Ayşenaz ÇİMEN

Ayşenaz ÇİMEN

YALNIZLIK KİMİNLEDİR?

Bu sorunun cevabını kendine verebilen var mı?

“Benimledir.” Dediğinizde içinizde oluşan o burukluktan pişman oldunuz mu hiç? Ya da gurur duydunuz mu verdiğiniz bu cevaba?

“Seninledir.” Dediğinizde karşınızdaki insanı kırdığınızı fark ettiniz mi? Ya da utandınız mı verdiğiniz bu cevaba?

Ben bu soruyu kendime sorduğumda aldığım cevap “Benimledir.” Oldu.

Aslında bu cevabın hikayesi çok uzun fakat netice kısa: “Yalnızlık.”

Aslında bu bir tercihti, sitem de etmiyorum aksine bu tercihle gurur duyuyorum.

Beni bu tercihle bütünleştiren, emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum. Eskiden bu duruma sitem ederdim fakat şimdi şükrediyorum.

*

Aslında yalnızlığın kimde olduğunun hiçbir önemi yok. Önemli olan, yalnızlığımızı çoğaltabiliyor muyuz?

Son bir aydır bunu becerebiliyorum sanırım.

Kulaklarım sevdiğim bir melodide, gözlerim uçsuz bucaksız denizde, burnum taze bir çimen kokusunda, ellerim çiçeklerin özünde, ayaklarım taze çimenlerde…

Daha ne ister ki bir insan?

Çooookk şey değil mi?

Doymaz gözümüz, doymaz…

*

Her neyse, iç dökmelerime devam edeyim az daha. Malum adli tatil de bitti bundan sonra gündemle ilgili yazılara yöneleceğim çünkü.

İnsanların nutuklarından sıkıldım, nasihat verirken ki o ukala tavırlarından sıkıldım, nasıl bir durumun içinde olduğumu bilmeden o çok bilmiş tavırlarıyla yol göstermelerinden sıkıldım.

Tevazu…

Ne kadar da uzak değil mi?

*

Ne sevgi dolu bakışları ne de sımsıcak kolları var insanların.

Hep bir eksik arama hep bir kusur atfetme içindeler.

Çıkıp da kimse demiyor ki “Ya gel bir sarılayım sana, boş ver her şeyi.”

Uzun zamandır özümle sarılmamışımdır sanırım kimseye.

Üstümdeki tozla, başımdaki dumanla sarılmamışımdır böyle kimseye.

Korkuyorum.

Bir insan birine sarılmaktan korkar mı? Ben korkuyorum. Hep ürkek bir haldeyim, üzerimdeki tozdan, başımdaki dumandan belki de…

*

Niye böyle ki?

Hani bir sarılırsınız, böyle sanki üzerinizdeki bütün yükü karşınızdaki kişiye emanet edersiniz. Aslında karşınızdaki o yüklere taliptir, emanetçi falan da değildir.

“Sen bir sarıl, kendime geleyim sonra geri alırım yüklerimi senden.” Dersiniz.

Güvenle, huzurla, sevgiyle bırakırsınız karşınızdakine kendinizi.

Sarılırsınız, sarılırsınız, sarılırsınız.

Oh be nefes aldım dersiniz ve kaldığınız yerden yalnızlığınızı da azığınıza katarak yola devam edersiniz.

Hiç böyle kutsal bir duygu yaşadınız mı birine sarıldığınızda?

Hiç hasretini çektiniz mi böyle bir vuslatın?

Hiç yalnızlıktan bir nebze de olsa uzak kalabildiniz mi?

Bu sorulara “Evet.” Diyebiliyorsunuz ne mutlu size.

Fakat benim gibi “Hayır.” Diyorsanız vah ki vah halinize.

Her neyse.

Yalnızlık benimledir deyip saygılarımı iletiyorum efendim sizlere…

Duygularımı, bir süreliğine kalbimin o çorak uçsuz bucaksız topraklarına gömüyorum.

Malum önümüz kış.

Bahara dek sulayacağım gönlümün o uçsuz bucaksız topraklarını.

Belki bir tomurcuk düşer toprağımıza kim bilir?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ayşenaz ÇİMEN Arşivi
SON YAZILAR