O, padişahın dört çocuğundan biri…

Vikipedi’de, “1985 doğumlu Türk iş kadını” diye yazıyor!

Trabzon-Araklı İmam-Hatip mezunu, 2002’de ÖSS’de başarısız olunca kapağı ABD’ye atmış.

Remzi amcasının bursuyla İndiana Üniversitesi’nde “sosyoloji ve siyaset” okumuş, yüksek lisansı da Londra’da ekonomide yapmış! Amerika’da okurken katıldığı yemek davetinde giydiği 3 bin dolarlık ceket ve 500 dolarlık başörtüsü çok konuşulmuştu!

25 yaşında şirket ortaklığı, AKP’de danışmanlık yapabilen ender dâhilerdendir.

RTE Başbakanken onunla her yere gitmiştir.

Devlet Tiyatrosu’nda kendisine hakaret edildiği gerekçesiyle seyrettiği oyunu terk eder… 

17 Aralık’ta bir Konya’da dendi, bir de baktılar ki İstanbul uçağında, Bilal’e yardıma gidiyor… Ama evdeki paraların dağıtımını süratle organize etmekte başarılı olmuştur. Bir kitap için verdiği röportajda 17-25 Aralık soruşturmalarını bir insanın arkadaşını sırtından bıçaklamasına benzetiyor.

Urla’da sit alanına kondurulan villalar için bir amcasına fikir verecek kadar da becerikli… 

Zaman zaman hanedanın diğer üyeleri gibi ona da suikast yapılacağı söylenir, durup dururken “paralelci” diye korumaları değiştirilir. Hatta AKP Trabzon Milletvekili aday adayı Asım Aykan, “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kızı Sümeyye Erdoğan’a yapılması planlanan suikast girişiminin seçim öncesi beklenen kalleş planlardır” bile der!

Hatta son Sümeyye’ye suikasti şu bildiğiniz FuatAvni ile CHP’li Umut Oran tezgâhlamış.

Sümeyye’ye suikast iddiaları kapsamında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı; Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT), Ankara Emniyet İstihbarat ve Terör Şube Müdürlüğü'nden bilgi isteyince Emniyet, gazete kupürlerinden oluşan bilgi notu göndermiş!

Hangi gazetelerin kupürleri olabilir? Elbette “Havuz medyası”nın!

Milleti aptal yerine koymanın daniskasıdır bu!

Mağduru oynaya oynaya katrilyonluk saraya kadar çıktılar.

Şimdi seçim zamanı, yine mağduriyet lazım, vukuat lazım!

AKP’li Süleyman Soylu, “Siyaset gen işidir. Babadan, ailesinden insana iletilebilir. Sümeyye Erdoğan aday olursa hoş olur.” diye yalakalığın doruğuna ulaşır!

Ak trollerden sorumlu Varank’ın, Sümeyye’nin derneği KADEM için alo Fatih’in desteğini istediği zamanlar olmuştur.

KADEM Başkan Yardımcısı Sümeyye, Brüksel’de “tarihte kadınları ezen uygulamaların en çok Batılı ülkelerde görüldüğünü” söyler, “kadınlara daha az miras verilmeli” der; Katar’da “bir inancın tüm inananlarını "terörist" diye etiketlemenin de başka bir terörizm biçimi olduğunu” anlatır.

Geçen gün Şanlıurfa’ya konferansa gidiyor Sümeyye hanım…

Devlet protokolü ile karşılanır, korumalarla şehri gezer, koca koca adamlar kızları yaşındaki insana “Ablamız” diye hitap ederler. Belediye ve Müftülük web siteleri ondan övgüyle bahseder!

Görünen o ki, becerikli gemiciklerin sahibi, vakfına takla attıran Bilal oğlanı aratmamaktadır Sümeyye… Yakında damat Berat’ın katılımıyla “üçlü” tamamlanacak!

Şanlıurfa’da “İmam hatip ruhunun sadece bir fikir değil aynı zamanda bir aksiyon olduğunu” anlatmış… "Yeni Türkiye, mayasında imam hatip ruhunun olduğu bir manifestodur" incileri saçmış!

Anlayacağınız “Başkanlık” gelirse tüm okulların İmam-Hatip’e dönüşmesi, kindar bir neslin yetişmesi kaçınılmaz olacak!

Ama Sümeyye’nin konferanstaki en iyi incisi, “Ben de İmam-Hatip mağduruyum” diye ağlaması!

ÖSS’deki beceriksizliğini imam-hatibe bağlamak, yıllardır baba-kızın en güzel mağduriyet hikâyesi…

Ya şu yağcı Şanlıurfa Belediye Başkanının dediklerine ne demeli:

“Sümeyye ablamız medeniyetimizi yeniden ihya etmeye başlatan yiğit bir evladın kızı olarak burada değil. O sizden biri ve Müslüman aydın olarak burada… Sizin ondan öğrenecek çok şeyiniz var. Müslüman gençlere önderlik eden Sümeyye ablamıza hoş geldin diyorum!”

Bu adam eski bir valiydi, şimdi Şanlıurfa’nın AKP’li belediye başkanı…

Bunlar nasıl imam-hatipliler ki millet kesesinden gezip dolaşmayı mubah sayıyor?

Bu nasıl bir “Yeni Türkiye”dir ki, hanedana dönüşmüştür, bu kızların oğulların hükümranlığının, devlet masrafının hesabını soran çıkacak mı?

8 Haziran’ı dört gözle bekliyoruz.

Mustafa ÖNDER
[email protected]