Son zamanlarda Özgür Özel, Canan Kaftancıoğlu ve CHP medyasından Ayşenur Arslan'ın açıklamalarından anlıyoruz ki ; kulaklarına bir yerlerden birileri bir şeyler fısıldamış... Tıpkı 15 Temmuz öncesi birilerinin darbe geliyor imalarında bulunduğu gibi.

Darbe demokrasiye karşı yapılır, tabii olarak demokratik bir eylem değildir. Darbe sırasında darbecilere karşı demokrasi çerçevesinde mücadele edilmesi düşünülemez.

Önceki akşam Esra Elönü’nün programına konuk olan Sevda Noyan'ın söyledikleri baya tepki topladı. Tabii "benim listem hazır, götürülecekler belli" ifadeleri kabul edilecek sözler değil. Darbe girişiminde bulunmamış, niyet okuyarak insanları ölüm listesine eklemek kabul edilemez. Bu tür ötekileştirici söylemlerle halkın arasındaki fay hatlarını derinleştirmek, aslında darbecilere de kısmen hizmet etmektir.

Burada Sevda Noyan'ı savunacak değilim. Zaten listem hazır söylemi 15 Temmuz gecesi sabırla mücadelesini veren, vatanı için canını feda eden şehitlerimize de ihanet olur.

15 Temmuz gecesi darbeciler başarılı olsaydı veya darbe birkaç gün uzamış olsaydı, olaylar çok farklı bir boyuta varabilirdi. Allah muhafaza ülke bir iç savaşa sürüklenebilir, halk ile darbeciler arasında bir çatışma çıkması içten bile değildi. Bu durumda Sevda Noyan'ın söylediği darbeciler, destekçileri ve halk arasında çatışmalar büyük ihtimalle gerçekleşirdi. Sevda Noyan'ın üslubu yanlış olsa da kısmen gerçeklik payı yok değil.

Aslında dikkatimi çeken Üzerinde durmak istediğim konu başka, şöyle ki;

Sevda Noyan'a gösterilen tepki kadar,yukarda isimlerini saydığım darbe güzellemesi ve darbe talebinde bulunanlara basından ve sosyal medyadan tepki gösterilmemiş olması. En azında Sevda Noyan'a gösterilen tepki kadar, darbe güzellemesi yapanlara ve darbe talebinde bulunanlara da tepki gösterilmeliydi. Ama maalesef gösterilmedi.
Bu da aslında demokrasi yanlısı ve haktan yana olduklarını iddia eden belli bir kesimin söylemleriyle çelişmektedir.

Geçmişte yaşadığımız darbelere ve darbe girişimlerine baktığımızda, darbecilerin darbe için bir zemin oluşturmaya çalıştıklarını ve darbe için uygun zamanı beklediklerini görmekteyiz. Son zamanlarda 2019’dan beri dünyada beklenen küresel daralma, ayrıca ülkemizde yaşanan afet, deprem vb. felaketler sonrası tüm dünyayı etkisi altına alan covid 19 salgınıyla birlikte dünya ekonomisiyle eş zamanlı olarak maalesef bizim ekonomimiz de olumsuz yönde etkilendi, önümüzdeki günlerde de  krizin etkileri devam edecek gibi görünüyor.

Bu gibi zamanlarda toplumun her kesimini tatmin etmek zordur. Bundan dolayı halkın iradesini yansıtan hükümete karşı olumsuz düşünceler olabilir.

"Ben 15 Temmuz'da darbecilere karşı sonuna kadar mücadele ettim, ama bugün darbe olursa evimde oturup izleyeceğim "  diyenler bilmeliler ki;  Evinde bile  otursan darbeciler, tıpkı 15 Temmuz'da hazırlamış oldukları 1 milyon kişilik öldürülecekler listesine seni çoktan koymuştur. Bunu bilmek için geleceği görmeye gerek yok, aldıkları belediyelerde kendinden olmayanlara yaptıkları muameleleri hep birlikte görüyoruz.  En kötü yönetimler bile darbe yönetiminden iyidir. Darbelerin önünde duracak olan yegane güçte HALKTIR. Biz istemediğimiz sürece darbe yapamazlar.

Bizler, yani 15 Temmuz gecesi darbeye karşı durup sokağa çıkanlar; ölüm listeleri hazırlamadık, ama bizleri ölüm listelerine yazanların, dünyalarını başlarına YIKARIZ!