’lıların bulunduğu devrimci, komünist artığı solcular ve FETÖ’cülerin olmasıdır. Asıl acı olan nedir biliyor musunuz? Bunların içinde Ülkücü- Milliyetçi maskesi takanların da olmasıdır. Evet, yanlış duymadınız PKK’lı, FETÖ’cü artıkların yanında Ülkücü- Milliyetçi maskesi takanlar da var. Elbette hepsi bu yaptıkları alçaklıkların hukuki sonuçlarına katlanacaklar.

      Ama PKK’lıların, FETÖ’cülerin yanında bu maskeyi ve kimliği kullananların olması da gerçekten kahredicidir.

      Düşünsenize babası kanserden ölmüş olduğu halde Ozan Arif’in oğlu kendi yönettiği Ozan Arif’in resmi sayfasına MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin hastalandığı duyulur duyulmaz “Habersiz ucarsız geber inşallah” içerikli “Beddua” isimli şiiri koydu. Ozan Arif bu iğrenç şiiri ölümünden önce yazmıştı. Ama kendisi kanserden hayatını kaybetti. O yüzden kimin ne zaman öleceğini sadece yüce Allah bilir. Kimseye “geber” diye beddua edilmemesi gerektiğini bizzat babasının akıbetinden öğrenmesi gereken kişi bile FETÖ’cü alçakların diliyle MHP Liderine yönelik “geber” temennisinde bulunuyorsa batsın böyle bir dünya…

      Oysa Ozan Arif kansere yakalandığında Liderimiz Devlet Bahçeli’ye “Sayın Genel Başkanım Ozan Arif kansere yakalanmış” bilgisini verdiğimde, yüzünde bir üzüntü oluşarak “Allah şifa versin” demişti. Evet, Ozan Arif’in onca hakaretine rağmen mümin duruşu buydu.

      Hatta bu durumu da 4 Kasım 2017 tarihinde yazmış olduğum “İNSANLIĞI KAYBETTİĞİNİZ GÜN O GÜNDÜ!” başlıklı yazı içinde “O gün MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin hastalığıyla en çok dalgayı o geçti. Ve şimdi kendisi ağır derece de kanser tedavisi görüyor. MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli onun hastalığını duyunca üzüntüsünü yüzüne yansıttı ve “Allah acil şifalar versin” duası dilinden döküldü. Her şey gelip geçici ama insanlık, adamlık her daim kalıcıdır.” şeklinde ifade etmiştim…

      Yazımın başında belirttiğim sözün içerdiği gibi, MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin hastalığı üzerinden içeride ve dışarıda birçok insanın mahiyeti net görülmüştür. Dışarıda ki namert düşman namertliğine uygun düşmanlık yaparken, içeride de MHP Lideri Devlet Bahçeli sonrası hesap yapanların hareketliliği de görülmüştür. Pay kapmaya çalışan akbaba gibi bekliyorlar. Mizah dergilerindeki kapıdan soğuk gelmesin diye anne ve babasını kapının önüne seren “Hain Evlat Ökkeş” gibiler…

      “Gitmedik buradayız” mesajını sık sık veriyorlar. Ama biz de diyoruz ki, ‘sizin insanlığınız, adamlığınız çoktan öldü’ onu herkes biliyor. Bunlar aynı alçaklığı, 1 Kasım sonrası MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli ameliyat masasında olduğu gün MHP Genel Merkezi’ne kongre imzaları getirerek yapmışlardı. Utanmamışlardı, yüzleri kızarmamıştı. Çünkü vicdanları yoktu, merhametleri yoktu. Hızlı görülecek hesapları vardı. Liderin hastalığı üzerinden hesap üzerine hesap yapanlar, elbette her canlı ölümü tadacaktır. Ama bu dünyada geberen sizin insanlığınız, adamlığınız oldu…