ESENBOĞA’DAKİ KORSAN ŞOV!

7 aylık “değişim şamatası” sadece “7 Haziran 2015 sonrası işlenen disiplin suçları” içinmiş…

Bir de Ablalarının ikbaline taş döşemeye figüranlık içinmiş!

Ablaları, “değişim” hastası 4 adayı ve ekibini de bir güzel kullanmış…

Ya o Koray ve Sait abileri?

Ne kurultay gündeminden, ne de tüzük değişikliği maddelerinden haberdarlar!

Birer Abla figüranı olduklarını bir türlü öğrenemediler!

Hoca’nın kiminle dans ettiğini merak bile etmiyorum.

Hele S.Oğan? Türkoğlu’nu verip güya “ihraç”tan kurtuldu!

450 imza ile İzmirli Abilerini başkan ve akıl tutulmasına uğramış belediye başkanlarını da divan üyesi yapıverdiler.

Onlar da ne kadar suçlu, partiye ihanet etmiş, hadsiz, lidere hakarete yeltenmiş, cemaatle, AKP’yle işbirlikçi kim varsa akladı güya… Mesele “geleceği sağlama almak”tı! Partiye, Genel Başkana, davaya karşı o kadar çok suç işlemişlerdi ki, ilk işleri disiplin maddelerini değiştirmek oldu. “Değişim” dedikleri buymuş!

Hem de merhum Ali Güngör’e iade-i itibar şovuyla!

Merhumu bile istismar edip kendilerine sözde “kalkan-zırh maddeleri” koydular!

Madem öyle bir hakikati biz söyleyelim:

Merhum Güngör, Bahçeli’nin yakın arkadaşıydı, oğlunu TBMM’de işe yerleştiren de Bahçeli idi! Utanın biraz!

Sonra evlere şenlik “komisyon” maddesi… 10 Temmuz’daki kongreyi bu komisyon yapacakmış! 3 kişi! Kendilerini mahkeme yerine de koydular!

Seçimsiz kendini hem genel başkan, hem MYK ilan etti Abla ve ekibi, diğerleri uyusun!

Ya Abla ve şürekâsı, MHP’yi bölünmeye götürürken ekmeğine yağ süren Çağrıcılar?

Çağrı heyeti denen şovmenler ise hukuku çiğnedi, delegenin iradesi falan vız gelip tırıs gitti… Mesele Ablalarını baş tacı etmekti, suç üstüne suç işlediler, yalan üstüne yalan söylediler… 900 dediler, 850 dediler, 752 imza tamam 50 daha geliyor dediler, noter çıktı 657 dedi!

5 saatte delegenin salona alınamadığı kargaşada ve 5 adayın olduğu salonda “Başbakan M…” sloganı attırdılar!

Ablalarının önüne oturan yaşlı delegeyi korumalar uzaklaştırdı.

Ee hani hukuk Çağrıcılar? Hani 3/2 çoğunluk esası, hani Medeni Kanunun 63. Maddesi ve Mahkeme hükmü?

Neden 13. Noter’in kesin delege imza sayısını beklemeden kongre başlattınız? Hukuk, demokrasi, Ülkücü ahlak, mahkeme kararı n’oldu Çağrıcılar?

Mahkeme kararı ile görevlendirilince verdikleri ilanda “olağanüstü kongrede genel başkan seçimi yapılabilir”i koyacaklarını belirtip onlarca maddenin değiştirildiği tüzüğü oylatmalarına sebep oldular. Kanunun ve Mahkemenin 63. Madde izni dışına çıktılar.

Bir güzel 69. Maddeye girip işledikleri suçlar için kendilerine “zırh” sağladılar, ne Ülkücülük, ne ideal, ne dava… Önce Abla ve şürekâsı!

Bu kongrenin en büyük suçlusu Çağrı Heyetindeki 3 kişidir!

Olayın Ablalarının ve İzmirli Abilerinin şovuna çevrilmesine göz yumdular.

Bahçeli’den demokrasi ve hukuk şikâyetleri vardı, Türkoğlu’nun adaylığını yuhladılar!

TV’lerde canlı canlı ihanetlerini perçinleyip parti teşkilatlarını dağıtma amacına taş döşediler.

