Geçtiğimiz günlerde Sol Haber isimli bir site “Sosyal Medyada ‘Doğu Türkistan’ ile ilgili bilgi kirliliği” şeklinde bir haber yayınladı. Ardından Sözcü gazetesinin internet sitesi haberi kaynak göstererek bir yeni bir haber yaptı.

Bakmayın benim haber dediğime aslında 3-5 resim üzerinden Doğu Türkistan’daki olayları sulandırmak, komünist Çin devletini aklama gayreti…

Neymiş efendim?

Doğu Türkistan’la ilgili paylaşılan resimlerin çoğu Doğu Türkistan’a ait değilmiş…

Resimlerdeki kişiler Uygur Türk’ü değilmiş…

Paylaşılan resim ile olayın gerçeği başka başkaymış…

Mış... Mış… Mış…

Anlayacağınız bizim “Yerli Çinliler, Maocular, Perinçekçiler” iş başında…

Yazıyı sanki Komünist Çin Devleti’nin bir yetkili yazmış… Anlayacağız buram buram komünizm propagandası ve Çin hayranlığı kokuyor…

Sanırsınız, işkencesi ile meşhur Çinlilerin hepsi iyilik abidesi, bizim Doğu Türkistanlıların hepsi yalancı, barbar ve suçlu(!)…

Yani utanmasalar, “Kasabın bıçağını yalayan öküz” misali, Çin devleti öldürmüyor, Uygurlar kendilerini öldürtmek için her şeyi yapıyor diyecekler…

Aslında söz konusu haberin içeriği bile Doğu Türkistan’daki yaşanan dramı ortaya koymaya yeter de artar bile…

Elbette sosyal medyada Doğu Türkistan’la ilgili paylaşımlarda zaman zaman bazı yanlışlıklar veya hatalar olabilmektedir.

Ama bu Çin devletinin Doğu Türkistan’ı işgal altında tuttuğu, katliam gerçekleştirdiği, milli ve dini baskılar yaptığı gerçeğini de asla değiştirmez.

Peki, bu yanlış paylaşımların kaynağı ne?

Birincisi, ister dini, ister milli isterse vicdani açıdan rahatsızlık duyan herkes yaşanan acıyı paylaşmak için Doğu Türkistan’la ilgili paylaşımlar yapabilir ve yapmalıdır da… Bu paylaşımları yapanları Doğu Türkistan uzmanı gibi görmek doğru olmaz.

İkincisi; Çin dünyanın en büyük açık hava hapishanesidir ve Doğu Türkistan’la ilgili haber, video ve görsel malzemenin dışarıya çıkartılması çok zordur. Bu da konuyla ilgili kısıtlı resim ve bilgi bulan paylaşımcının değil, Doğu Türkistan’la ilgili bilgi ve belgelerin dışarıya çıkmasını engelleyen Çin’in suçudur.

Üçüncüsü ve en önemlisi, işgalci Çin devletinin ve onun gönüllü Maoistlerince (Banu Avar) kasıtlı bir şekilde bilgi kirliliğine yönelik paylaşımlar yapılmasıdır.

Amaç tıpkı bugün olduğu gibi “Bak haberler, resimler hep yalanmış” algısını oluşturmak. Böylece işgalci Çin, Doğu Türkistan'daki olaylardaki tavrını meşrulaştırarak, kendini haklı duruma çıkartacak ve buna mukabil Uygurlar’a yönelik dünya kamuoyu desteğini azaltarak, kendisine yönelecek tepkileri de en aza indirecek.

Gelelim resimlerdeki kişilerin Doğu Türkistanlı olmadıkları iddialarına.

Elbette Çin’de baskı, şiddet ve işgale maruz kalan sadece Doğu Türkistanlılar değildir. Tibetliler, Moğollar, Demokratik Çinliler ve Falun Gong gibi birçok dini, siyasi veya milli gurup aynı kaderi yaşamaktadır. Hal böyle olunca bu iddia, bunlar Uygur değil, o zaman sorun yok demekten başka bir şey değildir.

İki yanlış resimden yola çıkan bunlara göre; Doğu Türkistan’da işgal yok, katliam yok, şiddet yok, devlet terörü yok, dini ve milli baskı yok, asimilasyon yok, nükleer deneme yok, zorunlu kürtaj yok, yer değiştirme yok…

❋ ❋ ❋ ❋ ❋ ❋

Doğu Türkistan’daki bütün olayların asıl sorumlusu aslında Doğu Türkistan davasının en büyük sivil toplum kuruluşu Dünya Uygur Kongresi ve onun başkanı Rabia Kadir’miş…

Zaten Rabia Kadir, Amerika’da yaşıyormuş yani Amerikancıymış…

Sanki Rabia Kadir, her gün onlarca kişinin yaşadığı Çin’de mutlu ve huzurluymuş gibi…

Sanki Çin’de idam cezası, devlet terörü yokmuş gibi, Amerika’da yaşıyormuş…

Çin devletinin baskısıyla Türkiye’ye sokulmadığı da işin başka yüzü…

Rabia Kadir’in nerede yaşaması gerekiyordu? Kuzey Kore’de ya da Küba’da mı?

Yoksa Çin devletine teslim etsinler diye Rusya’da, Pakistan’da mı yaşamalıydı?

Rabia Kadir’i Amerikancı gibi göstermek hastalıklı komünist fikirlerin tipik bir hezeyanı olarak değerlendiriyoruz.

Aslında “İçimizdeki Çinlilerce, Kuzey Kore lideri sevdalılarınca” kaleme alınan bu sözde haber komünistlerin gönlünde, ruhunda, aklında hangi milletin, hangi ideolojinin olduğunu göstermesi bakımından önemlidir.

Aslında Türkiye bu tiplerin cemaziyelevvelini çok iyi bilmektedir.

Bunlar; 80 öncesi Türk bayrağını gönderden indirip orak-çekiçli komünist bayraklarını çekenlerdir.

Bunlar; Atatürk’ün resmini duvardan indirip Che’nin Mao’nun resmini asanlardır.

Bunlar; üniversitelerin kapılarına haşa “Muhammed’in piçleri buraya giremez” yazanlardır…

Bunlar; dağda teröristbaşı Öcalan’ı ziyaret edip, PKK militanlarına karanfil verenlerdir.

Bunlar; kendilerinden olmayana “faşist, gerici, yobaz, ırkçı” diyen, milli ve dini değerleri alaya alan zihniyettir.

Bunlar; “Amaca giden her yol mubah” mantığıyla her türlü iftirayı, yalanı, hakareti yapabilecek maşadır maşa…

Bunlar; Kürdistan İşçi Partisi denilen PKK’nın kadim dostları, HDP’nin fikir babalarıdır…

Sözde Atatürkçü özde Çinci, Kübacı, Rusçu, Kuzey Koreci, Esadçı, Saddamcı riyakârlardır…

Bunlar var ya bunlar…

Neyse Yaşasın Doğu Türkistan, Kahrolsun Kızıl Çin…

Katil Çin Türkistan’dan Defol…

Can Bayram