Ayşenaz ÇİMEN

Ayşenaz ÇİMEN

TERÖRİSTLE Mİ TERÖRLE Mİ MÜCADELE?

“Ne farkı var ki?” diyeceksiniz.

 O kadar çok farkı var ki…

Terörle mücadele; bir ülkenin toplumsal ve siyasal yapısını, tarihi birikimini, etnik- kültürel mirasını,  sosyo-ekonomik sıkıntılarını içeren ilgili çok boyutlu bir sorun alanıdır.

Teröristle mücadele ise, terörün beslenmesine uygun toplumsal ve siyasal atmosfer ile çevre koşullarının ürettiği bir sorun alanıdır.

Tabi bu tanımlar; dogmatik ve bilimsel tezlerin süzülmüş halidir.

Kaba tabirle; biz alaylı bir şekilde kalemimizi ele alarak yorumlamayı seviyoruz köşe yazılarımızda…

Başlayalım o vakit.

*

Teröristle mücadele etmeye odaklanırsan, terör kesesinin ağzını kesersin.

Terörle mücadele etmeye odaklanırsan, terör kesesinin ağzını dikersin.

Dikmek mi kesmek mi?

Bence dikmek.

Kesersen, dikmekte zorlanabilirsin….

*

Peki Türkiye, terörle mi teröristle mi mücadele ediyor?

Bunu güvenlik güçlerimize sormak gerek, gerçi sorsam bir cevap alır mıyım bilemiyorum.

Terörle mücadele edenlerin cevap vermekten çekineceğini hiç sanmıyorum ama teröristle mücadele edenlerin “Ya her konu köşe yazılarına taşınmaz.” Tembihleri ile kulağımı tırmalayacaklarına adım gibi eminim.

Tamam her doğru her yerde konuşulmaz ama biz gençlere de biraz bu doğruları anlatın ki kafamızdaki soru işaretleri sona ersin.

Keşke bir şansım olsa da terörle mücadele etmiş; bir terör savcısına, rütbeli bir komutana, emniyet müdürüne veyahut üst düzey bir istihbarat görevlisine bu soruyu sorabilsem…

Çok mu patavatsızca davranmış olurum?

Tek bir soru sadece: “Terörle mi teröristle mi mücadele ediliyor?”

*

Bazı konular tartışılmaya açılmaz tabi ki ama güvenlik bürokrasisi ne yazık ki ikiye bölünmüş durumda: Terörle mücadele edenler ve teröristle mücadele edenler.

Yalansa, çıkın karşıma “YALAN!” deyin.

Bu yol ayrımını herkes görüyor adım gibi eminim.

*

Kafama takılan o kadar çok şey var ki.

Özellikle terör soruşturmaları kapsamında görevden alınan belediye başkanlarının yerine atanan vali ve kaymakamların çerçevesinde uygulanan kayyum politikası.

Madem ki terörle mücadele ediyoruz; buram buram Kandil kokan sözde kadın eş başkanların bazılarının kılına neden dokunulmuyor?

NEDEN?

Yoksa bazı şehirlerimiz için sadece teröristle mücadele edilsin politikası mı güdülüyor?

Yok, yok ben art niyetliyim ne de olsa araştırmacı köşe yazarlığının çömezlerindenim.

Hukuki gerekçenin temelleri eksik, soruşturma dosyaları yeterli değil tutuklanmaları için, bu yüzden kayyum atanmıyor.

Devleti veyahut herhangi bir siyasi partiyi temsil edip aksine parsel parsel bu vatanı kansızlara peşkeş çeken kimse olamaz tabi.

HDP’li belediyelerle al gülüm ver gülüm yapan vatanseverler olamaz tabi.

Aaaaa benimki de iş hiç öyle şey olur mu Naz?

Kurumlarımızın içi sütten çıkmış ak kaşık maşallah(!)

*

Mezopotomya’nın küresel oyunlarında kaybolan çocuklarız biz.

Kardeşlik türkülerini bir elbet bir gün biz kendimiz yazacağız.

Çekeceksiniz o kirli ellerinizi üzerimizden.

Ne Türk ne Kürt sizin o çıkmaz sokaklarında birbirini yitirmeyecek artık.

Bu millet 34 yıldır terörle mücadele ediyor, sizler gibi teröristle değil.

