EY BOZKURT BAKIŞLI ADAM!

94 yıllık Cumhuriyetine “reklam arası” dediler…

            İnkılâplarına sahip çıkamadık, kara çarşaflarla dolaşan kadınlarımız, sarıkla dolaşan erkeklerimiz var…

Birçok medeni ülkeden önce medeni haklar verdiğin kadınlarımız, cahiliye devrindeki gibi sokaklarda dövülüp kurşunlanıyor.

            Milletin verdiği Atatürk soyadını bile söyleyemedi bazı diller…

            Dinsiz diyenler oldu…

Küstahlaşıp “ayyaş” demeye kalkanlar da oldu.

            Merhum gül yüzlü anacığına etmedikleri iftira kalmadı…

            Tövbe etmeye başlayacaklar…

            Ah, Bozkurt bakışlı adam, yüzümüz yerde!

            *

            Anıt kabrine gelip de bir Fatiha okumayı, bir demet çiçek bırakmayı putperestlik sayan yobazlığı yok edemedik…

            “Olmasaydı da olurduk” diyen kara cahil alçakları önleyemedik…

            “Anıtkabir’i de yıkarız” diyen fitne tohumlarını…

“Zulüm 1938’de son buldu” diyen iblislerin kökünü kurutamadık…

            İstiklal Savaşını yok sayan, “keşke Yunan işgal etseydi” ihanetinde kahpelerin kalemini kıramadık…

            Kalpaklı fotoğrafını “görüldüğü her yer ezilmelidir” dediğin Komünist uşakları logo yaptı, demokrasi dediler, dokunamadık…

            Pişman olacaklar…

            Ah, Bozkurt bakışlı adam, başımız eğik!

            *

            Komutanı olduğun Ordu’ya çıyanlar sızdı, uyuduk…

            “Yeni nesil sizin eseriniz olacaktır” dediğin öğretmenleri bölük pörçük ve itibarsız etmeye kalktılar, engelleyemedik…

            “Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran halka Türk milleti denir” demiştin, Türk milletini parçalamak için “özerklik” naralarıyla saldırdıkları şehitlerin kanını durduramadık…

            “Türklük benim övünç kaynağımdır” demiştin…

Dilleri, “Ne mutlu Türk’üm diyene” demeye hiç varmadı, sustuk…

Türkçe’yi hor gören Arap ve İngiliz sevicileri dilimize musallat oldu.

Nedamet getirecekler…

Ah, Bozkurt bakışlı adam, vebalimiz büyük!

*

Kurduğun partiyi FETÖ’cüler, Kürtçüler işgal etti, artık “altıok”u bile taşımıyorlar…

            Çocuklara hediye ettiğin 23 Nisanları, gençliğe armağan ettiğin 19 Mayısları…

            Cumhuriyetin 10. yılında gururla yazdırdığın 10. Yıl Marşı’nı yasakladılar…

            Dünyanın dört yanındaki mazlum milletler, heykellerini dikip saygı gösterirken yurdunda heykellerine saldıran alçaklar çıktı.

            Anayasanın vazgeçilemez “laik, üniter, sosyal, hukuk devleti” maddelerini değiştirmeye kalktılar…

            Fakir, sanayisiz vatanın dört bir yanına diktiğin eserleri birer birer talan ettiler…

            Kendi yaptığımız uçağımız, otomobilimiz olmadı hiç…

            Tarımımız hayvancılığımız acınacak durumda…

            Özür dileyecekler…

            Ah Bozkurt bakışlı adam, emanetlerini taşıyamadık!

            *

            Senden sonra Cumhuriyeti’ni yönetenler, gaflet, dalalet ve hatta hıyanet içine düştüler…

            “Egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir” demiştin, onun bunun müstemlekesi yapmaya kalktılar…

            Şeytanın yoldaşı Şeyh Saitleri yeniden hortlatmaya kalktılar…

            Sana saldırarak devlete saldırmaya yeltendiler…

            Türk’ün çağdaş medeniyet seviyesine ulaşması için yaptığın inkılâpları, İslam’dan uzaklaşmak ve ecdatla bağımızı koparmak olarak açıklayan hainler çıktı.

            “Tam bağımsızlık” demiştin, ya Amerikalının, ya İngilizin, Almanın, Rusun ya da Bedevilerin yoldaşı yapmaya cüret ettiler…

            Aldatıldık, kandırıldık…

            Af dileyecekler…

            Ah, Bozkurt bakışlı adam, boynumuz bükük!

            *

            Ey Bozkurt bakışlı adam!

Ey büyük Türk milliyetçisi!

            Ey Türk dünyasının medarı iftiharı!

            Ey Başbuğumuzun önderi, ey Devlet Beyimizin rehberi!

            Ey Türk’ün kınından çıkmış kılıcı!

            Ülkücü Hareket senin kutlu yolundadır…

            Türk’üz, doğruyuz, çalışkanız…

İlkemiz; yurdumuzu, milletimizi özümüzden çok sevmektir.

Ülkümüz; yükselmek, ileri gitmektir.
Ey Bozkurt bakışlı Atatürk!

Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğimize ant içtik!
Varlığımız, Türk varlığına armağan olsun!

Tabutlukta işkence, boynumuzda yağlı urgan, sırtımızdan vuran kurşun olsa da…

Dönersek yolundan, gök girsin kızıl çıksın!

*

Ruhun şad, mekânın cennet olsun Bozkurt bakışlı Ata’m!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa ÖNDER Arşivi
SON YAZILAR