Nasreddin Hoca, Akşehir'de dolaşırken eşeğinden düşmüş. Çocuklar hemen çevresini sarıp Hocayla dalga geçmeye başlamışlar: 

- Sizi gidi haylazlar, demiş Hoca, ne gülüyorsunuz, ben zaten inecektim!

16 Nisan referandumundan bir gün sonra bazılarının MHP'den istifası da buna benziyor. Zaten MHP'den "inecek" adamların tiyatrosundan başka bir şey değildir. 

Teker teker istifa ediyorlar ki, devrimci, komünist, solcu artığı ve Aydın Doğan medyasında daha fazla gündemde kalalım diye…

Zaten bu tür medyanın görevi de "MHP'de şok, MHP'de büyük istifa, MHP'ye büyük darbe" şeklinde kalıplaştırdığı haber başlıklarını kullanmak oluyor.

Elbette MHP'den istifalar oluyor diye zil takıp oynayacak değiliz. Fakat bu istifa edenler zaten kendi yolunu seçen, yeni maceralara 7 Haziran seçimleri sonrası yelken açan kişilerdir.

1 Kasım seçimlerinde MHP'ye oy vermeyen ve barajı geçmemesi için aleyhte çalışanlar…

MHP yönetimine "Defolun gidin" diyecek kadar kendini kaybedenler…

MHP'yi itibarsızlaştırmak için her türlü iftirayı, yalanı ve hakaretleri Türkiye genelinde organize edenler…

MHP siyaset hayatında 4. Partisi olan bir bayanı, MHP Genel Başkanı yapabilme hayaliyle uçuşa geçenler… 

("DYP artığı" ifadesini bile bunlardan bazıları meşhur etmişti.)

DYP'de iken "Bozkurt" yapan çocuklardan rahatsız olan, AKP'ye geçtiğinde "Ülkücü değilim, demokratım" demiş, Fethullah Gülen'i övdüğü kadar kimseyi övmemiş, siyasette lojistik tüm desteğini cemaatten almış birinin peşinden koşanlar için dava ve ideolojik ölçü zaten olmaz. O yüzden bu arayış içinde olmamak lazımdır. Arşivler açıldı, maskeler düştü…

İstifa eden ve birbirine bağlı çalışanların zaten özet sicili budur.

15 Temmuz sonrası sudan çıkmış balığa dönen bunlar, 16 Nisan referandumuna umut bağlamışlardı. Bunun için CHP-HDP ittifakına sığınmışlar, nefes alış verişlerini bile CHP'ye teslim etmişlerdi.

AKP-MHP arasındaki Anayasa Değişikliği ittifakına çıldırırken, CHP-HDP ittifakı içinde yer bularak huzur ve alan bulanlar bunlardı.

CHP'nin televizyonu bunları canlı takip etti.

CHP'nin belediye başkanları bunlara can suyu verdi.

CHP'nin belediye başkanlarına teşekkür ziyareti pozlarında hep bunlar vardı.

MHP'den kâğıt üzerinde istifa ettiler, ruhları çoktan CHP'nin bedeninde yerini almıştı oysa…

Şimdi bunu MHP mi dert edinmeli?

MHP'den istifa ettilerse CHP'ye katılacaklar…

MHP'den istifa ettilerse CHP-HDP ittifakının 2019 projelerinde yer alacaklar…

MHP'den istifa ettilerse ya kurulmuş bir partiye konacaklar, ya da parti kurma hakları varsa onu deneyecekler…

Doğu Perinçek'in partisinden bile davet aldılar…

Fethullah Gülen "Onu koruyun, sahip çıkın" dedi ya… 

Tüm komünist, devrimci, solcu artıkları bunu bir görev kabul etmiş olmalı ki, asla ortada kalmayacaklarını gösterdiler…

HDP'den kurumsal davet ne zaman alacaklar merakla onu bekliyoruz!

Bu istifa edenlerin bundan sonra ne yapacağını, CHP-HDP ittifakının önümüzdeki günlerdeki siyasi projeleri ve buna yönelik adımlarına bakarak yorumlayabiliriz.

Süslü nutuklarla istifa edenlerin CHP'ye, HDP'ye, Doğu Perinçek'e kadar yolları vardır! Kutsadıkları "Hayır" yolculukları, onları artık kaderde, tasada birleştirmiştir!

MHP'den gidenler MHP'yi rahatlatır. Çünkü siyasi ilişkileri deşifre olmuştur. MHP'de asıl problem bunların uzantısı olup, hala MHP'nin köşe başlarında sinsi sinsi bekleyen ve duruma göre halden vazife çıkaracak olanlardır.

MHP'nin alacağı önlem, çıkaracağı ders bunlara yönelik olmalıdır. MHP tekrarın tekrarını yaşamamalıdır.

MHP'nin derdi içindedir. Gidenler asla dert değildir.

İçerdeki dert çözülürse, Liderin vizyonu, öngörüleri, haklılıkları önündeki tüm perdeler kalkacak ve MHP'nin Türkiye'de nasıl bir güç olduğu daha net anlaşılacaktır.

Türkiye'nin MHP'ye nasıl ihtiyacı olacağını önümüzdeki günlerde tüm yönleriyle göreceğiz.