Aramızdaki bu ince çizgiyi unutmayın artık…

Yoksa aklınıza bir mıh gibi kazıyacağız.

 

 

 

 

 

Kadın olduğum için mi üşüyorum? Naifiz, kırılganız ya hani…

Hayır.

İçimi buz kesen; her geçen gün eksilişimiz. Kiminiz müstahak görüyorsunuz üşümelerimizi, donalım ölelim istiyorsunuz. Kiminiz de gel kollarıma sarayım, ısıtayım seni diyorsunuz ama bizi kendi ellerinizle boğuyorsunuz…

Kadın olduğumuz için mi bütün bunlar?

*

Bir bahar ikindisini hayal et, kulağında güneşin baharla dans ederken ki çalan müziği…

Parmaklarım yüzündeki çizgilerde geziyor, gözlerimizi kapamışız, başın dizlerimde, saçlarıma kayısı ağacından bir çiçek düşmüş ellerinle saçımdan çekip alıyorsun bana veriyorsun, gözümü açıyorum birden elmacık kemiklerime takılan bakışlarınla karşılaşıyorum, heyecandan titreyen parmaklarının ucunda duran çiçeği alıyorum, kulağımın arkasına takıyorum.

Ya sonra?

Ruhunun en  naif yerinden besteler dinleten kadın, ıssız bir sessizliğe terk edilir.

Kimse kusursuz değildir tabi ki, hatalar diz boyudur fakat bu onun en naif yerinden vurulmasını hak ediyor anlamına gelmez.

Hatası varsa; kırılmadan, incitilmeden konuşulabilir. Yetmedi mi, tatlı bir sitemle gönül kırgınlığı hissettirilebilir ama ruhu incitilmez…

Çok zor değil mi bunları yapmak?

Kadın olduğumuz için mi bütün bunlar?

*

Anlaşılamazsınız, anlaşılamadıkça türlü maskeler takarlar size zihinlerinden.

Yapamazsın derler, sen kadınsın kendini geri çekmek zorundasın derler, ne işin var ya senin burada derler, niyetinizin temizliğine inanmak istemedikçe zihinlerinde kirletirler sizi, sınırlarınızı zorlarlar, sabrınızı sınarlar.

Halbuki el ele verseler, cinsiyetçiliğin o kör kuyularına sizi hapsetmeseler o kadar çok şey değişecek ki…

Kadın olduğumuz için mi bütün bunlar?

*

Hele ki vatanı, bir kadının sınırlarını aşacak şekilde seviyorsanız vay halinize…

O zaman çekmeyeceğiniz ızdırap yok demektir.

Bunu demekten nefret ediyorum ama;  sadece vatanı severken erkek olsaydım bari diyorum.

Neden mi?

Kadınsanız, vatanı severken incinmeyen tek bir zerreniz kalmaz ruhunuzda. Çünkü insan sevdiğinin uğrunda fedakarlıklar yapmak ister, türlü hayat sınavlarından başarılarla geçip ona layık olmak ister, sevdiğine ihanet edenlerin gırtlağına yapışıp hesap sormak ister.

Kadın olduğu için sadece istemekten öteye gidemez çoğu zaman. Vatana sadece erkekler hizmet edebilir çünkü, öyle bir kaide getirilmiş ya sistemimizde!

Hayır ya öyle düşünme ama ne kadınlar var diyeceksiniz, tamam varız eyvallah ama neden azınlığız? Biz kadınlar neden hemşire, öğretmen, doktor ve ev hanımı algısından öte bir konuma yerleşemiyoruz zihinlerde?

Şahsen bunun sıkıntısını o kadar çok yaşıyorum ki kimi zaman yaka silkiyorum. Bir kadın terörle mücadeleye neden meraklı olamaz? Neden araştırıp okuyamaz? Bu anormal bir şey mi? Devletin güvenlik bürokrasisi erkekler tarafından zimmetli de benim mi haberim yok?

Kadın olduğumuz için mi bütün bunlar?

*

Bir çift güzel söz değil hasret kaldığımız; incitilmemektir ezelden beri hayalini kurmaktan usanmadığımız…

Söyleyin bana, bütün bunlar kadın oluşumuzdan mıdır

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ayşenaz ÇİMEN Arşivi
SON YAZILAR