Muhalefetin Cumhurbaşkanı Aday Taktikleri
Cumhurbaşkanının halk tarafından seçildiği 10 Ağustos 2014 seçimlerinde Erdoğan oyların % 51,8'ini alarak cumhurbaşkanı seçilmişti.
Muhalefetin on dört partisinin ortak adayı olan Ekmeleddin İhsanoğlu ise oyların % 38,4'ünü alabilmişti. HDP'nin adayı Selahaddin Demirtaş ise 9,8 oy almıştı.
Ak Parti ve MHP'nin kurdukları Cumhur İttifakı ile muhalefet büyük oranda bir çıkmaza girmiş oldu.
Bir tarafta 1 Kasım seçimlerinde % 49,50 oy alan Ak Parti diğer taraftan % 11,90 oy alan MHP.
Bu tür ittifakların her zaman ‘'2+2=4'' sonucunu vermeyeceğini biliyoruz. Ancak, bildiğimiz başka bir şey daha var ki, Cumhur İttifakı ile büyük ölçüde genel seçimlerin ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin kaderi belli gibi.
16 Nisan Halkoylaması sonucu ‘'Hayır Bloku'' oylarının % 48,60 çıkmış olması sonucu muhalefet cephesi umutlanmış ve buradan iktidarın yıpranması sonucu haklı olarak iktidar çıkarma çabaları içerisine girmişlerdi.
Yüzde % 48,60 oranının kalıcı olması ya da kalıcı hale getirilmesi için birçok çalışma yapıldığını duyuyoruz. Ancak, muhalefetin en önemli taktiği ikinci tura kalacak adaylar bulmak ve ikinci tura kalan da öyle bir aday olmalı ki Ak Parti ve MHP tabanından oy alsın.
Anamuhalefet Partisi CHP'nin tutumunun çok belirleyici olacağı bu durumda, CHP tabanının birden çok adayı tercihe zorlanması ve ikinci tura kalacak ve Ak Parti ve MHP tabanından oy alacak.
Bu durumda kim olabilir Muhalefet cephesi adayları?
Kemal Kılıçdaroğlu, kesinlikle aday olmayacağını, aday olarak parti tabanının yaşayacağı büyük hezimeti görmesini istemeyeceğini söyleyebilirim.
İlhan Kesici, aday olmak istiyor. Belli bir oy potansiyeli de olabilir. Ancak, ikinci tura kalabilme potansiyelinin çok yüksek olmayacağını söyleyebiliriz.
Muharrem İnce, aday olup yüksek oy alması Kemal Kılıçdaroğlu'nu sıkıntıya sokar dolayısı ile aday yapılmayacağını söyleyebilirim.
Meral Akşener, aday olması durumunda % 2-4 arası oy alabilme potansiyeli olabilir. Aday olacağını deklare etmişti aday olup ‘'harbi'' siyasetçi profilini devam ettirmesi gerekir.
Abdullah Gül, tüm tartışmaların odak noktası durumunda. Ancak, Abdullah Gül adaylığını Ak Parti tabanına nasıl anlatacak asıl mesele o.
Ali Babacan, siyasal bir karakter değil daha çok bir teknokrat duruşu var. 16 Nisan halkoylaması öncesi gittiği her toplantıda ekonominin gidişatının çok kötü olduğunu ve dünyada yalnızlaştığımızı anlatarak adeta ‘'hayır'' oyu verilmesini istedi. Toplumda belli ölçüde karşılığı olabilse de Abdullah Gül gibi siyasal karşılığı yok. Erdoğan karşısında tutunması ise mümkün değil.
Sonuç olarak; muhalefetin çok ince düşünmesi çalışması gerekiyor ki cumhurbaşkanlığı seçimini ikinci tura taşıyabilsinler. Bunun tek yolu da birden çok aday çıkarmak ve 7 Haziran seçimleri öncesi tabanından bazılarına ‘'HDP'ye oy verin.'' dedikleri gibi bu sefer de ‘'Erdoğan'dan kurtulmak için Abdullah Gül'e oy verin diyeceklerdir.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde 2013'den beri yapılan birçok araştırmada Erdoğan'ın oy oranının % 51- 53 arasında olduğu görülüyor ve kuvvetle muhtemeldir ki Cumhur İttifakı'nın verdiği sinerji ile de Erdoğan ilk turda seçilecektir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.