Bu kongrenin gerçek faydası bu partideki kaypaklar, devşirmeler, dönekler, seçilinceye kadar lider eli öpüp şimdi gölgesi boyunu aşanlar, ikiyüzlüler, vefa ve sadakatten habersizler, şarlatan ve şaklabanlar, ikbal düşkünleri ve son vagona atlayıveren kişiliksizlerin ortaya çıkması… Hem de canlı canlı medya önünde…

Otelde şov yapan belediye başkanları var ya, hani seçimde aday gösterilmek için Bahçeli’nin elini öpme yarışına girenler…

Oradaki saf Ülkücüler birini çevirip de sormuyor: “Belediyende kaç Ülkücüye ekmek sağladın?” diye… Sormayınca devşirmeler “iktidar, aş, iş” nutukları atacak tabii…

Bu korsan şov çok faydalı oldu…

MHP’ye kene gibi yapışmış asalakları, şovmenleri yakından tanıdık.

Hepsi de TV ekranında canlı canlı teşhir etti kendini…

Kimi Kıbrıs’ta tatilde, imzası kongredeydi!

MYK’de olup hiç konuşamayan(!) adamların TV’de canlı canlı itirafta bulunduğu kongre yaşadık.

Mesele Ablalarına figüranlık yapmakmış, görevlerini yerine getirdiler. Ablalarının yanında ağzı kulaklarına varıyordu, Özdağ’ın, Oğan’ın, Gönen’in ama Aydın somurttu durdu!

Kongrenin ünlülerini sayalım çekinmeden: Ok, Okutan, Yılmaz, Çağrı hanım, Haluk ağa, Şemsek efendi, Arif, Durak, Uzunırmak, Aktan, Aslan, Yeniçeri, Ünal, Zorlu, Türkoğlu, Ergin, Yılmaz, Halaçoğlu, Çirkin, Çalık, Türkkan, Ünlü, Demirel,

Ama bir “endişe” hep kafalarındaydı: “Sayın Bahçeli, Sayın Liderimiz…” falan….

Lider bu kadar değerliydi de ne diye değişime yakalandınız?

Hadi koskoca “strateji uzmanı(!)” Özdağ’ın “MHP kadrolarının büyük bir heyecanla beklediği tüzük kurultayını, büyük bir olgunluk, birlik ve beraberlik içerisinde gerçekleştirdik. Şimdi tüzük kurultayının yapılmasıyla genel başkan seçimli bir kurultayın da önü açılmış oldu” lafını anlarız da…

Be hey Aydın, “Teklif edilen 14 tüzük maddesinden 13'den haberimiz yoktu, Meral Akşener yaptı yapacağını” deyip de “Bu belki de bugüne kadar Türkiye'de yapılan kongrelerin en hukukisidir” lafını yumurtlayabildin?

Oğan bile "Bugün getirilen çok sayıda tüzük değişikliği elbette ki her birisi için ayrı ayrı mahkemeyi beraberinde getirebilir" derken…

Ablalarının şakşakçısı Müjdat’ın sitesinde “Ülkücü iradenin yazdığı tüzük” değişince “Genel başkanlık makamının anti demokratik yetkileri elinden alındı” yazma cesaretine ne demeli?

Disiplin suçları silindi, hepsi tası tarağı toplayıp gitti, Ülkücüler de yollara düştü sıcağın bağrında…

Bir korsan kongre daha seyrettik Esenboğa tarlalarında…

Hele bir 10 Temmuz’da Arena’da buluşalım da konuşuruz ağalar!

            Ammaaa yine soralım değişimcilere:

            Bugünkü masrafları hanginiz veya hangi sponsorunuz karşıladı?

            Bi deyiverin yüreğiniz varsa… Bildiğim kadarıyla bunun parasını Devlet Bey partiden ödetmez!

            Son sözüm Türkmen Beyime:

            “Devlet Bey, verdiğiniz söz üzere kesip atın bu kangren olmuş uzuvları… “İçerideki” ve “dışarıdaki” kumpası kırıp bu pis oyunu bozmazsanız namertsiniz!”

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa ÖNDER Arşivi
SON YAZILAR