Milli Mutabakat İttifakı Kürt seçmeni nasıl etkiler?
Abdullah Gül'ün KHK'lar sonra çıkışı sonrası, MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli'nin yapmış olduğu açıklamada 2019 seçimlerinde ‘Yenikapı Ruhu' ile hareket edeceklerini ve Cumhurbaşkanlığı için aday çıkarmayıp Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ı destekleyeceklerini açıklamış adına ‘Cumhur İttifakı' demişti.
Daha sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın daveti üzerine Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde bir görüşme gerçekleşmiş ve bu mutabakatın adı ‘'Milli Mutabakat'' olarak açıklanmıştı.
Okumuş olanlar hatırlayacaklardır. Bir önceki yazımda; ‘' Bu ittifak bir ‘'Milli Mutabakat'' ittifakı olacaktır. Ki bu ittifak Türk seçmeninin % 70-% 75'ini kapsayacaktır.'' şeklinde ifade etmiştim. Aklın yolu bir netice itibari ile görüşme sonrası yapılan açıklama da ‘'Milli Mutabakat'' olarak ifade edildi. Aynı zamanda da vermiş olduğum % 70- 75 oranı ile ilgili çeşitli eleştiriler aldım. Benim burada kastettiğim genel bir ifade idi. Bugün Türkiye'de sol oylar % 20-23 oranındadır. Bunun yanına bir de HDP'nin taban oyu olan % 6-7'yi de koyabilirler. İşte size etti % 30, daha da yetmedi bir de İYİ Parti'nin % 3-5'ini koyabilirsiniz. Benim söylediklerim çok kabaca bir hesaplama ile söylenmiş rakamlar. Elbette, her zaman ‘'iki çarpı iki, dört etmez.'' ben burada erişebileceği potansiyel üzerinden bir rakam verdim. Referandum sürecinde de AK Parti- MHP ittifakının % 60 potansiyeli vardı. Ancak, yaptığımız araştırmalar daha çok % 51- 53 aralığında çıkmıştı, nitekim referandum sonucunda da araştırmalarımız sonucunda verdiğimiz rakamlar haklılığımızı gösterdi.
Gelelim Kürt Seçmenin Tavrına; Kürt seçmeni öncelikle ikiye ayırmak gerekir, birincisi bir çok zaman Ak Parti ve Recep Tayyip Erdoğan'a destek verenler. İkincisi de PKK'nın sözcüsü konumundaki HDP'nin destekçisi olanlar. Bu kesimin taban oyuna baktığımız zaman % 6 ila % 8 arasında olduğunu görüyoruz.
1 Kasım seçimleri ve Referandum sonuçlarının belirlenmesinde, Doğu ve Güneydoğu'daki Kürt seçmenin oyları çok etkili oldu.. Önümüzdeki dönemde de hem kürt seçmenin hem de MHP'li seçmenin tercihleri iktidarı belirleyici olacak.
Şimdi gelin 7 Haziran ve 1 Kasım arasındaki değişime Doğu ve Güneydoğu illeri üzerinden bakalım: Kars 7 Haziran % 27,18, 1 Kasım 36,19, Diyarbakır 7 Haziran 14,83, 1 Kasım 22,31, Şırnak 1 Haziran 9,74, 1 Kasım 12,33, Hakkari 9,73 7 Haziran, 13,79 1 Kasım. Van 7 Haziran 20,09, 1 Kasım 30,74, Urfa 7 Haziran 46,78, 1 Kasım 64,35 olarak neticelenmiş. Ak Parti açısından sonuçlar bu şekilde dolayısı ile Kürt seçmen ve MHP seçmeni sandıkta birleşmişler. Merak edenler de Orta Anadolu seçmeninden 7 Haziran ve 1 Kasım arasındaki değişimi Ak Parti açısından bakıp görebilirler.
Gelin bir de bu illerdeki Referandum sonuçlarına bakalım; Kars 50,96, Van 42,72, Hakkari 32,62, Şırnak 28,30, Urfa 70,82, Diyarbakır 32,42 görüleceği üzere birçok ilde 1 Kasım sonuçlarının üzerinde bir sonuç alınmıştır.
Ak Parti ve MHP ittifakının en somut en net görüldüğü sandık sonucu 16 Nisan 2017 Referandum sonuçlarıdır. Bu sonuçlar da bariz bir şekilde göstermiştir ki Ak Parti ve MHP birlikteliği Kürt seçmen nezdinde olumsuz bir sonuç doğurmuyor. Birçoklarının iddia ettiği gibi Kürt oylarının kaçmasına sebep olmuyor. Referandum tablosuna bakacak olursak belki müspet tesiri bile var. Diğer taraftan, CHP ile birlikte hareket edilmesi Kürt seçmen üzerinde daha olumsuz etkiye sahip olacaktır. CHP, Tunceli dışında nerede ise Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde nerede ise hiç yoktur. Konuyu değerlendirirken atlanmaması gereken başka bir husus da Meral Akşener'in Genel Başkan olduğu İyi Parti de CHP ve HDP ittifakı ile aynı safta yer alacak olmasıdır.
Sonuç olarak, Recep Tayyip Erdoğan'ın Liderliğindeki oluşacak bir ittifak içerisinde MHP'de olsa olumsuz bir karşılık bulmaz Kürt seçmen üzerinde referandum sonuçları en önemli referanstır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.