Bazı yobaz erkek müsveddeleri türedi ülkede…

            Meczubun birinin, otobüste şort giyiyor diye bir kadını tekmelediği memleketteyiz.

            Akılları sıra “hürriyet” sadece kendileri için var.

            Yıllarca inanç hürriyeti, başörtüsü diye yırtınan dinci kafa, şimdi intikam alıyor.

            Yaptığının ne insanlıkla, ne de inançla alakası var…

            Hele İslamla hiç alakası yok!

            Bu düpedüz, yobazlık, düpedüz gericilik ve düpedüz Atatürk inkılâpları düşmanlığıdır…

            “Din, didarlık” diye diye kadını kara çarşafa sokmaya çalışırsanız olacağı budur…

            Kadına şiddete asla müsaade edemeyiz…

            Nitekim MHP Bodrum İlçe Başkanlığı şahane bir pankart hazırlamış:

            “Kadına şiddete hayır, bir kadına tekme atmak sadece karnındaki bebeğin hakkıdır!”

            *

            Ama kadı olup da şiddet ve kaostan nemalanacağını sananlar da var…

            Mesela birilerinin Ablası…

            El atıyla çalım satıyordu.

“Babaanne” olacağına, “Başbakan olacağım” diye tutturdu.

“10 Temmuz’da Kurultay, sonra Başbakanlık!” deyip duruyordu, acelesi vardı!

15 Temmuz girişimi bütün hesaplarını alt üst ediverdi.

Şimdilerde ona buna kefil olarak Saray’a faks çekmekle meşgul…

“25 bin kişiyle Saray’a yürümeyi” falan unutmuş hanım ablalarıççç

Onun bunun Ülkücülüğüne kefil olmaya kalkmış…  Lakin hani şu meşhur Hollandalı İsmail, cemaat sevici İrfan ve Ramazan efendiler “türkücü” olmalı ki, onlara kefil olamamış!

Fitneçağ’da “Lider”e iftira atacak, gözaltına alınıp bırakılan yazarları, Devlet Beyin gammazladığını söyleyecek kadar şirazeden çıkmış…

Ah o Abla, Ülkücülüğüne kefil olduğu birinin müzmin Bahçeli düşmanı olduğunu hatırlasa…

Şu “içeriye alınan dostlarına ne sorulmuş” bir deyiverse…

Gemerek Hâkimi’ni kimin gammazladığını bir hatırlasa Ablaları…

Ülkücüden FETÖ’cü çıkmayacağını, buna göre “Ülkücü olduğu için FETÖ’den gözaltına alınan” da olamayacağını öğrenmiş olsaydı…

Hepsini geçtim…

Esenboğa tarlalarında esip gürlediği gibi Ankara Emniyeti’nin önüne “eski İçişleri Bakanı” olarak neden dikilmediğini bir açıklasa…

O alışık olduğu CNN Türk’e çıkıp da “Bu 15 Temmuz darbe girişiminin Başbakanı kim olacaktı?” diye sorabilse…

Israrla “MHP’li muhalifleri MHP Genel Merkezi FETÖ’cü diye liste halinde verdi” demek kolay, hadi el atına binip caka satanlara, “ispatlamazsanız müfterisiniz, şerefsizsiniz” desek ne diyeceksiniz?

Zihin kargaşası, akıl tutulması yaşayan bir kitlenin, Ülkücü Hareket’e enfeksiyon ve mikrop bulaştırma hevesleri kursaklarında kaldı.

“Saray, Bahçeli’yi destekliyor” algısı yaratarak Ülkücüleri ayrıştırma çabası boşa çıktı!

Bu arada Ablalarına umut bağlayan Marksist/Leninist/FETÖ’cüler, bu darbe girişiminin sonuçlarına katlanacak elbette…

Onun Genel Başkanı olduğu bir MHP kimlerin işine yarayacaktı acaba?

MHP’nin iç hukukuna dışarıdan müdahale edilmesine izin vermedi “Lider”. Birilerinin “Hukukun üstünlüğü” yerine “kendi üstünlüğünü” koymaya kalkmasına müsaade etmedi.

Çünkü biz, “Ülküdaşlık hukukuna aykırı davranacak, Ülkücü gönülleri yıkacak gençliğe sahip olmadık! Tarih, buna şahitlik edecek!”

Bu Abla, artık “Kendisinin kesinlikle MHP’nin meselesi olmadığını” bir anlasa…

Onun bunun siyaset atıyla çalım satmayı bıraksa, gidip tatlı tatlı torun sevse…

*

Heybede bir şey olmayınca şiddet ve küfürden medet bekler olmuş bazı ergenler!

Ülkücünün bunlarla ne işi olur?

Bir kadına sosyal medyada olmadık lafları yazan zavallılar, sizin ne MHP’de ne de Ülkü Ocakları’nda yeriniz olamaz!

Zaten Ülkücü değildiniz, kurt postundaki çakallar!

Haydi geldiğiniz inlere marş marş!