Kandil'deki tecavüzleriyle meşhur PKK elebaşı Murat Karayılan’ın İsrail merkezli Jerusalem Post gazetesine verdiği röportajda “AK Parti ile MHP ittifakına karşı çıktığı için CHP ile aynı fikirdeyiz” dedikten kısa bir süre sonra ismini teröristbaşı Öcalan’ın “Mahir Çayan’ın çizgisiyle başladım mücadeleye” ve “Mahir Çayan’ın emanetini HDP’ye teslim ediyorum.” diye büyük önem verdiği terörist Mahir Çayan’dan alan ve terörist Mahir Çayan’ın doğum ve öldürülme yıl dönümünde aksatmadan mesaj atan CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır, televizyon ekranlarından “Devletin ordusu Katar’a satılmıştır” demeyi başarmıştır. CHP’nin son beş yıldır yoldaşlığını yapan teröristbaşı Murat Karayılan’a mesaj gönderdi herhalde?

Türk ordusu sınır içi ve ötesi terörle mücadelede, Azerbaycan’da, KKTC’de, Akdeniz’de her türlü stratejik duruşu sergilerken, başarı elde ederken “Devletin ordusu Katar’a satılmıştır” demek zaten düşman ağzıdır.

Terör örgütü PKK’nın siyasi uzantısı HD(P) KK ile ittifak yapan CHP, elbette Türk ordusuna düşmanlık edecektir.

Türkiye son yıllarda milli savunma konusunda kendi teknolojik üretimlerini yapmaktadır. Büyük oranda yerli ve milli üretime doğru ilerlemektedir. Biliyorsunuz, CHP bunların terörle mücadelede kullanılmasından bile rahatsız olup “Eskiden JİTEM vardı, şimdi aynı görevi SİHA’lar yapıyor. Böyle yöntem hukuk devletinde olmaz ancak savaşta olur; savaşın da kuralları var” şeklinde açıklamalar yapmıştı. Yani Tank-Palet Fabrikası konusunda dertleri de asla Türkiye’yi ve Türk ordusunu düşündüklerinden değildir. Kaldı ki bu konuda da yalan söylüyorlar. MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli geçtiğimiz yıl gazetemiz TÜRKGÜN’E verdiği röportajda bu konu hakkında “Fırtına obüsleri üretimi yeterli miktarda yapılmış ve bir doygunluk sınırına ulaşmıştır. Türkiye yüzde yüz yerli ve milli bir tank projesini hayata geçirmeyi hedeflemiştir. Bugüne kadar ABD’den M-46, M-47, Almanya’dan Leopar tankları alıyorduk. Şimdi bizim işçimizin, bizim ustabaşımızın, bizim mühendisimizin, bizim olan bir projeyle tank yapması gündeme gelmiştir. Adı da Altay tankıdır. Fırtına obüsleri için oluşturulmuş bant sistemi üzerinde bu tanklar üretilecektir. Bundan niye rahatsız olalım? Tankı-topu yabancılardan mı alalım? Bu çerçevede açılan ihalede en uygun fiyatı veren Katar ortaklı ve yüzde 51’i Türk sermayeli şirkete ihale verilmiştir. Alman, Fransız, İngiliz sermayesi olsaydı Kılıçdaroğlu gene itiraz eder miydi? İsnat ve iftiralarıyla nereye varmak istiyor? Savunma sanayiinde millilik oranı yüzde 70’e ulaşmışken, sanıyorum Kılıçdaroğlu’nun uykuları kaçıyor! Hop oturup hop kalkıyor! ‘Katar’a satıldı’ diyor, ‘bedava verildi’ diyor, 25 yıllığına özel sektöre işletme hakkının devredildiğini ya bilmiyor ya da insafsızca çarpıtıyor, suyu bulandırmak için silah baronlarının sözcülüğünü yapıyor. Aklıma bir başka seçenek gelmiyor. İşletme hakkının devri başka bir şey, tümden satılması başka bir şey. Savunma sanayiinin gelişmesi için ülkemizin kaynakları verimli kullanılmasın mı? Özel sektör harekete geçirilmesin mi? Türk tankı Altay, seri üretim kullanıma başladıktan sonra hainleri çiğneyip ateşe vermesin mi?” açıklamasını yapmıştı. Bu açıklama bile CHP ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun kirli niyetini ortaya dökmeye yetmişti.

MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli çok haklıdır. Tanklar, SİHA’lar, İHA’lar Kemal Kılıçdaroğlu’nun yoldaşlarını Irak’ta ve Suriye’de perişan etmişti. Mesela Katar ortaklı yüzde 51’i Türk sermayeli tank-palet üretimlerinden rahatsız olan Kemal Kılıçdaroğlu’nun bir gün olsun ABD’nin, PKK’nın Suriye uzantısı YPG-PYD’ye tonlarca silah göndermesine yönelik bir tane eleştirisi olmuş mudur?

“Devletin ordusu Katar’a satılmıştır” diyen bu ihanet çetesinin tamamı Suriye’de ABD’nin tonlarca silah yardımı yaptığı terör örgütü YPG’nin safında yer almıştı. Katar ortaklı Türk ordusuna üretim yaparsan CHP için mesele ama ABD’nin silah parasını Suudi Arabistan’dan alarak terör örgütü YPG’ye yardım yapması Kemal Kılıçdaroğlu için “YPG terör örgütü değil, vatanını kurtarmak için örgütlenmiş bir oluşumdur.” şeklinde kutsal bir durumdur.

Türk ordusu, Zeytin Dalı Operasyonu adıyla terör örgütü YPG’ye (PYD) yönelik Afrin’e operasyon düzenlediğinde başta Kemal Kılıçdaroğlu olmak üzere CHP’nin tamamı bu operasyonlara karşı çıkmıştı. Türk ordusu 4600 YPG’li leş alırken CHP öldürülen YPG’lilere ağlıyordu. Kemal Kılıçdaroğlu “Afrin’e girmeyelim” diyordu. CHP ve HD(P)KKK’nın yan kuruluşu Türk Tabipleri Birliği insanlıktan, doğadan, barıştan dem vuruyordu. Şimdi bunlar çıkmış tank-palet üzerinden iftira temelli tartışma yaratarak “Devletin ordusu Katar’a satılmıştır” deme alçaklığını gösteriyor.

Terör örgütlerine karşı çok başarılı mücadele veren, soydaşlarımıza yardım elini uzatmada çok etkili olan Türk ordusuna düşmanlık ederek “Satılmış Türk ordusu” muamelesi yapan CHP, ordu içindeki satılmış darbeci FETÖ’cüleri kurtarmak için de elinden geleni yapmaktadır. CHP için Türk ordusuna, Türk milletine ihanet edersen itibarın vardır. 15 Temmuz hain darbe girişimini sulandırmak, işlenen suçları hafifletmek için “15 Temmuz kontrollü darbe girişimi ve tiyatrodur” diyen Kemal Kılıçdaroğlu değil midir?

PKK elebaşı Murat Karayılan “CHP ile aynı fikirdeyiz” diyorsa, yerel seçimlerde PKK’nın tüm elebaşları teker teker kameranın karşısına geçip CHP’nin adaylarına oy istiyorsa, Türk ordusu HD(P)KK’ya karşı mücadele ederken CHP, HD(P)KK’yı ittifak ortağı yapıyorsa elbette CHP durduğu nokta itibarıyla Türk ordusuna düşmanlık edecektir.

CHP terör örgütlerine satılmış bir partidir. CHP’nin yularını kimi zaman PKK, kimi zaman FETÖ, kimi zaman DHKP-C ve bunların uzantıları tutmaktadır. Bu terör örgütlerine karşı ne zaman geniş çaplı bir operasyon olsa Türkiye’de ilk zıplayan parti CHP olmaktadır. CHP terör örgütlerinin sesi ve yuvasıdır. CHP serbest piyasa misali ihanet projeleri için satılmıştır, bundan sonra da isteyene satılacak bir partidir.

“Türkiye’de ihanet projeleri için size ihtiyacımız var” diyen hangi emperyalist devlet, hangi terör örgütü olursa CHP pazarda tekrar tekrar satılmayı beklemektedir.

MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin ”Orduya satılmış demek, bedelsiz satılmışlığın, uşaklığın aleni beyanıdır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ifadesiyle bu zehirli ve zillet CHP anlayışına diyorum ki: Askere düşmanlık, düşmana askerliktir.” sözleri CHP’nin özetidir. Başka söz söylemeye bile gerek yoktur.