Amerika, bizi ekonomi politikası ile oyalarken Suriye’de oluşturulan güvenli bölgeyi, kendi lehine çevirmek için Türkiye’ye yeni bir havuç mu uzatıyor?

ABD, Suriye'de kurduğu PKK/YPG-DEAŞ piyesinde hedeflediği sona yaklaştıkça, (Fırat'ın doğusunda önce Suriye'ye bağlı özerk bir yapı akabinde orta vadede Irak bölgesel Kürt Yönetimi gibi bağımsızlığını kazanacak bir bölge oluşumu) planlarına bölgede engel olması muhtemel tek ülke olan Türkiye için çeşitli "oyalama süreçleri" oluşturdu ve oluşturmaya devam ediyor. Şu ana kadar "Eğit-Donat", "Menbiç Mutabakatı", "Çekiliyoruz açıklaması", "Gözlem Noktaları" gibi oyalama süreçleri ile zaman kazanan ABD, 2012 yılından bu yana bizim istediğimiz "Güvenli Bölge" önerisini bizim istediğimiz statüden çok çok uzak bir şekilde yeni bir oyalama süreci olarak önümüze getirdi. Ancak bu kez en üst düzey yetkililerimizin "şayet güvenli bölge meselesi hızlı şekilde hayata geçmezse B planımız var" açıklaması ve sınırda yaptığımız hazırlıklar ABD'nin askeri anlamda oyalama süreçlerini daha fazla uzatamayacağını anlamasına neden oldu. Alternatif olarak ise ilk defa önümüze "ekonomik anlamda" bir oyalama süreci konulmak isteniyor.

ABD, içerisinde birçok kalemde vergi muafiyeti olmakla birlikte, bizi proje dışı bırakmaya çalıştıkları F35 projesine tekrar dönüşümüzü ve S-400'ün alternatiflerinden birisi olan Patriot sistemlerini de kattıkları bir ekonomik paketle ülkemizi olası operasyondan vazgeçirmeye en azından yeni bir süreç başlatmaya çalışıyor. Tam da Suriye Anayasa komisyonunun hazır olduğu ve kısa süre sonra Cenevre'de toplanacağının duyurulduğu bir dönemde yapılan bu teklif birçok anlamda gizli ajanda içeriyor. Suriye anayasasında Fırat'ın doğusunda PKK/YPG bölgelerine özerklik talebi ile masaya gelecek olan ABD, bu anlamda bizi ekonomi ile oyalama derdinde. Böyle bir durumda Suriye rejimi de bölgeyi mevcut yapısı ile birlikte tanıyacağı için Türkiye'nin operasyon yapması imkansız hale getirilecek.

Yaşanan süreç "askeri oyalama" süreçlerine "ekonomik oyalama" süreçlerinin de dahil edildiği bir süreçtir.

Mevcut irade en fazla 2 yıl sürecek olan bu oyalama sürecine tamam derse "ekonomik anlamda doların düştüğü, borsanın yükseldiği, ekonomik verilerin düzeldiği" bir dönem yaşanabilir ancak bu sürecin sonunda yanıbaşımızda bir "Suriye Bölgesel Kürt Yönetimi" görmemiz kaçınılmazdır.